"جداً لأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • için fazla
        
    • çünkü
        
    • olduğu için çok
        
    Basket oynamak için fazla yaşlı... golfe başlamak için fazla gençsin. Open Subtitles تعرف، أنت كبير السن جداً لتلعب مسرحية لليانكيس وأنت صغير جداً لأن تلعب الغولف
    Bazı kararlar tek başına vermemek için fazla önemlidir. Open Subtitles بعض الخيارات مهمة جداً لأن لا تتخذوها بأنفسكم
    Eva Mozes Kor ve bölgeden götürülmek için fazla güçsüz bulunan 1200 esir Auschwitz ana kampı dışında birkaç gün için kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakılmıştı. Open Subtitles إيفا موسى كور" و1200 سجين آخرين" فكروا أنهم ضعاف جداً لأن يغادروا المنطقة الآن توجّهوا لبضعة أيام كى يعتنوا بأنفسهم الى معسكر "آوشفيتس" الرئيسي أغلب الحرّاس ذهبوا
    Çok komik bir öykü olmalı çünkü gülüşleriniz ne kadar eğlendiğinizi gösteriyor. Open Subtitles أنها كانت نكتة مضحكة جداً لأن طريقة ضحككم تظهر كم استمتعتم بها
    Çok komik bir öykü olmalı çünkü gülüşleriniz ne kadar eğlendiğinizi gösteriyor. Open Subtitles أنها كانت نكتة مضحكة جداً لأن طريقة ضحككم تظهر كم استمتعتم بها
    Benim için bu kadar şeyi yapan bir kocam olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أشعر بأني محظوظة جداً لأن لدي زوج يفعل كل هذا من أجلي
    Bu ilk resmi buluşmamız olduğu için çok mutluyum ama benim hakkımda bir şeyi bilmelisin sürprizler beni çok gerer. Open Subtitles أنا سعيدة جداً لأن هذا أول موعد رسمي لي لكن يجب أن تعلم شيء عنّي المفاجئات تجعلني متوترة
    Çalışmak için fazla güzelsin. Open Subtitles حسنٌ، أنتَ وسيم جداً لأن تعمل.
    Haberim ulağa teslim etmek için fazla mühim. Open Subtitles أخباري مهمة جداً لأن أثق برسول بها
    Sen uşak olmak için fazla uzunsun. Open Subtitles أنت طويل جداً لأن تكون خادماً
    Ki bu çok garip bir şey çünkü kullanabileceğin tek silah tabanca. Open Subtitles و هذا شىء غريبٌ جداً, لأن الأسلحة المتاحة فقط هى الأسلحة النارية.
    Kıdemli erkekler arasında oldukça yaygın bir duruş ve çok da bilinen bir şey çünkü insanlar da benzerini yapıyor. TED وهي وضعية شائعة جداً لدى الذكور ذوي المكانة المرتفعة، كما أنها مميزة جداً لأن البشر يقومون بأشياء كهذه.
    Bu vakada, birisi kız arkadaşına baktığı için ya da birisi ona borçlu olduğu için çok öfkeli olan biri olacaktı ve görevliler bulup onları bu spesifik kategoriler üzerine eğitebilirsiniz. TED في هذه الحالة، هو شخص غاضب جداً لأن شخص ما نظر إلى حبيبته أو مدين له بالمال، ويمكنك العثور على العمال وتدريبهم لهذه الفئات المتخصصة.
    Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أنا محظوظ جداً لأن لدي صديق مثلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more