"ثقيله" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağır
        
    • ağırdı
        
    • ağırmış
        
    • mevzilere
        
    Alman bombardıman uçakları, yeterli sayıda ağır bomba taşımak üzere tasarlanmamıştı. Open Subtitles القاذفات الألمانيه لم تُصمم بحيث تقوم بنقل حمولات ثقيله من القنابل
    Efendim bilim dairesi, ekibi daha ağır gizli silahlarla donattı. Open Subtitles سيدى , لقد زود قسم العلوم الفريق بأجهزة ثقيله للإحتواء.
    Biraz hızlı ama ağır silahlı bir hayalet olamayacak kadar ufak. Open Subtitles لديه بعض القدرات لكنه هدف صغير جدا بالقياس لسفينه ثقيله
    1942 yılında, böylesine ağır bir saldırıya uğrayabileceğimiz aklımızın ucundan geçmemişti. Open Subtitles لم نظن فى العام 1942 أنه من الممكن أن نتعرض لغارة ثقيله كهذه
    249. Parça çok ağırdı. Open Subtitles تلك القطعة 249 كانت ثقيله جداً.
    Sonradan gelen ilk kol, ağır kayıplar verdi. Open Subtitles الموجه الأولى والتى وصلت مؤخراً عانت من خسائر ثقيله
    Kapıları kaynakla kapatıp, ağır şeylerle merdivenleri tıkamışlar. Open Subtitles ألحموا الآبواب وسدوا السلالم بمعدات ثقيله
    Bu, buradaki insanlardan tasarlamalarını istediğim son tüfek. Daha önce buraya getirdiğimiz silahlar çok ağır çıktı. Open Subtitles هذه اخف بنادق , طلبت من هؤلاء الناس ان يصنعوهن البنادق التي احضرناها معنا ثقيله
    Gerçekleri söylemek gerekirse, benim ağır birisi olduğum u düşünüy orsundur. Open Subtitles اذا اخبرتك بالحقيقه كنت اعتقد اننى امرأه ثقيله
    ağır makinalarla gelip, burayı düzleştirmiş olmalılar. Open Subtitles كان عليهم ان يأتوا هنا بمكائن ثقيله ليسطحوها
    Hey kahraman, şu sepeti kaldırır mısın? Benim için fazlasıyla ağır. Open Subtitles ايها البطل احمل تلك السله انها ثقيله علي
    Hey kahraman, şu sepeti kaldırır mısın? Benim için fazlasıyla ağır. Open Subtitles ايها البطل احمل تلك السله انها ثقيله علي
    ağır iş makineleri şirketimiz vardı ama savaşta öldürüldü. Open Subtitles كان لدينا عملنا الخاص بشركة مُعداتٍ ثقيله, ولكنه قتل في الحرب.
    O kadar ağır ki duvara sıkıca tutturulunca dalgalanma etkisiyle şey olmuş... Open Subtitles ، أجل ، إنها ثقيله جداً ولأنها لم تثبت على الحائط بشكل جيد كان هنالك نوع من التأثير المضاعف
    Sanırım, gizli bir DOD yükü göndermek için bir Satürn 5 fırlatacakları şeklinde açıklandı ki çok geniş, çok ağır ve görünüşte insansız olması gerekiyor. Open Subtitles و عرضوا الأمر على أنهم يستخدمون صاروخ ساتيرن 5 ليحمل شحنه سريه لوزارة الدفاع و هي ضخمه و ثقيله جداً
    - Poşetler hem ağır hem de derine gömülüydü. sanmıyorum. Open Subtitles الأكياس ثقيله وكانت محفوره بعمق لا اظن ذلك
    Oldukça ağır bir arabaları var. Open Subtitles كما قال أيان بالضبط لديهم عربه أنها ثقيله
    Her iki taraf da ağır zayiat vermişti. Open Subtitles لقد كانت الخسائر ثقيله على الجانبين
    2.2 milyon 5 Victory geri tepmeli ağır makineli silah... 6 milyon tüfek el bombası... 9 milyon Perry ananas iğneli el bombası ve 1.4 milyon hafif valvulalı anti-tank roket projektörü. Open Subtitles فيكتوري5 2.2مليون أسلحه ثقيله للدبابات ... . سته مليون قنبله يدويه
    Çok ağırdı ve doktorum demişti ki... Open Subtitles إنها ثقيله جداً ...و طبيبي يقول
    Bu kitaplar ağırmış. Open Subtitles هذه الكتب تبدو ثقيله
    Sahil savunma silahları, makineli silahlar, uçak savarlar mevzilere gizlenmiş toplar olacak. Open Subtitles هناك سياج واسلحه ثقيله وهناك سلاح سري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more