| Yardım istemeye mi yoksa ne kadar iyi olduğunu duymaya mı geldin? | Open Subtitles | هل جئت هنا لأساعدك أو جئتي لأقول لك كم هي القصة جيدة؟ |
| Bayan Clara, bir şey almaya mı geldin yoksa dolaşıyor musun? | Open Subtitles | جئتي لتشتري شيئا انسة كلارا ؟ او لتتفرجي فقط |
| Herkes senin büyü yapmakta... uzman olduğunu biliyor, çünkü buraya barbar bir memleketten geldin. | Open Subtitles | أنكِ خبيرة بالسحر لأنكِ جئتي من أرض بربرية أنتِ مختلفة عنا لذا فإنا لا نريدكِ هنا |
| Demek benden saklanmak istediğinde geldiğin yer burası? | Open Subtitles | إذاً هذا هو المكان الذي جئتي اليه لتختبأي مني |
| O halde neden ödevin ne olduğunu sormak için buraya geldiniz? | Open Subtitles | إذاً فلماذا جئتي لتسأليني عن كنه الواجب؟ |
| Ansızın delirmiş gibi gelip gelen her görevliyle flört ettin. | Open Subtitles | جئتي فجأة ، متوترة للغاية، وتلاطفين أي عامل تلفاز ترينه |
| Bu eve kadar endişelendiğin için mi geldiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين أنكِ جئتي كل هذا الطريق لأنكِ قلقة ؟ |
| Ve biraz daha eğlenceli olsun diye buraya geldin. | Open Subtitles | لذا جئتي إلينا من أجل القليل من البهارات |
| Seni görmeyi beklemiyordum. Tam zamanında geldin. | Open Subtitles | لم أتوقع أن أراك هنا جئتي في الوقت المناسب. |
| - Yani tüm yolu, bana yeni bir başlangıç yaptığını söylemeye mi geldin? | Open Subtitles | -وأنتي جئتي طوال الطريق إلى هنا لإسقاط المعارف التي ستبدأين بها صفحة جديدة. |
| Doğru zamanda geldin ve bizi kurtardın. | Open Subtitles | جئتي في الوقت المناسب وانقذتي أرواحنا يا تيفاني |
| Bana soylemek istedigin baska bir sey mi var yoksa buraya, sirtima sapladigin bicagi, yara icinde iyice dondurmeye mi geldin? | Open Subtitles | هل أردتي إخباري بأي شئ آخر أم جئتي هنا فقط لتكملي ما بدأتيه من خيانة؟ |
| Bana söylemek istediğin başka bir şey mi var yoksa buraya, sırtıma sapladığın bıçağı, yara içinde iyice döndürmeye mi geldin? | Open Subtitles | هل أردتي إخباري بأي شئ آخر أم جئتي هنا فقط لتكملي ما بدأتيه من خيانة؟ |
| Şey, o halde yanlış adama geldin, çünkü kanun işine bulaşamam. | Open Subtitles | حسنا انت جئتي للشخص الخطأ لانني لا استطيع ان ادخل بمشاكل مع القانون |
| Erken geldin. Vakit kazanmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد جئتي مبكراً لذا كنت أماطل لأكسب الوقت |
| Ziyarete mi geldin yoksa yine benim bilmediğim bir şeyi mi biliyorsun? | Open Subtitles | هل جئتي للزيارة فقط أو تعرفين بالفعل شيء ما لا أعرفه؟ |
| geldiğin yerde buna sanat mı diyorlar? | Open Subtitles | وهل يسمون هذا فن في المكان الذي جئتي منه؟ |
| Fakat bana inanılmaz bir tutku ile geldiniz, ve şimdi görünüyor ki anlaşmamıza olan isteğiniz azalıyor.. | Open Subtitles | ولكنك جئتي إلي بحماس شديد ويبدو أن حماسك الآن قد بدأ يفتر نحو إتفاقنا |
| Onlardan kaçmak için sığınmaya gelip bana yapıştın. | Open Subtitles | لهذا حتى تبتعدي عنهم، جئتي ليّ و أخذتي ملاذ لحمايتكِ |
| Çok özel bir insan olmak için, ki öylesin, çok özel bir şehre geldiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | انك جئتي إلى مدينة خاصة جداً مصممة على أن تكوني شخص مميز جداً ، الذي هو أنتي |
| Sırf bir robot olmadığını kanıtlamak için Vegas'a tanımadığın biriyle evlenmeye gelmişsin. | Open Subtitles | رائع لقد جئتي إلى فيجاس وتزوجتي شخصا غريبا عنكي... |
| Bana geldiğinde senden imza isteyeceğimi sandıysan evet, ettin. | Open Subtitles | اذا جئتي لدي حتى اطلب توقيعك, اجل لقد كانت غلطة |
| Pennsylvannia Bulvarı buraya çok uzak. Neden bu kadar zahmete girdin? | Open Subtitles | الطريق كان طويل من بنسلفانيا لماذا جئتي على نفسك لتأتي إلي ؟ |
| Sen de bize yılbaşında gelmiştin. Her kar yağışında aklıma geliyor. | Open Subtitles | ولقد كان عيد رأس سنة جديد عندما جئتي إلينا أنا أفكر في هذا كل مرة في الثلج |
| Bugün kızınız ve oğlunuzla birlikte gelmişsiniz. | Open Subtitles | يبدو بأنكِ جئتي اليوم مع ابنك وابنتكِ معاً |