"جدآ" - Translation from Arabic to Turkish

    • fazla
        
    • derece
        
    • Oldukça
        
    • bu kadar
        
    • - Çok
        
    fazla beklemene gerek kalmayacak. Burası Fransa. Medeni bir ülke. Open Subtitles أنت لن تنتظرين لمدة طويلة جدآ هذه فرنسا دولة متحضرة
    Aslında, gördüğüm kadarıyla, hiçbir işçim onun kadar fazla kristal kaya itmedi. Open Subtitles تيسا جدآ تشبه الرجال انها تلبس كـ الرجال لكنها اصغر من الرجال
    Öyle mi, bence sana bunları öğreten adam son derece bilge biriymiş. Open Subtitles فريدة, انه رجل حكيم جدآ هل أنتى متأكدة انه لا يسخر منك؟
    İspanya Kraliçesi Isabella bize son derece cömert davrandı. Open Subtitles ملكة أسبانيا كانت كريمة جدآ معنا رائع جداً.
    Bu pembe hindiztancevizli şeyler... burada beni Oldukça popüler biri yaptı. Open Subtitles لقد حصلت على حقيبتك أشياء جوز الهند هذه جعلتنى محبوب جدآ
    bu kadar çok ihtiyatlı birinden bunun çıkması çok şaşırtıcı. Open Subtitles قصتها صريحه جدآ مما يفاجئني أنه يأتي من شخص كتوم
    - Harika! - Çok şeker, değil mi? Open Subtitles جيد حسنآ, أنت تعرف, انه جميل جدآ, أليس كذلك؟
    Yerinizde olsam evden fazla uzaklaşmazdım. Open Subtitles السيد فيرجسون، لو كنت مكانك لن أذهب بعيدآ جدآ من البيت
    Belkide silah silaha vuruşsak daha iyi olur. fazla kurşunun kalmadı. Open Subtitles ربما يجب أن نترك الماضى ورائنا أن تصويبك جيد جدآ
    Belki de çok fazla hasar gördü deriz o da bizi affeder Open Subtitles ربما علينا إخبار العميلة أننا كنا مشغولين جدآ , لنقوم بإصلاح تلك الأضرار
    ben çok fazla şeyi yaptığını biliyorum. Open Subtitles لقد ضللت الأن. هل تعرف, لقد فعلت الكثير جدآ.
    İspanya Kraliçesi İsabella bize son derece cömert davrandı . Open Subtitles ملكة أسبانيا كانت كريمة جدآ معنا
    Bazen son derece kaba ve iddialı oluyor. Open Subtitles أحياناً يبدو متغطرساً جداً، مغروراً جدآ
    Bazen son derece kaba ve iddialı oluyor. Open Subtitles أحياناً يبدو متغطرساً جداً، مغروراً جدآ
    Ziro, bu senatör Ayrılıkçı müttefiklerim için son derece mühim. Open Subtitles هذه السفير مهمة جدآ للعدو
    Tek hatırladığım ortamın Oldukça rutubetli olduğu. Balık tutmak eğlenceliydi. Open Subtitles كل ما يمكننى تذكره أن المناخ كان سيىء بالفعل لكن صيد السمك كان جيد جدآ
    Başbakanla bu konu hakkında biraz önce yaptığımız... Oldukça önemli ve açıklayıcı bir toplantıdan geliyoruz. Open Subtitles اننا قادمين للتو من جلسه قصيره جدآ و قاسيه مع رئيس الوزراء بخصوص هذا الشأن
    o aslında Oldukça dürüsttü. Uyuşturucu istediğini anladığımda, hayatını korumak için... haşhaş ekmeği getirdim. Open Subtitles جميلة جدآ, أنا أعتقد انها حاولت تجريب المخدرات مرة
    Namussuz bir dünyada bu kadar namuslu olmak, rüzgara karşı tavuk yolmaya benzer. Open Subtitles لكى تكون صادق جدآ فى عالم الغش هذا لا تسير فى عكس اتجاه الريح
    Öf be Ivory! bu kadar güzel kokabileceğin hayatta aklıma gelmezdi! Tanrım! Open Subtitles لم يكن عندي فكرة بأنك يمكن أن تنتن جدآ جدآ
    Orgazm senin için neden bu kadar önemli, bu arada? Open Subtitles لماذا هذا مهم جدآ بالنسبة لكِ لتوصلي للشهوة ؟
    - Çok hoş ve otelinizde bir beyle birlikte ve buluşma nedenleri sanırım çok açık. Open Subtitles جميلة جدآ و قد ظهرت بفندقكم مع سيد و أعتقد ان الإجتماع كان صريحآ تماما
    - Çok kötü. Şu saçlara bak. - Hayır ! Open Subtitles هذا سيىء جدآ مع ذيل الحصان هذا لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more