| Efendim, istediğiniz şey mümkün değil. Ajan Bauer'a yönelik suçlamalar Ciddi. | Open Subtitles | سيدى ما تطلبه منى غير محتمل التهم الموجهه اليه جاده تماماً |
| Bizimle bir daha asla konuşmayacağını söylerken Ciddi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها جاده حينما قالت أنها لن تتحدث معنا أبدا |
| Bu adamla, yani ilişkiniz Ciddi mi? Beraber mi yaşıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل هذا الرجل هل العلاقة بينكم جاده هل تعيشو معا |
| Gece yarısı evde olurum. ciddiyim. | Open Subtitles | في البيت عند منتصف الليل أنا جاده في ذلك |
| ciddiyim. Penisler banyoda kalır! | Open Subtitles | ابقي سروالك, أنا جاده ابقي عضوك الذكري بالحمام |
| Çok ciddiyim aptal. Öyle çekip gitme. Çok tehlikeli. | Open Subtitles | أنا جاده أيتها الحمقاء فلا تسيري هكذا إنه خطِر |
| Eğer geri dönmek istiyorsan, Ciddi olmalısın. | Open Subtitles | إذا أردتِ العوده أَحتاج منكِ أن تكونين جاده. |
| Saldırı için Ciddi bir planlamaya geçildi. | Open Subtitles | بالطبع كانت هناك خطط جاده لخطوه بهذه الأهميه قد تم وضعها بالفعل |
| Bilgi toplamayla ilgili Ciddi bir problemin var sanırım. | Open Subtitles | من الممكن أن تدخلى فى مشاكل جاده لو حجبتِ المعلومات |
| Ciddi, tehlikeli -- ve kaybetmek istemeyeğin bir oyun. | Open Subtitles | وهى جاده وخطيرة وليس بها من يريد أن يخسر. |
| Ciddi, tehlikeli...ve kaybetmek istemeyeceğin bir oyun. | Open Subtitles | وهى جاده وخطيرة وليس بها من يريد أن يخسر. |
| Ciddi mi? Ufacık mermi mi yapıyor bunu? | Open Subtitles | هل انت جاده هل من الممكن ان تفعل الرصاصه الصغيره ذلك؟ |
| Ciddi bir gazeteci olmak isteyen Andie, ha? | Open Subtitles | حسنـــا ً أنتى تريدى أن تكونى صحفيه جاده |
| ciddiyim. Tanıdığım Serena hoşlandığı erkeği, bir başkasıyla paylaşmak istemez. | Open Subtitles | أنا جاده سيرينا التي اعرفها لاتريد ابدا ان تتـشارك |
| "Ben Veronica. Çok ciddiyim ve ellerim de sidikli." | Open Subtitles | أنا فرونيكا أنا جاده جداً ولقد تبولت على يدي |
| Baba, ciddiyim ben. Bitleri taşıyamam ben! | Open Subtitles | أبي , أنا جاده لا أستطيع أن اصيبهم بالقمل |
| Çok ciddiyim. Ne yaptığımızı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا جاده جداً ، لا أدري ما الذي كنا نفعله |
| ciddiyim, neredeyse mükemmel bir adamsın Sam ama kendine hep çok yükleniyorsun. | Open Subtitles | كم انت شخص رائع أنا جاده . انت تعتبر رجل مثالي . |
| Artik hepiniz biliyorsunuz ama birisine asla söyleyemezsiniz. ciddiyim. | Open Subtitles | والآن كلكم تعلمون ولكن عليكم أن لا تفشو مطلقاً أنا جاده |
| Cidden yarın okula geri döneceğimi mi düşünüyorsun? ! | Open Subtitles | هل أنتِ جاده ، أنني سأعود الي المدرسة غداً؟ |
| Onlara 2.45'te Southport Bulvarı'nda bir çocuğun yürüdüğünü gördüğünü söyle. | Open Subtitles | وتتصل على الشرطه ,وتخبرهم انك رأيت طفل صغيرا يمشي في جاده جنوب الميناء في الساعه 2: |
| Sen ciddisin. | Open Subtitles | أنت جاده ،لا تفهميني بطريقة خاطئة |
| Bak. Bunları imha etmekte ciddiysen seninle beraberim. | Open Subtitles | انظري , لو أنتي جاده بشأن تدمير القارورات , فنحن معكي |
| Biri yardım etsin! Jada. | Open Subtitles | أرجوكم المساعدة , جاده |