İlki daha iyiye ulaşmak için tutkulu bir ilgi kültürü yaratmak. | TED | أول مكون هو خلق ثقافة من الإهتمام المتقد والشغوف بالمصلحة العليا. |
Ve Silikon Vadisi kültürü de 1970'lerdeki Kaliforniya karşı kültüründen çıkmıştır. | TED | وجاءت ثقافة وادي السليكون من الثقافة المضادة في كاليفورنيا في السبعينيات. |
Verimli cömertliğin olduğu bir kültür için veren kişileri istihdam etmeniz gerektiğini düşünürdüm. | TED | أعتقد بأنك بحاجة الى ثقافة الإنتاج الغزير، يجب أن تمتلك الكثير مِن المِعطائين |
Çıkıp da demokrasi kültürünün siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz en iyi nokta olduğunu söylemek radikallikle bir tutuluyor. | TED | للإلتفاف حول قول أنني أؤمن بأن ثقافة الديمقراطية هي أفضل ما وصلنا إليه كصورة للتنظيم السياسي فهذا مقترن بالتطرف. |
bir kültüre adapte olmak yani herhangi bir kültüre zor olabilir. | Open Subtitles | التأقلم على ثقافة جديدة، أيّ ثقافة, من الممكن أن تكون صعبة. |
Sen ve ekibin oldukça ileri bir yabancı kültürden yabancı bir aygıt çaldınız. | Open Subtitles | , أنت و فريقك سرقتم أداة أجنبية . من ثقافة أجنبية متقدمة جداً |
Bu kültür, kuzey yerli kültürü, geleneksel olarak ziyadesiyle mevsimliktir. | TED | لذلك فالثّقافة، ثقافة السّكان الأصليّين في الشّمال، تتّسم بالموسميّة للغاية. |
Bu yüzden de metal her zaman dışlananların kültürü olacak. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أن المیتال هو دائما ثقافة المهمشة. |
Koca bir kültürü tekrar inşa etmeye çalıştığımı görmüyorlar mı? | Open Subtitles | لا يستطيعون رؤيه هذا انا احاول إعادة بناء ثقافة بأكملها؟ |
Ve kendime dedim ki bu ülkede beyin bağışı kültürü ortaya çıkartsak nasıl olurdu? | TED | وفكرت ما ذا لو أستطعنا نشر ثقافة التبرع بالدماغ في هذه البلاد؟ |
Kullandıkların kadar güzel şeyler yaratan başka bir kültür biliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكن تصور ثقافة أخرى لها تلك الأزرار الجميلة التي تستخدمها؟ |
Şimdiye kadar tamamen farklı bir kültür ve çevreden bu denli zor bir yaşama sahip birisi ile tanışmamıştım. | TED | انا لم التقي بشخص بهذه الحياة الصعبة من بيئة و ثقافة مختلفة كليا من بيئتي |
Çünkü batı kültürünün temel parçası ve ben bunun orijinal halini okumak istiyorum. | Open Subtitles | لأنه نص أساسي و ثقافة غربية وأنا أريد قراءته من الكتاب الاصلي .. |
Yani bu organizasyonların tabanda ihtiyaç duydukları şey bu kültüre tabanda talep oluşturabilmek için demokratik kültürün kendisinin savunuculuğunu yapmaları gerekiyor. | TED | هذه المنظمات هي ما نحتاجه على أرض الواقع لتدعيم مفهوم ثقافة الديمقراطية نفسه لخلق الطلب لهذه الثقافة على أرض الواقع . |
Sadece farklı bir kültürden farklı bir ülkeden, farklı bir etnik kökenden, farklı biriyle, konuşun, onu dinleyin. | TED | لكي تذهب الى شخص ما ذا ثقافة مختلفة .. في بلد مختلف و عرق مختلف .. وكل شيء مختلف وتشارك معه في الحوار .. استمع له .. |
Ya çalışanlarınız kültürel ön yargı, dışlama, belki daha kötüsünü yaşıyorsa? | TED | ماذا لو عانى موظفوك من ثقافة المحاباة والإقصاء، وأسوأ من ذلك؟ |
Bu kadar kültürlü olmak çok pahalıya patlar, değil mi? | Open Subtitles | يتطلّب الأمر كثير من المال لإكتساب ثقافة مماثلة، أليس صحيحا؟ |
Şimdi biz antropologlar olarak, biliyoruz ki, her kültürün bir başlangıç hikayesi vardır. | TED | انا أعلم كعالم انثروبولوجيا ان لكل ثقافة قصة محورية تقوم عليها |
Gelecek yıl. Paris'te burs kazandım. | Open Subtitles | السنة القادمة عندي ثقافة في باريس |
Bunun, yüz yıl öncesine ait sıradan bir medeniyet olduğunu düşünebilirsiniz. | TED | ربما تفكر أن هذه مجرد ثقافة بسيطة من مئات السنين. |
Ben biraz daha entellektüel bir şey olmak isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنك تريدين أن تصبحي شيء أكثر ثقافة |
Bu yüzden daha geleneksel şirketlerin hacker kültürünü ve getirdiği yaratıcı kaosu benimseyebilmeleri için zaman ve uyum gerekecek. | TED | وبالتالي فإن الشركات التقليدية، ستكون بحاجة للوقت كي تتكيف وتحتضن ثقافة المخترق وما تجلبه تلك الثقافة من فوضى إبداعية. |
Babamın en büyük hayali bana bir futbol bursu kazandırmaktı. | Open Subtitles | كان حلم أبي الكبير ان يعلمني ثقافة كره القدم |
Maddi kültürleri, sosyal kültürleri var. | TED | لديهم ثقافة مادية , ثقافة اجتماعية. |
Sonra 1980'lerde hip hop, B-boys, kaykaycılar tarafından da benimsendi ve bir tür genç sokak kültürüyle özdeşleşti. | TED | ثم،حوالي في الثمانينيات، اِستعملت بواسطة شباب الهيب هوب والبي، والمتزلجون باللوح واتخذ هذا الشكل من ثقافة شباب الشارع. |