10 saniye içinde duşa girmeyen 100 dolar para cezası alacak. | Open Subtitles | أى شخص لن يكون هناك خلال 10 ثوانى سيغرم 100 دولار. |
Karşıya geçen bir yaya var. 10 saniye içinde arkandayım. | Open Subtitles | لقد توقفت لعبور المشاة سأكون خلفك مباشرة بعد 10 ثوانى |
Evet, evet, hemen oraya git. Bir saniye sonra ordayım. | Open Subtitles | نعم نعم, اذهبى الى هناك الآن سأصل هناك فى ثوانى |
Yangın çıkarsa, kapı hemen kapanıyor içerideki hava da 10 saniyede emiliyor. | Open Subtitles | اذا كان هناك حريق الهواء يمتص للخارج فى اقل من عشر ثوانى |
- Teslim olmak için 5 saniyen var ! - Dredd, o sadece bir servis robotu. | Open Subtitles | لديك خمس ثوانى للأستسلام دريد، انها فقط مجرد آلة طعام |
saniyeler içinde bu gemi sisteme zarar verecek büyüklüğe ulaşır. | Open Subtitles | فى ثوانى السفينه ستبدا النمو الكافى لتشكل خطر على النظام |
Ben hastayım. beş saniye bile yalnız kalma yeteneğim yok. | Open Subtitles | أنا مريضة، ليس لدى القدرة لأظل بمفردى لمدة خمس ثوانى |
Ben hastayım. beş saniye bile yalnız kalma yeteneğim yok. | Open Subtitles | أنا مريضة، ليس لدى القدرة لأظل بمفردى لمدة خمس ثوانى |
Onca yol dediğin süper hızla 10 saniye kadar sürüyor. | Open Subtitles | كل هذا الطريق ، إنة لحوالى 10 ثوانى بسرعتى الخارقة |
Bu telefon üç saniye daha geç çalsaydı, duymayacaktım bile. | Open Subtitles | إذا رن هذا الهاتف بعد ثلاث ثوانى كأنى لم أسمعه |
Vahşi doğada onları izledim ve her şey sadece birkaç saniye sürüyor. | TED | لقد رأيتهم يمارسونة فى البرية وينتهى فى غضون ثوانى. |
Sekiz saniye, yedi, altı, beş, dört üç, iki, bir, haydi! | Open Subtitles | ثمان ثوانى,سبعه ,سته,خمسه,أربعه ثلاثه,أثنين, واحد |
Şimdi sıra bende! Gelmeden önce sana birkaç saniye vereceğim. | Open Subtitles | الآن حان دورى سأمهلك ثوانى قليلة قبل أن أجئ |
Genus Hapalochlaena. Bir kaç saniye içinde öldüren bir zehir üretir. | Open Subtitles | جينس هابلوكلينا تنتج سُماً يُسبب الموت فى غضون ثوانى معدوده |
Sonra sanki seni dinliyor gibi bir kaç saniye bekleyeceğim ve şöyle diyeceğim: | Open Subtitles | ثم سانتظر بضع ثوانى كما لو كنت انصت اليك و بعدها سأقول |
Saatime para ödüyorlar. 10 saniye yerine 45 dakika uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنا يدفع لى بالساعة أنا استغرق 45 دقيقة بدلاً من 10 ثوانى |
Gemi on saniye sonra kendisini yok edecek. | Open Subtitles | هذه السفينة ستدمر نفسها بالظبط بعد عشر ثوانى |
Ama onu üç saniyede çöpe attım. | Open Subtitles | ثم ألقيت بالفكرة فى سلة المهملات بعد ثلاث ثوانى |
Alarmı devre dışı bıraktığımda, sistem tekrar devreye girene kadar koridoru geçmek için 10 saniyen olacak. | Open Subtitles | عندما أفعل هذا لديك 10 ثوانى لعبور الردهه |
Koli bandına acilen ihtiyaç duyduğunda çok değerli saniyeler kazanabilirsin. | Open Subtitles | انظرى فى حالات الطؤارى يمكنك توفير ثوانى قيمه من وقتك |
Birazdan gelir, pansuman yaparız, Anton. | Open Subtitles | سنعود خلال ثوانى ونصلحك يا أنتون |
Sefer kıyafetlerinizi ve tulumlarınızı giyip geri dönmek için altı saniyeniz var! | Open Subtitles | امامكم عمال الميناء ست ثوانى لكى ترتدو ملابسكم وتؤدوا دوركم |
Anahtar bir şekilde onu birkaç saniyeliğine bizim uzay ve zaman aralığımıza getiriyor. | Open Subtitles | لبضع ثوانى داخل وقتنا وفراغنا كيف هى بقية الوقت خارج وقتنا وفراغنا؟ |
Bana tatlı geçen bir saniyemi bile veremezsin. Eğer biri için şahitlik yaparsam DA için yaparım. | Open Subtitles | أنتى حتى لا تستطيعى الحصول على بضع ثوانى لأداء الشهادة فيهم |
Onu kaybedersem, elimde kalacak tek şey beş saniyelik bir fotoğraf montajı bir de Alan'ın Wonder Woman olduğu resim. | Open Subtitles | نعم لو فقدته كل ما سأمتلكه هو خمس ثوانى من فيديو الصور |
- 10 saniyeni harcadın bile. | Open Subtitles | انت ضيعت 10 ثوانى |
Kapısına beş saniyeye ayarlı bir bomba kurulmuş. | Open Subtitles | كان هناك شرارة على الباب ، على بعد خمس ثوانى |
Yaşadığım en güzel on saniyeydi. | Open Subtitles | لقد كانت أفضل 10 ثوانى فى حياتى |