Bir daha sakın ekibime beni uzak tutmalarını söyleme bile. | Open Subtitles | لا تُخبر فريقي أن يخفوا معلومات عني مرة أخرى قط |
Uçağın kalkış yapmadığını kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تُخبر أيَ أحد بأنّ هذه الطائرة لم تُقلع |
- Dündü o. - Kardeşine niye söylemedin? | Open Subtitles | لقد كان هذا بالامس لماذا لم تُخبر شقيقك ؟ |
Sen çakma bir ürün alıp, kimseye söylemedin mi? | Open Subtitles | تستأجر بعض عمّال اليوميّة ولا تُخبر أحداً؟ |
Hadi. Bak, annemle babama hamile olduğumu söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | حسنـاً، أنت لن تُخبر أبي وأمـي، أنـي حامـل، أليس كذلك؟ |
Polise, aramızda her ne olduysa artık bunun bittiğini söylemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تُخبر الشرطة أنّ ما بيننا قد إنتهى منذ وقتٍ طويل. |
Neden Dr. Clifton'a Veridian'da çalışmanın sana göre güzel olan yönlerini söylemiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تُخبر د.كليفتون ماذا تحب في عملك لدى فيريديان؟ |
Karına hiçbirşey anlatma, ve onu bu pislikten uzak tut. | Open Subtitles | لا تُخبر زوجتك بشيء، و اجعل "الدماء هنا في الخارج |
Nereye gittiğini bir ruha dahi söyleme. | Open Subtitles | لا تُخبر أحداً أين ستذهب، ولا روح واحدة. |
Kimseye nereye gideceğini veya ne yapacağını söyleme, tamam mı? | Open Subtitles | لكن لا تُخبر أحداً أين أنت ذاهب أو ما ستفعله، إتّفقنا؟ |
Bay Serçe parmak, diğerlerine sakın söyleme ama sen benim en sevdiğimsin. | Open Subtitles | أوه، سيد خنصر لا تُخبر الآخرين ولكن أنت المفضل لدي |
Dün ağladığımı kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تُخبر أحداً بأني بكيتُ البارحة |
Pekâlâ, bakıcıya nereye gittiğini neden söylemedin. | Open Subtitles | حسناً، لمَ لمْ تُخبر حاضنة الأطفال بمكانك؟ |
Sen ise bana gelmeyi tercih ettin. Başkasına söylemedin. Hile ve dolandırıcılık dedikoduları bu siteleri... böcek gibi yer bitirir... bir daha da onlardan kurtulamazsın. | Open Subtitles | أنتَ أتيت إلى, لم تُخبر أحداً آخر لأنكَ تعلم أن إشاعات الغش تُصيب هذة المواقع بشكل سىء, لا يمكنكَ التخلص منها |
Bunca yıl neden kimseye söylemedin? | Open Subtitles | ، بعد مرور كل تلك الأعوام لماذا لم تُخبر أى شخص ؟ |
Bu, bana karşı hissettiklerini değiştirmez. Kimseye söylemeyeceksin. | Open Subtitles | هذالايُغيِّرطبيعةمنمشاعرُكَتجاهيّ ، لن تُخبر أيُّ أحدّ. |
"Bunu jüriye de söylemelisin çok yardımcı olacak." dedi. | Open Subtitles | فقال لي: "يجب أن تُخبر المحكة بذلك" "ستساعدك بشكل كبير" |
Taşınıyor olduğun gerçeği mi yoksa bu konuyu sadece benim bildiğim gerçeği mi? Neden kimseye söylemiyorsun? | Open Subtitles | أو حقيقة أنني الوحيدة التي تعلم بالأمر لمَ لم تُخبر أي أحد آخر ؟ |
Bu gece çekeceğimiz sahnede, karısı dedektife onun için korktuğunu, onu sevdiğini söylüyor. | Open Subtitles | المشهد الذي سنصوّره الليلة حين... تُخبر الزوجة المُحقّق أنّها تكترث لأمره و تُحبّه. |
Annem kabadayıları öldürdü, kimseye de anlatmadı. | Open Subtitles | قتلت أمي الأطفال الأشقياء ولم تُخبر أي أحد |
Artie, Vanessa'ya söylemeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | (أرتي)، أريد مِنك أن تُخبر (فانيسا) شيئاً |
Eve, bunu kimseye söylemeden yaptı, bu yüzden-- | Open Subtitles | حسنا ، ايف فعَلَتْ هذا دون أن تُخبر أحدا |
Verimlilik uzmanından dayak yediğimi kimseye söylemeyin. | Open Subtitles | لا تُخبر أحداً أنني تعرّضتُ للضرب من قبل خبير كفاءة. |
Stresten dolayıydı. Şu mektuplar onu epey ürkütmüştü. İştekilere bundan bahsetmek istemiyordu. | Open Subtitles | إسمعا، تلك الرسائل قد أخافتها كثيراً، ولم تُرد أن تُخبر الناس في العمل عنها. |
Ama asla ailene bunu söyleyemezsin, yoksa onlara zarar veririm. | Open Subtitles | لكن لا يُمكنك أن تُخبر والديك حول هذا لأنّي سأؤذيهم. |
Bir daha sefere hemşireye su kaynatmasını söylemeyecek misin? | Open Subtitles | إذن المرة القادمة أنتَ لن تُخبر الممرضة أن تُغلي بعض الماء؟ |