"ثقيلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağırmış
        
    • ağır
        
    • büyük
        
    • ağırsın
        
    • sert
        
    • ağırlar
        
    • ağırdır
        
    • ağırlaşıyor
        
    • kalın
        
    • fazla
        
    • yoğun
        
    • ağırlık
        
    • ağırım
        
    • yük
        
    • ağırdı
        
    Bir çekiç varmış da, çok ağırmış da, kimse kaldıramıyormuş. Open Subtitles مطرقة ثقيلة حيث لا أحد آخر يمكنه التقاطها؟
    Peki bu ülkede Bayan Helm, mahkemede yalancı tanıklık yapmanın cezasının çok ağır hapis cezası olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles و هل أنت مدركة مسز هيلم أن عقوبة شهادة الزور فى هذا البلد هى مدة ثقيلة من السجن ؟
    Bu bomba patlarsa Sayın Başkan, ve bunu durdurmak için elimizden geleni yaptığımıza inanmazsanız, bu ülkemde büyük yankı bulacaktır. Open Subtitles اذا انفجرت هذه القنبلة سيدي الرئيس وانت لا تؤمن اننا نفعل ما بوسعنا لايقافها ايضا ستكون النتائج ثقيلة على بلادى
    Ettim tabii. Ne kadar ağırsın senin haberin var mı? Open Subtitles بالطبع كرهتك فلا فكرة لديك كم كنت ثقيلة وقتها
    Acaba yüzde kaçınız gerçekten koyu, zengin ve sert seviyor? TED كم في المائة منكم يردها غامقة و ثقيلة ونصف محمصة؟
    Valizini taşımaya yardım edebilirim, Ana, ...gerçekten ağırlar. Open Subtitles وبهذه الطريقة يمكن لي أن أساعدك في حقائبك, آنا, إنها ثقيلة بالفعل.
    Şatolar çok ağırdır ve bulutların üzerine yerleştirilmeleri son derece tehlikeli olabilir. Open Subtitles القلعات ثقيلة جداًَ، لذا وضعهم على الغيوم سيكون خطيراً بشكل لا يتصور،
    Acele etsen iyi olur! ağırlaşıyor! Open Subtitles من الأفضل لك أن تسرع الان انها أصبحت ثقيلة على يدي
    kalın bir şeyler giyip... can yeleklerinizi takmalı ve güverteye çıkmalısınız. Open Subtitles على الجميع ارتداء ملابس ثقيلة و ارتداء سترات النجاة و الصعود
    Kesinlikle. Eğlenceli duruyor. Bu şeyler cidden ağırmış. Open Subtitles يبدو هذا ممتعاً هذه الأشياء ثقيلة أليس كذلك؟
    - Çok ağırmış. - Hiçbir şey göremiyorum. Open Subtitles ـ إنها ثقيلة جداً ـ لا يمكنني رؤية أيّ شيء
    Balyoz ammada ağırmış. Perdeler hakkında ne düşünüyorsun? Open Subtitles المطرقة ثقيلة للغاية، ما رأيك في الستائر؟
    Şunu odaya taşımama yardım eder misin, biraz ağır da. Open Subtitles هلا تساعدني في حمل هذه إلى الغرفة إنها ثقيلة قليلاً.
    ağır bir şeyler taşımam gerekirse diye bunu aklımda tutacağım. Open Subtitles سأتذكّر هذا في حال كانت لديّ أيّة أحمال ثقيلة لرفعها
    Düşman cesurca savaşmasına rağmen büyük kayıplar vererek geri çekildi. Open Subtitles العدو في تراجع وبخسائر دامية ثقيلة مع ذلك القتال بشجاعة
    ağırsın. Hiç kimse kaldıramaz seni. Open Subtitles يا ، انتِ ثقيلة ،ثقيلة ، لايمكن لاى شخص ان يحتمل وزنك
    Tom Friedman bu parçayı balyozla elinden geldiği kadar sert vuruşlarla parçalamaya çalıştı ancak bir çizik bile olmadı. TED في الحقيقة, قام توم فريدمان بضربها بمطرقة ثقيلة بأقوى ما يستطيع و لم يخدشها حتى.
    Çok ağırlar. Tekneyi batıracaklar. Open Subtitles أنها ثقيلة جداً وسوف تغرق السفينة بسببها
    Basit, para taşıyan araç ağırdır, lastikler aşağı inmiştir! Open Subtitles الأمر بسيط سيدي التى تحمل المال ثقيلة إطاراتها ستكون مضغوطة
    Tamam, biraz yardım. Gerçekten ağırlaşıyor. Lütfen. Open Subtitles حسناً مساعدة صغيره من فضلكم إنها ثقيلة جداً رجاءً
    Kaçırılan gözler, cebe atılan yiyecekler ve sıcak bir günde kalın giyinen adamlar belanın yaklaştığının göstergesidir. Open Subtitles تجنب النضرات , وتخزين الطعام ورجال يرتدون معاطف ثقيلة في يوم حار كلها تشير إلى قدوم المشاكل
    Devrilecek gibiyiz ve şu pompa onarılırsa daha fazla safra alacağım. Open Subtitles حمولتنا ثقيلة جدا و عندما تصلح تلك المضخة. سأزيد ثقل الموازنة
    fazla kilolarımı aldıracağım da. Burada işler çok yoğun olacak. Open Subtitles فأنا أحمل أعباء ثقيلة هنا و ستزداد فيما بعد
    Dostum, ne kadar ağır bir çocuk böyle? Ne yani, ceplerinde ağırlık mı taşıyor? Open Subtitles ان هذة الطفلة ثقيلة فعلا هل تضع اثقال فى جيبها
    Fakat şimdi çok ağırım, hiçbir şey beni avutamaz. TED لكني الآن ثقيلة جدًا، ولا شيء يواسيني.
    Ancak sürecin sanığın üzerine bu kadar yük bindirdiği bir düzende adalete ulaşmak zor. TED لكن عندما تكون نتائج العملية جد ثقيلة تجاه للمدعَى عليهم، فمن الصعب تحقيق العدالة.
    Taşlar ağırdı, yani kurbanımız erkek muhtemelen iyi bir fiziksel formda olabilir. Open Subtitles هذه الأحجار ثقيلة لذا غالبا القاتل ذكر غالبا في لياقة بدنية رائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more