"تَركَني" - Translation from Arabic to Turkish

    • edeyim
        
    • bıraktı
        
    • Şunu
        
    • izin verdi
        
    • İzin
        
    • Bırak
        
    • izin ver
        
    Bırak şunları ayırmana yardım edeyim Ray. Open Subtitles يا، تَركَني أُساعدُك تُصنّفُ البعض مِنْ هذه المادةِ خارج، راي. أعذرْني،
    Dur tahmin edeyim Lambert seni bıraktı, sen de onu havaya uçurdun. Open Subtitles لذا، تَركَني أَحْزرُ، تَخلّصَ لامبيرت منك، وأنت فجّرتَه.
    Gelinim beni düğünde terketti, ortağım ortayaş krizi yüzünden yalnız bıraktı.. Open Subtitles عروسي تَركتْني في المذبحِ، شريكي تَركَني ل أزمة منتصف عمر.
    Şunu söyleyerek başlayayım. Open Subtitles ثمّ تَركَني أَبْدأُ بالقول الذي الطفل الذي يَمْلأُ هذا الإفتتاح
    Eşyalarına Dokunmama da izin verdi. Open Subtitles تَركَني أَمْسُّ مادته. يَشْعرُ بالارتياح لِكي يَكُونَ حول فرانك.
    Bırak da pençelerine batmış dikeni çıkarayım. Open Subtitles أوه، تَركَني أَسْحبُ تلك الشوكةِ خارج كفِّكَ.
    İzin ver bu akşam seni yemeğe götüreyim. Open Subtitles النظرة، تَركَني آخذُك إلى العشاءِ اللّيلة. نحن يُمْكِنُ أَنْ نُناقشَه بعد العملِ، حَسَناً؟
    Eşyaları paketlemene yardım edeyim. Open Subtitles حَسناً، تَركَني أُساعدُك إخزنْ هذه الأشياءِ.
    Kalkmana yardım edeyim şekerim. Open Subtitles فقط تَركَني أُنهضُك هناك، عزيز.
    Kalkmana yardım edeyim şekerim. Open Subtitles فقط تَركَني أُنهضُك هناك، عزيز.
    Beni hızarın orada bıraktı. Open Subtitles لقد تَركَني. في مغلق النشارة بنفسه.
    Bir daha aramadı ama, Bana Herpes denilen bir şey bıraktı. Open Subtitles .لكن تَركَني مَع شيءُ صَغيرُ يسمى حَلأً
    Tamam, biliyorum, ama sana Şunu söyleyeyim ben o kızlarla sadece birlikte olmak isteyen adamlardan değilim. Open Subtitles حَسناً، موافقة، أَعْرفُ، لكن تَركَني أخبرْك شيءَ، لَستُ أحد أولئك الرجالِ الذين فقط مهتمّ بالإحراز بالفراخِ.
    Şunu sormak istiyorum, sizi bırakmadan önce nereye gittiğinizi bilip bilmediğinizi sordular mı? Open Subtitles تَركَني الآن أَسْألُك , ماما. قبل هم أنزلوك، سَألوك إذا عَرفتَ أين أنت كُنْتَ تَذْهبُ؟
    Ona bunları verdiğim zaman aramızı düzeltmem için bana izin verdi. Open Subtitles عندما حَصلتُ على الرهان تَركَني افعل ألاشياءِ صح بيننا
    Pierre uçağını almama izin verdi yani çocuk oyuncağıydı. Open Subtitles بيير تَركَني أَستعيرُ طائرتَه لذلك لقد كَانَ هذا سهلا أوه، قَبْلَ أَنْ أَنْسي
    Aptalca bir şey yaptığımı biliyorum İzin ver de açıklayayım. Open Subtitles أُدركُ بأنّني عَملتُ شيءاً الأحمق بالأحرى. فقط تَركَني أُوضّحُ.
    Hey bak, Bırak bu meseleyi usulünce halledeyim. Open Subtitles يا، نظرة، تَركَني أَجْعلُ هذه كُلّ تَذْهبَ بعيداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more