Tanıdığın herkesi yakalatmaya, zarar vermeye... ya da öldürtmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | تُحاولُ الحُصُول على كُلّ شخصِ تَعْرفُ مُعْتَقلاً، أَو عوّقَ، أَو قَتلَ؟ |
Ne b.k yemeye çalışıyorsun, 007? | Open Subtitles | بِحقّ الجحيم ما الذي تُحاولُ أَنْ تَعمَلُة، 007؟ |
Max'ı görmek istiyorum, sense işi bozmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أُريدُ رُؤية ماكس اللّيلة، وأنت تُحاولُ تَخريبه لي |
Ona kuzenim Janet'i ayarlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | هي تُحاولُ تَثبيته فوق مَع إبنِ عمي جانيت وأنا لا أَستطيعُ أَنْ أَحْملَ للمُرَاقَبَة. |
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ve minnettarım.. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك تُحاولُ المُسَاعَدَة وأنا أُقدّرُ هذا، |
Yardım etmeye çalıştığın insanlara silah çekmezsin. | Open Subtitles | وأنت لا تُلوّحُ بالأسلحةَ حول ناسِ الذين تُحاولُ مُسَاعَدَتهم |
Gözlerinin önünü açmaya çalışıyordu, ama rüzgar buna izin vermiyordu. | Open Subtitles | هي كَانتْ تُحاولُ تَحريكه، لكن الريحَ كَانَ قويَ والشَعرَ بَقى هناك. |
Hatta dahası, hangi dünyadan kaçmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أو أحسَن من ذلك، أيُ عالمِ تُحاولُ أن تتجَنَّب؟ |
Ama en azından işleri yoluna koymaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لكن على الأقل أنت تُحاولُ أن تضْع الأمور في نصابها. |
Biliyorum duyarlı olmaya çalışıyorsun ama.. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك تُحاولُ لِكي يَكُونَ حسّاسَ، |
Bence bu çok hoş, katkıda bulunmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد ذلك حلوُّ، أنت تُحاولُ المُسَاعَدَة. |
Çok komik, ben kendimi sana atmışım, sen hâlâ beni sarhoş etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أَرْمي نفسي فيك، و أنت ما زِلتَ تُحاولُ الحُصُول علاي شَربتُ. |
Önceki asistanına şimdiki asistanını mı ayarlamaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | تُحاولُ تَهْيِئة مُشكِّلِكَ المُساعد مَع مُساعدِكَ الحاليِ؟ |
Christian'a aşıksın. ve artık sadece o ve ben varım. Bu yüzden intikam almaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | والآن بأنّه فقط ني وه، أنت تُحاولُ إنتِقامكَ. |
Hala oralarda dünyayı kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هي ما زالَتْ هناك تُحاولُ أن تنقذ العالمِ |
O sadece sınırları belirlemeye çalışıyor, ister inan ister inanma, onlara ihtiyacın var. | Open Subtitles | هي فقط تُحاولُ وَضْع الحدودِ، وصَدِّق أو لا تًصَدِّق، تَحتاجُهم. |
Bu yüzden, tanıdığım herkesin bana cephe almasını sağlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | لذا هي تُحاولُ إدَارَة كُلّ شخصِ أَعْرفُ ضدّي. |
Ne yapmaya çalıştığını gayet iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أَفْهمُ بالضبط الذي تُحاولُ أَنْ تَعمَلُة. |
Tamam.Burada yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum | Open Subtitles | الموافقة، أُقدّرُ بأَنْك تُحاولُ أَنْ تَعمَلُ هنا. |
Gözlerinin önünü açmaya çalışıyordu, ama rüzgar buna izin vermiyordu. | Open Subtitles | هي كَانتْ تُحاولُ تَحريكه، لكن الريحَ كَانَ قويَ والشَعرَ بَقى هناك. |
Neden bir tane denemiyorsun böylece o da üzülmez. | Open Subtitles | الذي لا تُحاولُ واحد لذا، تَعْرفُ، مشاعرها لا تُؤْذَى. |
Ne yapmaya çalıştığınızı anlamış değilim, ama ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أسمع ، أنا لا أعلم ما الذي تُحاولُ فعلهُ هُنا لكني لم أفعل أي شيءً خاطئ |
Kimin profesyonel olduğunu, kimin olmadığını bulmaya çalışırsın. | Open Subtitles | تُحاولُ أَنْ تَفْهمَ مَنْ المحترف من الغير محترفَ. |
Söylediğine göre sana ulaşmaya çalışıyormuş ama reddediyormuşsun. | Open Subtitles | قالَت أنها كانَت تُحاولُ الاتصالَ بِك و لكنكَ كُنتَ تتجاهلُها |
Bunun çok kolay olduğunu düşünüyorsan... neden bunu kendin finanse etmeye çalışmıyorsun? | Open Subtitles | إذا تَعتقدُ بانّه سهلُ جداً لما لا تُحاولُ تموّيله بنفسك؟ |