"جديّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ciddi
        
    • ciddiye
        
    • ciddiyim
        
    • ciddileşiyor
        
    Bunlar senin niyetinin "ciddi" olduğunu gösteren şeyler gibi geldi. Open Subtitles لأن كلّ ذلك يجعلك تبدو أكثر جديّة من ما تقول
    Büyükannem ve büyükbabam, bana, çocuklarımızın çok fazla oyun oynamasına izin vermemiz gerektiğini öğretti. Çünkü hayat ciddi, ve bizim de onları hayatın ciddiyetine hazırlamamız lazım. TED لقد قيل لي أنه يجب أن لا نترك أطفالنا يلعبون كثيرا، لأن الحياة جديّة ويجب علينا تدريبهم على جديّة الحياة.
    Büyük ödüller verilen en ciddi suçlamaların yapımına büyük ilgileri var bu anlamda 1979 ve 1982 yılı kanunları altında verilen cezalarda büyük azalma var. Open Subtitles عِنْدَهُمْ إهتمامُ عظيمُ في توجية الإتّهامات الأكثر جديّة و يعطوا الجوائزُ الهائلةُ،
    Kafamda kızlardan daha ciddi şeyler var. Open Subtitles عِنْدي أشياءُ أكثرُ جديّة على بالي أكثر مِنْ البناتِ والمدرسةِ
    Çocukların profesyonel olmadan bir sene önce üniversiteye gelmeleri, liseyi ciddiye almalarını sağlıyor. Open Subtitles حث الشباب على الذهاب للكلية لعام قبل أنّ ينتقلوا إلى الإحترافية يجعلهم يتأخذون الثانوية بكل جديّة
    Bu konuyu açmak istemiyorum ama ilişkimizin ciddi olduğunu sana söylemek zorundayım. Open Subtitles لا أريد الحديث عن ذلك ولكن عليّ اخباركما، فعلاقتنا جديّة للغاية.
    Şimdiye dek tanıdığım en ciddi adam sensin. Open Subtitles أنت يا رجل الأكثر جديّة الذي أنا أَبَداً إجتمعتُ.
    Bunu yapmaları onlar için çok yanlış, bu başa ciddi belalar getirebilir. Open Subtitles من الخطأ الشنيع فعل ذلك ويمكن أن يوقعكِ في مشاكل جديّة
    Demek istediğim, parmaklarımıza bıçaklar bağlayalım ve bütün bu cinayet konusunda daha ciddi takılalım. Open Subtitles أعني من الممكن أن نفعل أيّ شئ مثل أن نربط سكاكين بأصابعنا ونصبح أكثر جديّة فيما يتعلق بموضوع القتل هذا
    Böylece ciddi bir miktar satılacak ama biz ön saflarda olmayacağız. Open Subtitles بهاته الطريقة نبقى بالخطوط الأمامية و نأسس تجارة جديّة
    Kahve arabasındaki adamla ciddi misiniz? Open Subtitles هل علاقتكِ جديّة مع رجل عربة القهوة ؟ لا زال الوقت مبكراً للجزم
    Erkek arkadaşları olurdu, ama hiçbiri ciddi değildi. Open Subtitles كان لديهما أحباء , لكن لم تكن علاقتهما بهم جديّة
    Çarpıştırıcı kazası düşündüğümüzden çok daha ciddi olabilir. Open Subtitles حادث المصادم ربما كان أكثر جديّة مما إعتقدنا
    Bunun yaşadığım son ciddi ilişki olmasını istiyorum. Open Subtitles أريد أن تكون هذه آخر علاقة جديّة أحظي بها يوماً
    Bazen kulağa çok saçma gelen şeyleri gerçekten ciddi bir ses tonuyla söylüyorsun. Open Subtitles أحيانًا تقولين أشياء تبدو مجنونة بنبرة صوت جديّة للغاية
    Bu alarm, dün aldığımız tehlikeli paket uyarısından daha ciddi görünüyor. Open Subtitles هذا التحذير يبدو أكثر جديّة مّما عليه ذلك الطرد الذي حصلنا عليه بالأمس
    Ama birden çantandaki terlikleri görünce her şey gözümde ciddi bir hâl almaya başladı. Open Subtitles إنما حين رأيت ذلك الشبشب فيحقيبتك.. فجأة أصبحت الأمور جديّة للغاية
    Tıp okulunu annenle ben ciddi olmadan önce bitirmiştim. Open Subtitles لقد كانت أثناء مرحلة كلية الطب ومع مرور الوقت أصبحت العلاقة بيني وبين أمك جديّة.
    Çalışıyorlar. Ev eğitimlerini çok ciddiye alıyorum. Open Subtitles إنهن يدرسن ، إني آخذ دراستهن المنزلية بكل جديّة
    Beyler, ciddiyim, bunu yapmak istemezsiniz. Open Subtitles يا شباب، بكل جديّة إنكم لا تودون القيام بهذا
    Başka bir uyanık...sana söyledim ve ciddileşiyor. Open Subtitles ...تحذيرٌ آخر،... لقد أخبرتُك والأمر يُصبح أكثر جديّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more