"جاءا" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldiler
        
    • gelmişler
        
    Harlem'de görmüştüm onları. Dükkanı açarken geldiler. Open Subtitles رأيتهما من قبل يتسكعان أعلى المدينة جاءا هنا وأنا أفتح المكان
    Hoşça kal demek için geldiler. Open Subtitles لقد جاءا ليقولا وداعا ً حان الوقت لأن تدخلي إلى الضوء
    Peki nerden geldiler ? Open Subtitles ولم تستطع أن ترتدي هذا كعصابة للمعصم إذن من أين جاءا
    Kardeşlerin, sanki buranın sahibiymiş gibi bu şehre geldiler. Evimi, halkımı her şeyimi aldılar. Open Subtitles أخواك جاءا لهذه المدينة وكأنّهما يملكانها ويملكاني.
    Onlar da bizim gibi her şeyden kaçıp buraya gelmişler. Open Subtitles لقد جاءا إلى هنا هرباً من كل شيء، مثلما فعلنا تقريباً
    Dün akşam geç saatlerde geldiler. Kaza geçirmişler. Open Subtitles جاءا في وقت متأخر ليلة البارحة، إذ تعرضا لحادث سيارة.
    Annesi ile babası bana tavsiyede bulunmam için geldiler. Open Subtitles أمها و أبيها جاءا لى طلباً للنصيحة
    Weitzmans'lar yaklaşık altı ay önce, ayrılma işlemi için geldiler. Open Subtitles التوأم (ويتزمان) جاءا منذ 6 أشهر من أجل عملية انفصال
    Yavruları için geldiler. Open Subtitles جاءا باحثان عن جروهما
    Plastik maskelerle. Buradan geldiler. Open Subtitles مقنعان، جاءا من هنا
    -Eve kaçta geldiler tanrı bilir. Open Subtitles الله وحده يعلم متى جاءا للبيت
    Onlar bizim için Florida, Miami'deki kayıtlarını bırakarak doğruca buraya geldiler. Open Subtitles الغنيان عن التعريف جاءا إلى هنا مباشرةً من برنامجهم الخيري محطم الأرقام القياسية من (ميامي) في (فلوريدا)
    Erken geldiler. Open Subtitles لقد جاءا مبكرين
    Annenler çat kapı mı geldiler? Open Subtitles هل جاءا والديكِ فجأة؟
    - ...benim için mi geldiler? Open Subtitles أهما من جاءا من أجلي؟
    Eve geldiler. Open Subtitles لقد جاءا إلى منزلنا
    -İşte geldiler. Open Subtitles -ها هما -لقد جاءا
    Carson ve Rachel bana geldiler. Open Subtitles (كارسون) و (ريتشيل) جاءا إلي أولاً
    Burada yaşamıyorlar, yemeğe gelmişler. Open Subtitles إنهما لا يعيشان هنا بل جاءا لتناول العشاء فحسب
    Çok iyi sakladığım bir şey için gelmişler ama Ezra bir şekilde yerini anladı. Open Subtitles جاءا إلى هنا من أجل شيء قد خبأته في مكانٍ خفي لكن بطريقة ما، اكتشفه (إيزرا)
    Bu taraftan gelmişler. Open Subtitles جاءا من هذا الطريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more