"ثُمّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonra da
        
    • Ve sonra
        
    sonra da kağıdı tomar yapıp, çöp kutusuna fırlattı. Open Subtitles ثُمّ كوَّرتها وألقت بها فى سلّة المُهملات.
    Gidiyorsun oraya yüzsüz bir şekilde bütün kuralları çiğniyorsun sonra da gelmiş seninle bunu paylaşacağımı düşünüyorsun! Open Subtitles لا يمكنك أن تذهب إلى هناك, وتهزأ بالقوانين، ومِن ثُمّ تعتقد بأنني سأتقاسم معك
    Ve sonra da bunun belki de o kadar karışık olmayacağını düşündüm. Open Subtitles ثُمّ فكرت بأن ربّما هذا ليس بتعقيداً على الإطلاق
    Onun hayatını mahvettin Ve sonra onun hayatını bana kurtarttın, ve sonrasında onu benim kanatlarımın altına soktun. Open Subtitles لقد أفسدتِ حياتها، ومن ثُمّ جعلتيني أُنقذها، ثُمّ سلّمتني إيّاها لآخذها تحت جناحي.
    sonra da kakao tarlalarında çalışmak yerine oyun oynadığım için suratıma yumruğu yiyordum. Open Subtitles ثُمّ تصفع على الوجه للعبك بدل عملك في حقل الكاكاو؟
    Ondan sonra da birkaç tane cevapsız arama var. Open Subtitles ثُمّ تلقّى العديد من المكالمات الفائتة بعد ذلك.
    sonra da her yanardağının tepesinde hidrojen bombaları patlattılar. Open Subtitles ثُمّ قاموا بتفجير القنابل الهيدروجينيّة على فوّهة كل بُركان.
    Böyle şeyler söyleyip sonra da gidiyorsun. Open Subtitles حسنًا، أنت تقول أقوال مثل هذه، ومن ثُمّ ترحَل.
    sonra da onu bir yere kapattırırsanız o korku uçar gider ve rahat uyuyabilirsiniz. Open Subtitles بالطبْع سوف تقوم بحبسِه، ومن ثُمّ هذا الخوف يذهَب بعيدًا ويُمكنك النوم.
    Onları almama ve sonra da gitmeme yardım et. Open Subtitles ‬ ساعدني للحصُول عليهِم ومن ثُمّ ساعدني على الرحيِل‫.
    İki bardak getirir, sonra da "Susamış olabileceğini düşündüm." der. Open Subtitles يأتى باثنين, ثُمّ يقول: "فكرّتُ أنّكِ قد تكونين ظمآنة."
    Sonunda pes ettiğimde, buna memnun oluyorum ama sonra da kendimden nefret ediyorum. Open Subtitles ...أنا سعيد أنني فعلتُ ذلك .ومن ثُمّ أكره نفسي
    sonra da bir şeyler yaparsın ve arkana bakmazsın. Open Subtitles ومن ثُمّ تفعليِن شيئًا... لا يُمكنك التراجُع عنه.
    sonra da çimdikle. Open Subtitles ثُمّ بعدها قَرْصة كبيرة.
    Daha sonra da şehre vaktinden önce dönmüş. Open Subtitles ثُمّ قررت أن تعود مُبكِراً.
    Ve sonra o uçuşta, başladık gülüşmeye ve ona çıkma teklifi etmeye karar verdim. Open Subtitles و ثُمّ في تلك الرّحلة , بدأنا نضحك على ذلك و قرّرت أن أطلب منها أن نخرج في موعد
    İki konferans görüşmem vardı Ve sonra uyudum. Çok yorucuydu. Open Subtitles كان لديّ اجتماعين على الهاتف ثُمّ غفوتُ قليلاً، كان هذا مُرهقاً
    Katların bir koleksiyonudur, birbirleri üstünde, merkezde bir iç kısımla, asansörler, merdivenler, borular, kablolar, her şeyle Ve sonra direkt güneş yayınımı yüzünden içeride büyük bir sera etkisi yaratan camdan bir dış tabaka. TED مجموعة من الطوابق الواحدُ فوق الآخر، وجُزْءٌ أساسيٌّ في الوسط يضُمُّ المصاعد والسلالم والأسلاك وكلّ شيء. ثُمّ غلافٌ زُجاجي في الخارج، ونظرًا لتعرُّضه المباشر لأشعة الشمس، فإنّه يُحدِث مفعولاً هائلاً من الاحتباس الحراري بالدّاخل.
    Ve sonra geçen gece, otel odasında. Open Subtitles ثُمّ... في الليلة قبل الماضية... في الفندق،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more