"تُحْصَلُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    Sağ omzunun arkasında müthiş bir dövme var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على هذا الوشمِ الرائعِ خلف كتفها الصحيح تماماً.
    Evet ama onda şey var. Open Subtitles نعم، لَكنَّها تُحْصَلُ على تلك الشرط، ماذا تَدْعوه؟
    Çok tatlı bir suratı var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على مثل هذه الوجهِ الصَغيرِ الحلوِّ.
    Onun garson ve işçilerden oluşan bir ordusu var, dolayısıyla sorunun olmayacak. Open Subtitles انها تُحْصَلُ على جيشِها مِنْ الممونين والعُمال لذا سَتكُونين بخير.
    Harika bir moda anlayışı var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على مثل هذه إحساسِ الأزياءِ المُدهِشِ.
    Yaklaşan tatilleri var ve bütün bu düğün olayı falan. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على العُطَلِ وأنت تَعْرفُ وهي لديها كُلّ خطط الزفاف
    Çok yaşlı, ağzında çizikler var. Open Subtitles السيد المسيح المقدّس! هي كبيرة السنُ جداً، هي تُحْصَلُ على علاماتِ الإمتدادِ على فَمِّها.
    Delilikti o, 40 yaşında olmasına rağmen muhteşem bir poposu var. Open Subtitles الذي مجنونُ، هي تُحْصَلُ عليها a حمار عظيم لa بعمر 40 سنةً.
    İyi bir baba olamayacağım gibi, çılgınca bir düşüncesi var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على هذه الفكرةِ المجنونةِ بأنَّ أنا لا أَجْعلَ a أبّ جيد.
    Concordia'dan daha büyük bir... elektronik sinyali var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على أكبر توقيع إلكتروني... مِنْ كونكورديا.
    Onun Marcel adından 28 yaşında yeni bir erkek arkadaşı var. Open Subtitles لَكنَّها تُحْصَلُ على a خليل جديد - بَعْض بعمر 28 سنةً مسمّى مارسيل.
    Bilirsin, düşündüm ki, zaten yeni birşeyleri var --göğüsleri; Open Subtitles تَعْرفُ، إعتقدتُ، هي تُحْصَلُ على الشيءِ الجديدةِ - - ثديها؛
    Bizim evde bir eğitmen ile bir pilates seansı var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على a pilates جلسة مَع a مدرّب في شُقَّتِنا.
    Gluten alerjisi var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على تلك حساسيةِ الغرويّةِ
    - Peki. "Normal" olanlardan biri var. Open Subtitles - حسنا هي تُحْصَلُ على إحدى "الأوضاع الطبيعية" هنا.
    - Hayır, bekle. Onda kağıt var değil mi? Open Subtitles - لا، انتظري هي تُحْصَلُ على النسخة المطبوعةِ، صحيح؟
    Topal bir köpek gibi emeklemişçesine nasırları var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على النسيجِ مثل هي كَانتْ زَحْف حول مثل a كلب هزيل.
    - Dert etme. Daha merhemi var. Open Subtitles - لاتقلق، هي تُحْصَلُ على مرهمِ أكثرِ.
    İki tane atı, yepyeni bir Firebird'ü var ve babası da lunaparkta çalışıyor! Open Subtitles هي تُحْصَلُ على حصانين، a Firebird جديد... وأَبّهايَعْملُ لستّة أعلامِ!
    Klas bir tarzı var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على تَزدري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more