"جانب ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hem
        
    • Üstelik
        
    • ayrıca
        
    • Bunun yanında
        
    • Zaten
        
    • Bunun yanı
        
    Hem kavga edince, çok terliyorum. Open Subtitles الى جانب ذلك ، دائما القتال يحصل لي الساخنة.
    Hem burayı ne kadar çok sevdiğimin farkına vardım. Open Subtitles مم. الى جانب ذلك , حقا لقد أدرك كم أحب أن أكون هنا.
    Üstelik aynı soyada sahip olduğumuz için, kim olduğumuzu hatırlamaya çalışmak kimsenin umrunda değil. Open Subtitles إلى جانب ذلك الكثير من الناس لا يكلف نفسه حتى عناء أي واحدة كانت. منذ أن كان لدينا نفس اللقب، أقصد نحن لا نتشابه.
    Üstelik bu durum Jake'le sana iyi gelecek. Open Subtitles وإلى جانب ذلك ، وأعتقد سيكون من الجيد بالنسبة لك وجيك.
    Ve ayrıca bu benim suçum değil, buna sen izin verdin. Open Subtitles إلى جانب ذلك , هذا ليس خطأي أنت من سمح بهذا
    Bunun yanında, baksana ne kadar yol katettin ve ben de yanında olacağım. Open Subtitles إلى جانب ذلك .. فكري إلى أي حد قد وصلت وسأكون بجانبك هناك
    Zaten herkes onların önceden nişanlı olduğunu biliyordu. Open Subtitles إلى جانب ذلك ، إن الجميع يعرف أنها قد تورطت معه ما هذا ؟
    Hem, böylesi daha güvenliydi. Open Subtitles إلى جانب ذلك إنّها أكثر مرة كنت صادقا فيها مع امرأة
    Hem,bu da bana yeni şeyleri deneme imkanı sağlıyor. Open Subtitles إلى جانب ذلك .. إنه يوفر لي الكثير من الوقت لتجربة أشياء جديدة
    Hem bir sefer olsun uysal olan aile olmak güzel. Open Subtitles إلى جانب ذلك , من الجيد ان نكون نحن الهادئون على سبيل التغيير
    Üstelik, bizimle çalışacaksan eğer başının çaresine bakabileceğini bilmek çok daha kolay uyumamı sağlar. Open Subtitles الى جانب ذلك , إذا كنتِ ستعملين معنا فلن أنعم بالنوم , إلا وأنا أعلم أنّكِ قادرة على حماية نفسكِ
    Üstelik bizimle dostluk antlaşması imzaladılar. Open Subtitles إلى جانب ذلك, لقد وقعت للتو معاهدة صداقة مع الولايات المتحدة
    Üstelik, görme yetisini kaybeden ilk insan ben değildim. TED وإلى جانب ذلك , لست أول شخص يفقد بصره .
    ayrıca orada olduklarından da emin değiliz. Open Subtitles إلى جانب ذلك ، فإننا لسنا متأكدين بأنهما هناك
    ayrıca, bana vurgun her küçük kızı fark ederek dolaşamam. Open Subtitles إلى جانب ذلك لا يمكنني أن ألاحظ كل مرّة تقع فيها الصغيرة بالحب.
    ayrıca, henüz böyle bir iş için_BAR_yeterince tecrübeleri yok. Open Subtitles إلى جانب ذلك,ليس لديهما الخبرة لعمل كهذا
    Bunun yanında, baksana ne kadar yol katettin ve ben de yanında olacağım. Open Subtitles إلى جانب ذلك .. فكري إلى أي حد قد وصلت وسأكون بجانبك هناك
    Bunun yanında, pek namuslu işler yaptığın da söylenemez, değil mi? Open Subtitles إلى جانب ذلك أنت لست بالسيدة الفاضلة, أليس كذلك؟
    Bunun yanında, haklı olsan bile, yapabileceğin çok fazla şey yok... var mı? Open Subtitles إلى جانب ذلك ، حتى لو كنت على صواب لا يوجد الكثير ؟ مما يمكنك فعله ، أيوجد
    Zaten kamyonumda oturmaktan sıkılmıştım. Open Subtitles إلى جانب ذلك قد تعبت من الجلوس في كرسي السيارة
    Zaten onları öldürmeye gerek yok. Hepsini içi ölmüş Zaten. Open Subtitles الى جانب ذلك ليس هناك حاجة لقتلهم لأن كثير منهم ميتون من الداخل اصلا
    Bunun yanı sıra, sizin AV'lerin ona herkesten daha fazla para borcu vardı. Open Subtitles إلى جانب ذلك, أنتم المرزتقة تدينون لآل أكثر من أي واحد هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more