| İnsanı bayıltmaya yetecek, neredeyse ölümcül bir doz. | Open Subtitles | كانت تقريباً جرعةً قاتلة بالتأكيد للقضاء على شخص بالكامل |
| Owen ve ben onu New York'ta, dairemde aşırı doz almış halde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدناها، أوين وأنا في نيويورك متناولة جرعةً زائدة من المخدر |
| Tamam. Birkaç saat içinde bir doz daha vereceğim. | Open Subtitles | حسناً سأضع جرعةً أخرى خلال ساعات |
| Bu küçük şişede evin korumalarının uyumasını sağlayacak bir iksir var. | Open Subtitles | هذه القارورة بها جرعةً لجعل حُرَّاس المنزل يغرقون في النوم |
| Daha sonra bir iksir içtiler ve şimdi sanki hiçbir şey hissetmemiş gibiler. | Open Subtitles | وبعدها شربا جرعةً واحدةً والآن، كأنهما لم يشعرا بشئٍ قط |
| Çocuğumuz olmasını imkansız hâle getirecek bir iksir içti. | Open Subtitles | شربَتْ جرعةً حقيرة جعلَتْ مِن المستحيل علينا الإنجاب |
| Galiba yeterli doz veremedim sana. | Open Subtitles | ربما لم أعطيك جرعةً كافية |
| Ama bir doz vereceğim. | Open Subtitles | لكني سأعطيك جرعةً منه. |
| Ben konsantre bir doz kullanmıştım. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}استخدمت جرعةً مركّزة أمّافيحالتهالطبيعيّة... |
| Demek istediğim, zehir veya iksir olabilir. | Open Subtitles | أعني أنه يمكن أن يكون سماً أو جرعةً |