"جامعية" - Translation from Arabic to Turkish

    • üniversiteli
        
    • üniversite
        
    • kolej
        
    • öğrenci
        
    • üniversiteden
        
    • universite
        
    • üniversitede
        
    Gizli kız arkadaşının büyük olduğunu söylediğinde üniversiteli demek istediğini sanmıştım. Open Subtitles عندما أخبرتني بأن صديقتك كبيرة كنت أعتقد أنها جامعية
    Resmen üniversiteli olmam için son engel. Open Subtitles إنها العقبة الأخيرة قبل أن أصبح رسميا طالبة جامعية.
    Sarhoş üniversiteli bir kız da evine sapasağlam gitmeyi hak ediyor. Open Subtitles فتاة جامعية ثملة تستحق أن تصل إلى منزلها آمنة بالليل.
    üniversite gezisi. Bira dolu bir insandan daha iyisi var mı? Open Subtitles رحلة جامعية ، ماذا يمكن أن يكون أفضل منها لشرب البيرة؟
    Ama kolej eğitimli intiharcı bir moron ise, bu sıvıları jelatin bir kapsüle ya da ciklete sararak geride iz bırakmaz. Open Subtitles لكن أن تكوني فتاة جامعية حمقاء انتحارية وضعتها بكبسولات هلامية أو لبان لا يترك أي أثر
    32 dolardı indirimdeydi. Bir de öğrenci indrimim vardı. Open Subtitles بـ 32 دولاراً مع الحسم بالإضافة إلى قسيمة جامعية
    11 üniversiteden teklif aldı. Beysbol da oynuyor. Open Subtitles احدى عشر رسالة جامعية يلعب البيسبول أيضاً
    Bize sizin gibi bir adamın 20 yaşındaki üniversiteli bir kızla nasıl tanıştığını anlatır mısınız? Open Subtitles هل لك أن تخبرنا كيف يمكن لرجل مثلك لقاء طالبة جامعية تبلغ من العمر 20 عاما
    Bir torunun dedesine verebileceği en büyük hediye, ölmeden önce onunla korunmasız seks yapacak, seksi bir üniversiteli kızdır. Open Subtitles أعظم هديّة يمكن أن يمنحها حفيد إلى جدّه هي فتاة جامعية مثيرة تريد ممارسة الجنس معه دون وقاية قبل أن يموت
    2001 yılında Washington DC'de genç, beyaz bir üniversiteli stajyer yürüyüş yaparken şehrin kuzeybatısında kayboldu ve onun davası neredeyse her gün gazetedeydi. TED في واشنطن العاصمة، في عام 2001، فُقِدت متدربة شابة بيضاء البشرة وحاصلة على دراسة جامعية إثر حادثة تسلُق في شمال غربي واشنطن العاصمة، وعمّت قضيتها الصحف بشكل يومي تقريبًا.
    Kız tam bir üniversiteli piliç. - Pekala, bu gece görüşürüz. Open Subtitles من الممكن حدوثه إنها فتاه جامعية
    - Bu kez olacak. Kız tam bir üniversiteli piliç. Open Subtitles من الممكن حدوثه إنها فتاه جامعية
    Az önce yarı sarhoş bir üniversiteli kızı reddettim. Open Subtitles لتوي رفضت فتاة جامعية نصف ثملة
    Daha sonra annen şehirde yaşadığını işsiz olduğunu ama üniversite mezunu olduğunu söyledi. Open Subtitles لذا تدخلت أمك وأخبرتني أنكِ بالمدينة وليس لديكِ وظيفة ولكن لديكِ درجة جامعية
    üniversite mezunu ve iyi bir kız olduğunu düşünmenizi istiyor. Open Subtitles تريد أن تعتقد بأنها خريجة جامعية و أنها فتاة جيدة
    Demek ki birisi üniversite diploması alırsa ömür boyu kazanacağı para 700,000 doları aşar. TED فلو حصل أحدهم على شهادة جامعية ، فإن حصيلة أجور عمرهم سوف تزيد بقدر كبير جداً، لتفوق 700 ألف دولار.
    Eğer bu duyulursa, hiç nakit paran ve kolej kariyerin kalmaz. Open Subtitles يهدده بكشفه لايوجد نقد لايوجد مسيرة جامعية بالنسبة لك أذا خرج هذا للعلن
    Benim kolej diplomam yok. Open Subtitles حتى أنّي لا أحمل شهادة جامعية.
    "Hillside Sapığı kolej diplomasını hapishanede aldı." Open Subtitles هيل سايد سترنجلير " يحصل على " شهادة جامعية وهو بالسجن
    Okulu, öğrenci değişim programları, mezun olduğu okul, kibbutz vs. Open Subtitles المدرسة, برامج تبادل, كلية جامعية, كابوتزر, اي شي.
    İkimiz de hiçbir zaman üniversiteden mezun olamayacağız. Open Subtitles ولم يتحصل أيٌ منا على شهادة جامعية.
    Demek istedigim, universite egitimi almis kim bu bir avuc otuz birciye inanir ki? Open Subtitles ما أعنيه أي شخص لديه ثقافة جامعية سيثق بمجموعة الحمقى هؤلاء؟
    - Faturaları ödemem lazım. Orada çalışan iki kız üniversitede okuyor. Open Subtitles اثنتان من الفتيات الاتي يرقصن هناك تعملان على درجات جامعية عليا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more