Biraz sonra oraya çıkmak zorundasın ve Courtney Love gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجَ هناك قريباً، وأنت تَبْدو مثل حبَّ كورتناي. |
İyi görünüyorsun. Kamp sana yaramış olmalı. | Open Subtitles | تَبْدو متورد اللون ، لابد وأنهم أطعمونك جيداً |
İyi görünüyorsun adamım! | Open Subtitles | مــا الأمـــر ؟ أنت تَبْدو في حالة جيّدة |
Mahoney, hızla ilerlerken oldukça iyi görünüyor. | Open Subtitles | ماهوني يَنْسجُ طريقَه . . تَبْدو جيّد جداً. |
O zaman mutlu olman gerekirdi, ama mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ سعيدَ، وأنت لا تَبْدو سعيد. |
Yeni bir insan gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تَبْدو مثل رجل جديد أشعر بأنني مثل رجل جديد |
Bugün çok hoş görünüyorsun Christine. | Open Subtitles | النجاح الباهر، تَبْدو رائعَ جداً اليوم، كرستين. |
Tanrım,sen tıpkı, tıpkı Claud gibi görünüyorsun.Lanet olsun. | Open Subtitles | اللهي، تَبْدو مثل، تَبْدو مثل كلود، اللعنة. |
Bazı mütevazi insanların senin galaksiye hükmetmene engel olduğunu düşünürsek, çok sakin görünüyorsun. | Open Subtitles | تَبْدو هادئاً تأخذ فى الإعتبار بَعْض البشرِ الأقل وضعوا للتو بعض العقبات الصعبه في خططِكِ للهيمنةِ المجرّيةِ |
Çok mutlu görünüyorsun. Tommy'nin kız kardeşi, seni evde görmüş. | Open Subtitles | تَبْدو سعيدَ جداً أخت تومي تدعونى فى البيت |
Şahane görünüyorsun. Seni tanıyamadım. - Burada ne işin var? | Open Subtitles | تَبْدو في حالة رائعة، أنا لَمْ أُعترفْ بك. |
Hatırladığımdan çok daha farklı görünüyorsun. | Open Subtitles | يَرى الآن، تَبْدو مختلفَ جداً مِنْ الذي أَتذكّرُ. |
Mac, şu durumda Frank'in tarafında kalmış görünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لذا، ماك، تَبْدو لِكي تَكُونَ مغلقَ جداً إلى جانبِ فرانك في هذه النقطةِ، حقّ؟ |
Öyle görünüyor ki boğalar bütün zamanlarını, kırlarda uzanarak, vede onlara işini yapmasını gereken birini bekliyorlar. | Open Subtitles | تَبْدو لي الثيران في أفضل أوقاتها تستلقي في الحقولِ بإنتِظار شخص ما يأتيهم ويَطْلبُ منهم القيام بعملهم |
Sanki aşığının yardımıyla kocasını öldüren birisi gibi görünüyor. | Open Subtitles | تَبْدو مثل شخص ما لقد قتلت زوجها بالاشتراك مع عشيقها |
Yosma iyi. Sana gerçekten de hayran gibi görünüyor. | Open Subtitles | تَبْدو كسهلة و يبدو أنها تَبْدى لك التَقدير حقاً |
Öldüğüne pek de üzülmüş görünmüyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنت لا تَبْدو أيضاً أزعجْ بأنّها ميتةُ. |
Gerçekten uğruna savaşacak birine benziyor, ama hatırla, Cajun'lar duygusal insanlardır... | Open Subtitles | تَبْدو حقاً أنها تستحق الكفاح لكن، تذكّر أن المحبوسون أناس عاطفيون |
Çok meşgul gözüküyorsun ama şekillendirme yapabilen birini arıyordum. | Open Subtitles | انا يمكنني ان اخبرك. تَبْدو مشغولَ جداً، لَكنِّي كُنْتُ أَنْظرُ للتَشكيل. |
İyice düşündüm de, başka biri gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | بعد إعادة النظر أنت تَبْدو مثل رجل مختلف |
- Endişeli gibisin. | Open Subtitles | الذي المسألةُ، عزيز؟ تَبْدو في حالة قلق. |
Ben Geordi kadar iyi göremiyorum, ama materyaller sıradan gözüküyor. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ الرُؤية بدقة جوردى، لكن المادّةَ تَبْدو عاديةَ. |
Pekâlâ, benim Tv haberlerinde iki seneden fazladır bulunduğumu unutmuşa benziyorsun. | Open Subtitles | الموافقة، تَبْدو لكي تَنْسي بأنّني كُنْتُ عَمَل أخبارِ التلفزيونِ |
Avusturyalı bir eşle çok fena başarısızlık yaşadığım için Tibetli bir eşle egzotik bir hayal kırıklığı yanıltıcı geliyor. | Open Subtitles | منذ أن فشلت مع زوجتى النمساوية فشل غريب مَع زوجة تيبتية تَبْدو خاطئةً. |
Sızlandığın hayatı ve de evliliği... benim üstüme atma. Peki ya kaçınırken çok çaresiz göründüğün profesyonel davranışların? | Open Subtitles | لا تَرْمِ ثقلك على الحياةِ والزواجِ مني وماذا عن النتيجة العرضية المحترفة تَبْدو مستميتَ جداً للتَفاديه؟ |
Onca yıldan sonra, hala kapının önünde bulduğumuz Romalı yetim çocuk gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | بعد كل هذه السَنَواتِ، أنت ما زِلتَ تَبْدو مثله ذلك اليتيمِ الرومانيِ الذي أخرجَ على عتبتِنا. |
Siz kesinlikle Harp Okulu mezunlarına benziyorsunuz. | Open Subtitles | تَبْدو بالتأكيد أفضل في البدلة الرسمية |