"جاء رجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • adam geldi
        
    • adam gelip
        
    • biri gelip
        
    • adamın biri
        
    • birisi gelmişti
        
    • bir adam getirdi
        
    • biri geldi
        
    Yani Vali haklı çıkmıştı. Ama gün içerisinde, şehirden bir adam geldi onun yanıldığını söyledi bu yüzden adamı vurdular. Open Subtitles فشعر العمدة أنه على حق، ولكن بالنهار جاء رجل من المدينة وقال للعمدة أنه مخطيء وأنه قد يُقتل على فعلته
    Cava Adası'ndan bir adam geldi, yeni bir organik tarım çeşitiyle. TED جاء رجل من جافا بنوع جديد من الزراعة العضوية
    Sonra bir gün, kasabaya bir adam geldi anne babaların odalarından çalınmış kutular ve kutularda gizli belgelerle. TED وحدث في يوم ما ، أن جاء رجل الى المدينة .. حاملا صناديق عديدة من المستندات السرية .. المسروقة من غرف الآباء.
    Sen yokken bir adam gelip farlara iltifat etti. Open Subtitles بينما أنت ذاهب جاء رجل وهنأني على المصابيح الأمامية
    Bu yüzden bir adam gelip bunu oradan hemen kaldırın dedi. Open Subtitles حتى جاء رجل وقال لنا أن نزيلها على الفور
    Ya adamın biri gelip, kafana silah dayayıp... Open Subtitles حسنا، ماذا لو جاء رجل على طول ويضع مسدسا الى رأسك ويقول:
    Bir keresinde adamın biri kardeşinin yeni ergen töreninde Elvis Presley'i gördüğünü söylemişti. Open Subtitles ذات مرة جاء رجل يقول لي رأى الفيس بريسلي في بار أخيه ميتزفه.
    Bir kez birisi gelmişti, ona arkadan tel makasıyla vurdum. Open Subtitles - جاء رجل ذات مرة فضربته ... -اصمت ! بوتد خشبى
    Kafasında minik bir şapkası olan, 100 yaşında bir adam getirdi. Open Subtitles برقية حقيقية ، جاء رجل عمره مئة عام
    Bir keresinde vefat eden yakınını görmek için yaşlı bir adam geldi... ve bu merdivenlerden düştü. Open Subtitles ذات مرة جاء رجل عجوز الى هنا ليشاهد عزيزة الفقيد..
    - Bana yardım için buradasın. - Bugün öğleden sonra, niye bir adam geldi ve seni arıyordu. Open Subtitles فقط بعد ظهر اليوم، جاء رجل يبحث عنك، مخبر
    Birkaç ay önce bir adam geldi. Open Subtitles جاء رجل إلى هنا منذ شهرين وكان مستاء للغاية
    Ölümsüz Yaşam Sigortasından kibar bir adam geldi. Open Subtitles جاء رجل لطيف من شركة ماتشال للتأمين على الحياة
    Tutuklanmadan önce, evime bir adam geldi ve tüm kişisel bilgilerimi aldı. Open Subtitles أتعلم ، قبل أن يعتقلوني ، جاء رجل إلى شقتي و قام بأخذ عناويني
    Sonra o kimi suçlayacağını bilen çok karizmatik adam geldi ve babam da onun izinden gitti. Open Subtitles وبعد ذلك جاء رجل ذو شخصية مميزة عرف على من يلقى باللائمة وتبعه والدي
    Bir adam geldi diyorum. Parayla ilgisi vardı. Open Subtitles لقد قلت جاء رجل يسأل عنك عن شيء له علاقة بالمال
    Bir adam geldi ve her şeyin daha iyi olabilceğini söyledi. Open Subtitles جاء رجل إليّ، وقال أنّ بإمكانه جعل الأمور أفضل حالاً
    Bir adam gelip üzerinde Balili dansçı olan külçeleri sordu. Open Subtitles جاء رجل يسأل عن سبائك ذهبية مختومة بـ"بلانيز دانسر".
    Bir adam gelip bir dolu nakit para teklif etti. Open Subtitles جاء رجل وعرض المبلغ كاملاً نقداً
    Feribottan bir adam gelip kardan adamı parçaladı. Open Subtitles جاء رجل من العبارة ودمر رجل الثلج
    Ardından herifin biri gelip suratıma pis pis güldü. Open Subtitles لكن بعد ذلك جاء رجل وضحك في وجهي
    Bir kez birisi gelmişti, ona arkadan tel makasıyla vurdum. Open Subtitles - جاء رجل ذات مرة فضربته ... -اصمت ! بوتد خشبى
    Gerçek bir telgraf. Küçük şapkalı, yüz yaşında bir adam getirdi. Open Subtitles برقية حقيقية ، جاء رجل عمره مئة عام
    Ignacio öldükten sonra... dediğine göre genç yazarların eserlerini basacak olan biri geldi. Open Subtitles بعد و فاة إجناسيو جاء رجل من دار نشر تهتم بالكُتّاب اليافعين أو هذا ما قاله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more