"جئت من" - Translation from Arabic to Turkish

    • dan geldim
        
    • tan geldim
        
    • den geldim
        
    • için geldim
        
    • gelmişsin
        
    • mi geldin
        
    • gelmiştim
        
    • dan geliyorum
        
    • almaya geldim
        
    • den geliyorum
        
    • için geldiniz
        
    • dan geldiğimde
        
    • meydana geldim
        
    • aileden geliyorum
        
    Kör çapulcu. Buraya nefesi kuvvetli üfürükçüyü bulmak için ta Fizan'dan geldim. Open Subtitles أيها العجوز الأعمى، جئت من مكان بعيد لأبحث عن ساحر عظيم
    Bak üvey anne. Ben, Istanbul 'a Idhar 'dan geldim . Open Subtitles اسمعي يازوجة أبي لقد جئت من إدهار إلى اسطنبول
    Ulu Han'nın yakında bu şehre saldıracağı haberi ile Cambulac'tan geldim. Open Subtitles لقد جئت من "كامبولاك" بأنباء الخان العظيم يخطط للهجوم على مدينتكم
    Ben Tyrol'den geldim. Avusturya dağlarında büyüdüm. Open Subtitles لقد جئت من تيرول وكبرت في الجبال النمساوية
    Seninle bir daha asla görüşmeyeceğim, bunu söylemek için geldim. Open Subtitles لن أعود لكي أراكِ مجدداً هذا هو السبب الذي جئت من أجله
    Hüsrana uğramak için uzun bir yol gelmişsin. Open Subtitles لقد جئت من مكان بعيد ليتم تخييب ظنّكَ
    10 dolar için geri mi geldin, seni pislik torbası? Open Subtitles جئت من أجل الدولارات العشرة صحيح أيها القذارة ؟
    Anma törenin için gelmiştim, ama gayet canlı görünüyorsun. Open Subtitles لقد جئت من اجل مراسمك, لكن اراكَ نشيطاً تماماً.
    Ben İtalya'dan geliyorum ve İtalya'da tasarım önemli ama aynı zamanda oldukça tutucu. TED أيضا، لقد جئت من إيطاليا، والتصميم مهم في إيطاليا، ولكنه متحفظ جداً.
    Kutsal yarasayı almaya geldim. Nerede? Open Subtitles جئت من اجل الوطواط المقدس، اين هو ؟
    Adım Wynonna Earp ve onlarca yıldır lideriniz gibileri avlayan Earpler'den geliyorum. Open Subtitles - مرة أخرى في العذاب، هاه؟ - اسمي Wynonna إرب. لقد جئت من سلسلة طويلة من Earps الذين تم مطاردة
    Ben de Kuzey Koreliyim. Hoon Chun'dan geldim. Open Subtitles أنا أيضا من كوريا الشمالية أيضا أنا جئت من هون شون
    Washington'dan geldim çünkü, bu belgeler söz verildikleri gibi gönderilmedi Open Subtitles جئت من واشنطن ،لأنّ تلك المستندات لم تصل إلينا كما وعدتمونا
    Aklım tam anlamıyla salgınla işgal olmuş olarak Boston'dan geldim. Open Subtitles لقد جئت من بوسطن بالضبط مع جدري وزنها بشكل كبير على ذهني.
    bunun için Bangalore'dan geldim, lütfen bana bir şans verin. Open Subtitles لقد جئت من "بنغالاور" لهذا أرجوك، أعطني فرصة
    Hiç uyumadan Normandiya'dan geldim, anlıyorsun ya. Open Subtitles أنا جئت من نورمندي بدون نوم , أنت ترى
    Ben Paris Teksas'tan geldim evladım. - Siz Amerikalısınız. Open Subtitles لقد جئت من فرنسا، يا فتي تكساس
    Ben halk şarkılarını derlemek için buraya Güney'den geldim. Open Subtitles لقد جئت من الجنوب لجمع الأغاني الشعبية
    Randevumuz için geldim, bayan Preston. Open Subtitles . لقد جئت من أجل موعدنا , يا سيدة بريستون
    Dyson için gelmişsin. Geleceğini biliyordum. Open Subtitles جئت من أجل دايسون
    - Kolombiya'dan buraya bir günde mi geldin? Open Subtitles هل جئت من كولومبيا إلى هنا خلال يوم واحد؟
    Buraya yoldan gelmiştim. Bayağı yürümüştüm. Open Subtitles لقد جئت من الطريق السريع ثم مشيت لوقت طويل
    Ben Aaheja Aaheja'dan geliyorum. Acaba kiralık kasalar nerede? Open Subtitles أنا جئت من شركة أهيجا و أهيجا أريــــد استمــــارة صنــــــــدوق إيــــداع
    Kutsal yarasayı almaya geldim. Nerede? Open Subtitles جئت من اجل الوطواط المقدس، اين هو ؟
    Reno ve Carson City'den geliyorum. Open Subtitles جئت من (رينو) ومن (كارسون سيتي).
    Dünyanın her köşesinden benimle savaşmak için geldiniz. Open Subtitles مجهول جئت من أقاصى الدنيا لتقاتلنى أيها الجندى
    Hindistan'dan geldiğimde, sadece iş bulmak istiyordum ama farklı bir şekilde. Open Subtitles عندما جئت من الهند، أنا لن تجد العمل
    - Ben bağışlanmış spermden meydana geldim. Open Subtitles لقد جئت من نطفة متبرع - هذا صحيح -
    Diğer bir sürü çocuk gibi, kötü davranış eğilimleri olan bir aileden geliyorum. Öyle ki, kendimi zor kurtardım. TED مثل حشود من الأطفال الآخرين، جئت من أسرة مسيئة ومؤذية إذ أنني بالكاد استطعت النجاة بحياتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more