"جئت الى هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buraya geldim
        
    • Buraya geldiğimden
        
    • buraya geldin
        
    • geliyorum
        
    • buraya geldiğimde
        
    • geldiğimi
        
    • buraya gelip
        
    • buraya gelmek zorundaydın
        
    Bakın, buraya geldim, çünkü sizi buradan çıkarmak için bir planım var. Open Subtitles انظروا ، لقد جئت الى هنا لأن لدي خطة لإخراجكم من هنا
    Daha sonra Santiago'ya kadar peşinden gittim ve şimdi de buraya geldim. Open Subtitles ثم كان علي ان اتبعه الى سانتياغو والان انا جئت الى هنا
    Buraya geldiğimden beri, döşekte yatıyorum ve bundan da çok hoşlandım! Open Subtitles هندما جئت الى هنا انام فى سرير مغطى بمفرش تقليدى وانا احب هذا
    Ertesi gün buraya geldin, kollarında aletten dolayı kırmızılıklar vardı sonra da bir çeşit kırmızı kangren geçirdiğini düşünmeye başladın. Open Subtitles ثم جئت الى هنا اليوم التالي وذراعك ... مملوءة بلطخات الدم من فوق الكف ّ وتعتقد بأنه نوع من الغرغرينا الحمراء
    Fotokopi makinesini tamir etmeye geliyorum. Open Subtitles حسنا، لقد جئت الى هنا. أنا هنا تأتي.
    Ve bunların hepsi, daha birkaç gün önce buraya geldiğimde başlamıştı. Open Subtitles بدأ كل شىء قبل عدة ايام سابقة عندما جئت الى هنا
    Buraya trenle geldim, nereden geldiğimi bilmiyorum. Open Subtitles لقد جئت الى هنا بالقطار لا اتذكر اين اسكن
    buraya geldim ve günlerimi nasıl daha farklı şeyler yapabilirim diye düşünerek geçirdim. Open Subtitles جئت الى هنا وقضى أيامي التفكير كيف يمكن القيام به الامور بشكل مختلف.
    Sonra buraya geldim ve fark ettim ki bu kızlar, zeki ve muhteşem insanlar. Open Subtitles وبعد ذالك جئت الى هنا وادركت ذالك هؤلاء النِساءِ ذكيات رائعون
    Sonra buraya geldim ve fark ettim ki bu kızlar, zeki ve muhteşem insanlar. Open Subtitles وبعد ذالك جئت الى هنا وادركت ذالك هؤلاء النِساءِ ذكيات رائعون
    Hunter'la konuşmak için dün gece buraya geldim. Open Subtitles جئت الى هنا ليلة الماضي لاجراء محادثات مع هنتر.
    Buraya geldiğimden beri herşey ters-yüz oldu. Open Subtitles كل شيئ انقلب راسا على عقب منذ ان جئت الى هنا
    Buraya geldiğimden beri kendime çeki düzen verdim. Open Subtitles لقد اصبحتُ مثل فتى الكشافة منذ جئت الى هنا
    Buraya geldiğimden beri kimseyle irtibata geçemedim ve buradan gidemiyorum. Open Subtitles لم أستطع الاتصال بأي شخص منذ أن جئت الى هنا ولايمكنني الرحيل
    En başta, neden buraya geldin? Open Subtitles لماذا جئت الى هنا في المقام الأول؟
    Sonra buraya geldin ve kumarhaneye girdin hemen Open Subtitles ثم جئت الى هنا واستخدمته لسرقة الكازينو
    - Tamam, geliyorum. Open Subtitles - نعم، وجها لوجه. ROSS: حسنا، لقد جئت الى هنا.
    Senin hatandı çünkü her şeyi bir kenara bırakıp buraya sana evlenme teklif etmeye geliyorum... Open Subtitles انه خطأك لأنك تخليت عن كل هذا و جئت الى هنا لأعرض عليك...
    Diğer milyonlarca kişi gibi, bir göçmen olarak bir gemiyle buraya geldiğimde, ve bu bakış açısından Amerika'ya baktığımda çok esinlendim. TED ألهمت عندما جئت الى هنا كمهاجر على متن سفينة مثل ملايين آخرين ، أتطلع إلى أميركا من وجهة النظر هذه.
    Savaştan sonra buraya geldiğimde, Dudley işe yaramaz bir yerdi. Open Subtitles عندما جئت الى هنا بعد الحرب دادلي كانت مجرد رقعة من التراب
    Yani neden geldiğimi merak etmiyorsun? Open Subtitles اذن , انت لا تريدين حتى ان تعرفى لماذا جئت الى هنا ؟
    Yani muhtemelen buraya gelip, beni çocuklarını zorbaya dönüştüren ve başka çocuklara zorbalık yaptıran korkunç, öfkeli ve kaba biri olarak bekliyordun. Open Subtitles أعني ربما انك جئت الى هنا وتتوقع مني أن افعل شيئاً مخيفاً ومغضباً وهمجياُ للذي ضرب إبنه ومن بدوره يخرج ويضايق الطفال
    Niye buraya gelmek zorundaydın ki Aubrey? Open Subtitles لما جئت الى هنا اوبري ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more