"جاهدا" - Translation from Arabic to Turkish

• sıkı
• uğraştım
• uğraşmış
• çaba

Ne kadar meşgul olduğunu ve cemiyetimiz için ne kadar sıkı çalıştığını hepimiz biliyoruz.
نعلم جميعا كم هو مشغول وكم يعمل جاهدا من أجل المجتمع.

Annenle yürütemedik ama işleri aramızda sıkı tutmak için çok çalıştım.
انظري , أنا و امك لم تنجح علاقتنا لكني حاولت جاهدا أن أصلح الأمور بيننا

Babanın o konuma gelmek için sıkı çalıştığına eminim.
متأكدة ان والدك عمل جاهدا كي يحقق ماحققه

Dün, dikkatini bay Kuvvetli'ye vermen için bayağı uğraştım.
لقد حاولت جاهدا بالأمس ان أثير اهتمامك بالسيد كوفاتلى

Bu dostluğun yürümesi için çok uğraştım, ama benim için kılını kıpırdatmayan biri uğruna ölemem!
ولقد عملت جاهدا لإنجاح هذة العلاقة ولكن, لن أموت من أجل شخص لن يموت من أجلي

Yüzbaşı Evans neye bulaştıysa örtbas etmek için çok uğraşmış.
على أي ما كان الملازم إيفانز يعمل عليه لقد حاول جاهدا إخفاء ذلك

Birisi boş kasa'yı açmak için çok uğraşmış oldu.
أحدهم كان يحاول جاهدا اقتحام خزانة فارغة.

Herkes işi zamanında bitirmek için çaba sarfediyor.
كل فرد يعمل جاهدا ً مِن أجل الانتهاء في الوقت المُحدَّد.

Jay'in model olma şansı sıfır bedendi. Diğer yandan Simon da sıkı pratik yapıyordu.
إذا جاي لديه فرصة " بمقاس صفر"لأن يكون عارض أزياء, ولكن سايمون كان يتمرن جاهدا

Ve bu kadar sıkı çalışmam için bana sebep verdi.
و أعطاني سببا لأستمر بالعمل جاهدا

Vay, çok sıkı çalışıyorsun.
واو ، انتي تحاولي جاهدا

Williams ile sıkı bir şekilde anlaşmaya varmaya çalıştığım... bir sır değil.
انه ليس بسر حاولت جاهدا لأنجز أتفاق مع (الوليامز)

Nasıl sıkı çalışılacağını biliyor.
علم كيف يعمل جاهدا!

Bilirsin, iyi bir koca ve baba olmak için çok uğraştım.
حاولت جاهدا أن أكون أبا جيدا، وزوجا جيدا. أتعلم؟

Arkadaşlığımızı korumak için çok uğraştım.
لقد كنت احارب جاهدا للمحافظة على صداقتنا

Muhtemelen Southall'da ... aksanın düzeltmek için uğraşmış hala "t"lerle problemi var, ailesi yanında değilmiş.
ربما ساوث هول.. عمل جاهدا لتحسين لكنته، مايزال يعاني مع حروف التاء، أبواه لم يكونا موجودين من حوله،

Katil binbaşıyı temizlemek için çok uğraşmış.
القاتل عمل جاهدا على تنظيفها.

Ben de bu konuda seni anlamak için çok çaba sarf ettim.
لأنني أعرف أن، لقد حاولت جاهدا أن يفهم لك.