- Peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim. | Open Subtitles | ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم |
Ama yine de geldin, ve sana söylememem yanlış olurdu. | Open Subtitles | لكنّكِ جئتِ على أية حال، وسيكون من الخطأ عدم إخباركِ. |
Lanetim varmadan önce aileni son kez görmeye mi geldin? | Open Subtitles | جئتِ لقضاء لحظة أخيرة مع عائلتك قبل أنْ تضرب لعنتي؟ |
- Sonra da üzüldünüz ve peşinden geldiniz, ha? | Open Subtitles | وبعد ذلك جئتُ آسفاً وأنتِ جئتِ تلاحقينه؟ |
İlk yanıma geldiğin gece benimle olan adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين الرجل الذي كان معي أول ليلة جئتِ فيها هناك؟ |
Buraya büyük şehirden geldin ve şimdiden bizim lehçede konuşuyorsun. | Open Subtitles | "جئتِ إلى هنا من المدينة الكبيرة وبهذه السرعة تتكلمين بلهجتنا" |
Buraya alışverişe geldin değil mi? | Open Subtitles | جئتِ هنا لكي تدفعي المقابل ، أليس كذلك ؟ |
Sonra geldin. Tüm iş programı ve kalite gitti ama spot ışıkları hâlâ üzerinde duruyordu. | Open Subtitles | عندما جئتِ اختفت تلك الخصال والمَنزِلة الرفيعة ولكن ما تزالين في دائرة الضوء |
Hadi bu iktidarsızlara gösterelim... Servet yapmak için mi Roma'ya geldin? | Open Subtitles | تعالِي ،إنحني. لقد جئتِ إلي روما لتجربي حظكِ ،أليس كذلك؟ |
Buraya hayatının kontrolünü eline almak için geldin. | Open Subtitles | أنتِ جئتِ إلى هنا لاستعادة تحكمكِ على حياتكِ |
Buraya hayatının kontrolünü eline almak için geldin. | Open Subtitles | أنتِ جئتِ إلى هنا لتستعيدي تحكمكِ على حياتكِ |
New York'tan o kadar yolu buraya otobüsle mi geldin? | Open Subtitles | جئتِ طوال الطريق من نيويورك إلي هنا بحافلة ؟ |
New York'tan o kadar yolu buraya otobüsle mi geldin? | Open Subtitles | جئتِ طوال الطريق من نيويورك إلي هنا بحافلة ؟ |
Ama Conchita, siz benim kucağıma geldiniz. | Open Subtitles | لكن.. كونتشيتا.. أنتِ جئتِ و جلستِ في حضني. |
geldiğin yerin benim kalem olduğuna yüzüne her gün bakacak kişinin ben olduğuma şükrediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت مباركاً جداً أنه قصري الذي جئتِ اليه لاني كنت أتطلع لهذه الرؤية كل يوم |
eğer sabah yola çıkmadıysa, sen neden buradasın. | Open Subtitles | لو لم يكن سيمتطي هذا الصباح ، ما كنتِ جئتِ هنا |
Biliyor musun, ameliyathaneye geldiğinde çok cesurdun,... | Open Subtitles | أتعلمين , عندما جئتِ إلى غرفة الطوارئ كنتِشجاعةللغاية, |
Sana güvenmiştim, eğer bana gelip askeriyedeki yozlaşmayla ilgili bir araştırma yapacağım-- | Open Subtitles | ؟ لقد وضعتك كشخص إستثنائي .. وإذا جئتِ إلى القاعده |
Eğer son anlarını seni seven kızının kollarında geçirmeye geldiysen hayal kırıklığına hazırlan. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا جئتِ لقضاء آخر لحظاتكِ مع ابنتكِ المُحبّة، فعُدّي نفسكِ لخيبة الأمل. |
Duyduğuma göre bu tekneye yedi yaşında gelmişsin. O gün bugündür de buradaymışsın. | Open Subtitles | سمعت بأنّك جئتِ على هذا القارب عندما كان عمركَ سبعة ولم تتركيه |
Aslında pazar günü kiliseye gelirsen güzel olurdu. | Open Subtitles | حسنٌ، سيكون من اللطيف إذا جئتِ إلى الكنيسة يوم الأحد. |
Ama buraya Geldiğine göre bunu bir yere bağlamaya çalışabiliriz. | Open Subtitles | ولكن، بما أنكِ جئتِ ...ربما نستطيع العمل على الختام... |
Buraya kadar sadece beni aşağılamak için geldiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنكِ جئتِ إلى ..هنا لتقومي بإهانتي |
Tam tersi için gelir. İşte buradayım. Lütfen kartları dağıt. | Open Subtitles | بل جئتِ إلى هنا للعكس وها أنا هنا لذا، ورجاءً، زعي الأوراق. |
Geçen gün Koloradolu çocuk fotoğrafı için beni görmeye gelmiştin. | Open Subtitles | جئتِ لرؤيتي ذلك اليوم بسبب صورة طفل "كولورادو" |
Benimle yatak odasına gelirseniz size çok hoş ahşap işçilikleri göstermek isterim. | Open Subtitles | لو جئتِ معي لغرفة النوم سأريكيم بعض الاعمال الخشبية الرائعه |
Berbat bir yıl geçirdi ve sen geldiğinden beri ona iyi davranmadın. | Open Subtitles | , لقد مرت بعام عصيب و لم تكوني لطيفة معها منذ أن جئتِ إلى هنا |