servetini düşünürseniz, iyi bir gelin adayı. | Open Subtitles | أنها فرصة سانحة لأحدهم بالنظر إلى ثروتها |
Sadece Kontese muhteşem servetini soruyordum. | Open Subtitles | انا فقط أسأل الكونتيسة عن ثروتها التي تبعث على الاعجاب |
O beni seviyordu, bunu belli ediyordu. Ben de onu seviyordum, Serveti ve parasından dolayı. | Open Subtitles | هي واقعة في حبي و أنا واقع في حب ثروتها |
zengin olan o. Ancak tavırlarından bunu anlamanız muhtemel değil. | Open Subtitles | إنها هي صاحبة المال و لا يمكنك تخيل حجم ثروتها |
Eğer bu Litchfield'in şeytani bir mucidi değil ise, kendine bir servet yapmak üzere. | Open Subtitles | حسناً, ألست هذه الماكره التي تريد صنع ثروتها بنفسها |
Onu servetine el koyarak cezalandıracaktın. Ve tek kardeşini korkunç bir ölüme gönderdin. | Open Subtitles | وعاقبتها بالأستيلاء على ثروتها , وأرسلتها الى الموت بأعنف طريقة , أختك الوحيدة |
Son arzusu Servetinin öğrencileri arasında paylaştırılmasıydı. | Open Subtitles | لذا كانت وصيتها أن توّرث كامل ثروتها الى طلابها |
"Az miktarda bir para için en iyi arkadaşımı öldürmeme gerek yok." | Open Subtitles | (و لست بحاجة لأن أقتل صديقتي بسبب ثروتها) |
Onun servetini, senin hesaplarına geçirebileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولا يمكنني تحريك اي شئ لقد كنت اتمنى ربما تجعنلي انت ان ادير ثروتها |
Tae Yong'a şirketi bıraktı servetini değil. | Open Subtitles | لقد تركت الشركه الى يونج تاى يونج و ليست ثروتها الاصليه |
Bence hanımefendinin servetini yemeden önce ona danışmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تستشير السيدة قبل أن تنفق ثروتها |
En sevdiği yeğeniydim, öldüğünde servetini sokak kedileri barınağına bağışladı şamdanlar da bana kaldı. | Open Subtitles | كنت المفضلة لديها لذا عندما توفيت تركت ثروتها في المنزل للقطط الضالة... والشمعدانات لي |
"Bayan Crawley'in servetini Yüzbaşı Rawdon'a bırakacağı söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون أن آنسة "كرولي" تنوي ترك ثروتها للقائد "رودون كرولي"، |
Lord Castleroy'a ailenin servetini, kaybettiğinden bahsettin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتى اللورد " كاستلوري" أن عائلتكِ فقدت ثروتها ؟ |
Violet Baudelaire ile olan evliliğim tamamıyla resmî ve artık onun tüm Serveti benim kontrolümde. | Open Subtitles | زواجي من "فيوليت بودلير" شرعي تماماً، وأنا أسيطر الآن على كامل ثروتها. |
Serveti, o tuhaf genç adama gidecek. | Open Subtitles | ، ثروتها ستذهب لرجل غريب. |
Serveti için onunla evlenmemi babam istedi. | Open Subtitles | كانت رغبة أبي، لأجل ثروتها. |
Ailem kolay para kaptırarak zengin olmadı. | Open Subtitles | لم تبني عائلتي ثروتها لتدفع بسهولة |
Ailem kolay para kaptirarak zengin olmadi. | Open Subtitles | لم تبني عائلتي ثروتها لتدفع بسهولة |
Ailem kolay para kaptırarak zengin olmadı. | Open Subtitles | لم تبني عائلتي ثروتها لتدفع بسهولة |
O servet buldu! Ben de öyle! | Open Subtitles | لقد وجدت ثروتها وحصلت علي ثروتي |
Tüm servetine karşın aklını yitirdi. | Open Subtitles | كل ثروتها ذهبت إلى المجانين |
Servetinin yarıdan fazlasını mücevhere harcadı. | Open Subtitles | لقد قامت بإهدار أكثر من نصف ثروتها على المجوهرات. |
"Az miktarda bir para için en iyi arkadaşımı öldürmeme gerek yok." | Open Subtitles | (و لست بحاجة لأن أقتل صديقتي بسبب ثروتها) |