| Yapma bunu bana Grace. Ben çok fazla kadınla birlikte oldum. | Open Subtitles | لا تفعلى بى ذلك يا جريس لقد جربت الكثير من النساء |
| - Çünkü seni seviyorum, Grace. - Seni seviyorum, Bobby. | Open Subtitles | ـ لأننى أحبك يا جريس ـ وأنا أحبك يا بوبى |
| BİRİNCİ BÖLÜM Tom silah sesleri duyar ve Grace'le tanışır. | Open Subtitles | الفصل الأول حيث يسمع توم طلقات النيران و يقابل جريس |
| - Grace, adam 10 yıl önce öldü, tamam mı? | Open Subtitles | جريس , ذلك الرجل مات قبل 10 سنوات حسناً ؟ |
| Wheal Leisure'daki hisselerim satıldığında Geoffrey Charles'ın Wheal Grace'deki payı için temsil ettiğin isimsiz bir müşteri adına, bir teklif yaparsın. | Open Subtitles | عندما تُباع أسهمي في ويل ليجر ستقدم عرضاً لأجل أملاك جوفري تشارلز في ويل جريس نيابة عن العميل المجهول الذي تُمثله. |
| Geoffrey Charles'ın Wheal Grace'deki hisseleri için bir teklif yapıldı. | Open Subtitles | تم تقديم عرض لأجل أملاك .جوفري تشارلز في ويل جريس |
| Kızım Grace ve ben onun gibi yüzlerce insanla tanıştık. | TED | أنا وابنتي جريس قابلنا المئات من الأشخاص مثلها. |
| Grace Lauter'ın omurgası ve bacakları kırıldı. | Open Subtitles | جريس لايوتر عمودها الفقرى و أرجلها تحطمت |
| Doğrusunu söylemek gerekirse o hayatta olmasaydı Grace yaşıyor olurdu. | Open Subtitles | ، عزيزتى جريس كانت ستكون حية اليوم . لو لم تتعرض له |
| - Grace'in ödemesini beklemiyorsun herhalde ve biliyorsun ki bende bu aralar nakit sorunu var. | Open Subtitles | أنت لا تتوقع أن تقوم جريس بدفع الحساب وأنا لدى مشكلة فى السيولة |
| - Grace yerini koru. Adamlar ne olduğuna bakacaklar. Birisi raylara düşmüş. | Open Subtitles | جريس أبقى فى موقعك أحدهم وقع على سكة القطار |
| - Grace, paketlerini taşımamı ister misin? | Open Subtitles | حسنا, جريس هل يمكننى أن أحمل عنك هذه العلب |
| Sanırım senin bu olayla bir ilgin yok değil mi Grace? | Open Subtitles | على أن أعتقد أنه ليس لك علاقة بما يحدث, جريس وأنه ألقى بنفسه إلى هنا بنفسه |
| Bu yol Globe'a gitmiyor, Grace. Benim ile nerede buluşacaktın. | Open Subtitles | هذا الطريق لا يؤدى إلى بيتى يا جريس فإلى أين كنت ذاهبة لمقابلتى؟ |
| Seni istiyorum, Grace. Sadece seni. | Open Subtitles | أنه أنت ما أريد يا جريس وليس أى شىء اّخر |
| Grace'e söyle, iner inmez bir refleksolojist istiyorum. | Open Subtitles | أخبر جريس , بمجرد أن نهبط ساكون في حاجة لمتخصص فى علم رد الفعل |
| - Vanaya dikkat. - Dinle, Grace. - Hayır sen dinle. | Open Subtitles | "أسمعينى "جريس كلا , أسمعنى أنت "هارى " , لقد كبرت |
| bilgisi dahilinde olan tek şey, W. Grace şirketinin büyük parası olduğu. | Open Subtitles | فقط معرفته أن شركة دبليو أر جريس تمتلك الكثير من المال |
| Gracie bu hafta sonu sana geliyor, değil mi? | Open Subtitles | جريس سوف تأتي الى هنا هذا الاسبوع ، أليس كذلك ؟ |
| Bugün Grease seçmelerimiz vardı. | Open Subtitles | حسنا، لقد قمنا بالبروفات لمسرحية جريس اليوم |
| Bay Gris sizi tekrar öldürmem gerekiyor. | Open Subtitles | أوه السيد جريس الآن لدي سبب لقتلك ثانية |
| Köşede bile olmaz. Griss bu gece bu serseriye tahammül edemez. | Open Subtitles | ولا حتى فى الزاوية جريس لا يستطيع ان يظل مذعورا الليلة |
| - Düşünmek için para almıyoruz Grice. | Open Subtitles | نحن لا نحصل على رواتبنا مقابل التفكير يا (جريس) |