Laboratuvarından getirdiğim yılan yerli bir yılanı alt edebilecek durumdaydı. | Open Subtitles | الثعبان الذي احضرناه من مختبرك تزاوج مع ثعبان يتوطن الجزيرة |
Hayvan kontrol, ağaç yılanı diyor. | Open Subtitles | مراقبة الحيوانات الرجل يعتقد انها ثعبان شجرة. |
"Dünya'nın kıyısında, azgın denizin ortasında yılanın ağzında başka bir kilit daha bulunur." | Open Subtitles | فى نهاية العالم حيث البحر الهائج فى فم ثعبان البحر هناك مفتاح اخر |
Utangaç, kendi hâlinde, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir yılan balığıydı. | TED | إنه حقاً ثعبان بحر متوحد، وخجول، ولا نعرف عنه شيئاً تقريباً. |
Sıralama mikroplar, iğneler, süt, ölüm, yılanlar, mantarlar, yükseklik, kalabalık, asansörler... | Open Subtitles | الجراثيم، إبر، حليب، موت ثعبان ، فطر المرتفعات، زحام ، مصاعد |
yılana inanmasam da minibüse doğru yönelmesine zerre imkân vermiyordum. | Open Subtitles | لا أصدق وجود ثعبان ولا أنه كان متجها إلى الشاحنة |
Odama bir piton koymuş olsaydım, bu sorunları yaşamayacaktık. | Open Subtitles | لن يكون لدينا مثل هذه المشاكل لوقمت فقط بوضع ثعبان في غرفتك |
Tam karşılığı, Bir Boiga cyanea, kedi yılanı olarak da bilinir. | Open Subtitles | لأكون مُحدداً، ثعبان العيون الخضراء المعروف أيضاً باسم الثعبان القط |
Bilirsin bu çok cıvık. Kimse bunu istemez. Şimdi kendini küçük, meraklı bir bahçe yılanı olarak farzet. | Open Subtitles | أتعلم ، هذا ردئ جداً ، لا أحد يريد هذا الآن لندعي أنك ثعبان حديقة فضولي .. |
Bir yılanı kıvırıp, kanını ve bağırsağını çıkartmışsın gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنك أخذت ثعبان وقمت بلويه مثل قطعة قماش حتى خرجت دماءه وأمعائه منه |
- yılanı da denemelisin cidden iyi. | Open Subtitles | بصراحة عليك أن تجرب لحم ثعبان في وقتا أخر |
Ancak bu canlıların gerçek gizemlerini öğrenebilmek için her bir yılanın içine, ufak bir radyo vericisi yerleştirmemiz gerekti. | TED | ولكن لمعرفة الأسرار الحقيقية لهذه المخلوقات كان من الضروري لنتعلم ان ... نضع اجهزة رادار مرسله داخل كل ثعبان |
Ve bir yılanın ruhuna sahip her akıntı bütün yılanların ruhları, büyük nehirde buluşacak ve her biri bir tane olmak, en büyüğü olmak bütün ruhların en büyüğü olmak için . kendi etrafında kıvrılacak. | Open Subtitles | .. و كل تيار له ثعبان روحها وجميع الثعابين روح لقاء في نهر كبير وتطور في مختلف أنحاء بعضها البعض |
Kapıma ölü bir yılan bırakmak seni mutlu etti mi? | Open Subtitles | هل تعتقد انك فخور بأن تضع ثعبان ميت أمام المنزل؟ |
Anlaşılan bir vaizi zehirli bir yılan sokmuş. Görünü de açıklıyor. | Open Subtitles | يبدو أن واعظ تم لدغه بواسطة ثعبان سام، وهذا يُفسر رؤيتك |
Demek bu bir kara mamba. Dünyada ölümcül yılanlar içinde birinci sırada. | Open Subtitles | اذا هذه المامبا السوداء أول ثعبان قاتل في العالم كله |
Habis yüzük de prensi orada korkunç bir yılana çevirir. | Open Subtitles | وهناك يحول الخاتم الشرير الأمير إلى ثعبان بشع |
Bir piton tarafından yutulmuş, dışarı atılmış ve ve tekrar içeri sürüklenmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنني قد تم ابتلاعي من قبل ثعبان ، وقطع طريقي للخروج ثم زحف إلى الخلف داخلك مرة أخرى |
Binlerce şeytandan. Tıslayan binlerce yılandan. On binlerce kara kurbağadan bahsettiler. | Open Subtitles | إن ألف شيطان وألف ثعبان يفحّ وعشرة آلاف علجوم متورّم |
Sadece bir yılanla oynayarak daha akıllı olabilirsin. | Open Subtitles | كلمة ثعبان سهلة على أن لا اعتقد سوف تصبح أذكى |
Eski derimi kendimle beraber çok uzaklara, oradan oraya sürükleyen bir yılanım. | Open Subtitles | أنا ثعبان يجر جلده القديم معه لفترة طويلة. |
Izgara yılanbalığı ve çorba. | Open Subtitles | ثعبان البحر المشوي وحساء كبد ثعبان البحر |
- Yılan balığı dedin sandım. | Open Subtitles | أنا آسف أعتقد أنك تريد ثعبان البحر موراي هذا هو أفضل ما يمكن أن تفعله |
İkinci randevu yıIan yüzünden iptal oldu. | Open Subtitles | الموعد الثانى كان على حساب ثعبان ، أتتذكرين ؟ |
O zaman da bir yılandın, hâlâ da bir yılansın. | Open Subtitles | كنت ثعبان ذلك الحين، وكنت ثعبان الآن. |
- Kafası fil bedeni yılandı ama beni vurmaya çalıştı. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ حسنا، له رأس فيل في جسد ثعبان |
Travis Snake'ten daha aptalsın. | Open Subtitles | يارجل انت حتى اغبى من ثعبان ترافيس |