Ayrıca bunun karmaşık, tahmin edilemez işlerde ve büyük problemleri çözmede gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. | TED | وأود أن أعرض لكم أنه أمر مهم جداً للعمل المعقد والذي لا يمكن توقعه ولحل المشاكل الكبيرة. |
Foreman iri, güçlü bir adamdı ama ayak hakimiyeti herkesin tahmin ettiğinden de iyiydi. | Open Subtitles | 'الملعب فورمان ، و كان رجلا كبيرا ، 'ولكن الملعب كان أفضل مما توقعه أي شخص. |
Belki tüm bu çılgınlık onun beklediği bir şey değildir. | Open Subtitles | ربما كل هذا الهيجان ليس ما توقعه هذا الرجل. |
- Ne ummam gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا ما يمكن توقعه هنا. |
İmzalaman gereken bir şey var. | Open Subtitles | لدى شئ يجب ان توقعه |
İkinci sayfada St. Francis'ten ayrılmam için imzalamanız gereken bir mektup var. | Open Subtitles | فى الصفحة الثانية هناك خطاب عليك أن توقعه الذى يؤكد إنسحابى من " سان فرانسيس " |
Ateş Gelincikleri birden ortaya çıktı ve bu sezon kimsenin beklemediği bir başarı gösterdi. | Open Subtitles | الصاعدون "الفيريتس" أتو من العدم و قدموا أكثر مما توقعه أي شخص هذا الموسم |
Neyi beklememiz gerektiğini söyleyebilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرتُ أنه يجب أن تعرفي من هم لتتوقعي مالذي يمكن توقعه |
Bu deneyim bize gelecek hakkında, benim zekâmın bile öngöremediği kadar çok şey öğretti. | Open Subtitles | التجربة قد علمتنا الكثير عن المستقبل... أكثر مما يستطيع عقلي توقعه |
- Ya da yolda beslenmek için duruyorlar. Söylemek istediğim, gidişatları tahmin edilebilir. | Open Subtitles | أو لأنهم يتوقفون لتناول الطعام فى الطريق الفكرة هى ، إن تحركهم يمكن توقعه |
sadece birkac insanın tahmin edebildiği bu büyümeyi yaşayan bir şehir.. | Open Subtitles | مدينة ... تواجه مستوى من النمو قلة من الناس أستطاعوا توقعه |
George Orwell, Büyük Birader'in bir gün bizi izleyeceğini tahmin etti tahmin edemediği şey, Büyük Birader'i kendimiz yaratıp ona gönüllüce teslim olacağımızdı. | Open Subtitles | توقعه جورج أورويل أن الأخ الأكبر سيتم يراقبنا يوم ما، ولكن ما لا يتنبأه |
Karmaşada kaybolmuş bir değeri arıyorsun. Bu tahmin edilemez. | Open Subtitles | .أنتَ تُحاول العثور على قيمة فُقدت في الفوضى .هذا لا يُمكن توقعه |
Ancak bu kadar iyi bir dost olacağınızı hiç tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | ما لم يمكنني توقعه .. انك ستصبح صديق جيد |
Seç birini, ben de şanssız kazananı neyin beklediği hakkında uyarayım. | Open Subtitles | اختر واحدا,وانا ساحذر الشخص غير المحظوظ بمايجب توقعه. |
Ama beklediği türden değilmiş. Paketi açar açmaz... | Open Subtitles | لكنه ليس الذي توقعه حالما فتح الطرد |
Hayır, beklediği her şey gerçekleşti ve orada olacak mı bilmiyorum ama bize öğrettiği şeyleri orada arşivleyeceklerini biliyorum. | Open Subtitles | لا، كل ما كانت توقعه قد تحقق, وأنا لا أعرف إذا كنت سأجدها هناك. لكن أنا أعلم بأنها تملك أرشيفاً لكل الأعمال التي تدرس فيها. |
Ne ummam gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يمكن توقعه. |
İkinci sayfada St. Francis'ten ayrılmam için imzalamanız gereken bir mektup var. | Open Subtitles | فى الصفحة الثانية هناك خطاب عليك أن توقعه الذى يؤكد إنسحابى من " سان فرانسيس " |
Volge'ların hiç beklemediği türden bir silah yapabiliriz. | Open Subtitles | بحيث حتى الـ(فولك) لا يمكنهم توقعه لكنناسنحترق. |
Ve gerçekten ne beklememiz gerektiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعرف حقاً ما يمكن توقعه. |
Üstelik Skye'ın aldığı hasarlar ikimizin de öngöremediği bir şeydi. | Open Subtitles | و جروح (سكاي) كانت أمرا.. لا أحد منا توقعه. |