"جدرانه" - Translation from Arabic to Turkish

    • duvarları
        
    • duvarlar
        
    • duvarlarında
        
    Evet, lütuf. Odasının duvarları böyle berbat sözlerle dolu: Open Subtitles أجل نعم لديه شعارات رهيبة تملأ أرجاء جدرانه
    Birinci sınıf bir müdire, duvarları arasında önemli konularda karar verilen böyle bir ev için şarttır. Open Subtitles هي مديرة منزل من الدرجه الأولي و مهمه لمنزل كهذا الذي تقرر بين جدرانه أمور مهمه
    duvarları ılgından ördük, yere söğütler serdik. Open Subtitles "كانت جدرانه من الطرفاء ووضعنا الصفصاف على الأرض لنصنع أرضيه"
    Orada mercan duvarlar ve istiridye kabuklarından tavanlar arasında bir küçük deniz kızı yaşar." Open Subtitles و هناك خلف جدرانه التي من المرجان وسقفه المصنوع من المحار تعيش حورية البحر الصغيرة
    Beton duvarlar, çelik kapılar. Open Subtitles لان جدرانه خرسانية، وأبوابه فولاذية.
    Romandaki, duvarlarında iri cam parçaları olan ev neyin sembolü olabilir? Open Subtitles إن المنزل المُحتوي على قطعٍ مِن الزجاج في جدرانه... هو رمز للتساؤل...
    Ve duvarları da haritalarla dolu. Open Subtitles واسمع الآتي، جدرانه ممتلئة بالخرائط
    Fırtına gibi esip indireceğiz o duvarları aşağıya. Open Subtitles الآن سنعصف المعسكر، ونحطم جدرانه
    Evin bahçe duvarları yüksekti, kasvetli olur diye düşündüm. Open Subtitles ولكن جدرانه عالية جدا كما يبدو كئيبا
    Bu yeni koridorun girişinde hangi devre ait olduğunu gösteren hiçbir isim yazmıyor ve duvarları arasında hangi nesli tükenen türün yer alacağını da henüz bilmiyoruz. Open Subtitles هذا الدهليز الجديد لا اسم له أعلى المدخل ليُشير إلى عهده و لا زلنا لا نعلم بعد أيُ الفصائل المُتعثرةِ ستُحيَ ذِكراها على جدرانه
    duvarları, adamları parçaladım. Open Subtitles اخترقت جدرانه وقتلت رجاله
    Orada mercan duvarlar ve istiridye kabuklarından tavanlar arasında bir küçük denizkızı yaşar." Open Subtitles هناك ... . خلف جدرانه المصنوعه من المرجان
    Siginaktaki insanlar sular altinda. duvarlar tamamen islak. Open Subtitles الميا تملىء القبو جدرانه أصبحت ضعيفة
    Yastıklar yıpranmış. duvarlar küflenmiş. Open Subtitles الوسائد بالية, ونما العفن على جدرانه
    Cana yakın biri. duvarlarında resimler var. Open Subtitles إنه نوعاً ما ودود ، لديه صور على جدرانه
    Ve duvarlarında bazı gotik kahramanlar gibi sıkışan Cheryl Blossom'du. Open Subtitles و مُحاصرة داخل جدرانه مثل بطلة قوطية، كانت (شيريل بلوسوم)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more