bunun bir parçası olmana inanamıyorum. Yayıncımın bunlara ihtiyacı vardı, dün için. | Open Subtitles | لاأصدق ان تكوني جزء من ذلك لذا الناشر يريد هذه منذ الأمس |
Ne romantik. Onlar da bunun bir parçası olmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنه رومنسي, وهم يريدون أن يكونوا جزء من ذلك |
Ve sana bunun bir parçası olmanı teklif ediyorum. | Open Subtitles | أَعْرضُ عليكي الفرصة لِكي تكُونَي جزء من ذلك |
Suçlu olduğunu biliyordun ve benim de bu işin parçası haline gelmeme göz yumdun! | Open Subtitles | و كُنت تعلم بأنك مذنب, و جعلتني اصبح جزء من ذلك.. |
-Ve sen de bunun bir parçasısın, George. | Open Subtitles | وأنت جزء من ذلك, جورج. |
Ama benimle takılırsan büyük şeyler başaracağım Morty ve sen de bunların bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | لكن اذا بقيت معي ، سأقوم بتحقيق اشياء عظيمة مورتي وستكون جزء من ذلك |
Şey, bilirsin, ben de bunun bir parçası olmak isterim cidden. Ne? | Open Subtitles | حسنا, تعرفين أحبّ حقا أن أكون جزء من ذلك ماذا؟ |
1992'den beri, Cheerios'larının %95'i İspanyolcadan kalmalıydı ve ben artık bunun bir parçası olmayacağım. | Open Subtitles | منذ 1992 ونسبة 95 بالمئة من مشجعاتك يرسبو بالاسبانية وانا لن اكون جزء من ذلك بعد الان |
Kaybettiklerinde bunun bir parçası olmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أكون جزء من ذلك حينما يخسرون. |
Amaçlarına ulaşmak için onu zorlayacaklardı ve o, bunun bir parçası olmak istemedi. | Open Subtitles | لقد أجبروه لمساعدتهم لتحقيق هدفهم وهو لم يكن يريد أن يكون جزء من ذلك |
Ve sen bunun bir parçası olursan senin hayatın da karışık bir hal alır bu da bizi değiştirir. | Open Subtitles | و اذا كنت قلقة من تصبحي جزء من ذلك حياتك سوف تكون معقدة جدا، و سوف تقوم بتغيرنا |
bunun bir parçası da dürüstlük. | TED | هي نشاط والصدق هو جزء من ذلك النشاط |
Üzgünüm ama Robert da bunun bir parçası. | Open Subtitles | ويأسفني أن أقوله ، لكن " روبرت " جزء من ذلك |
Ve evet, seks de bunun bir parçası. Ama dahası da var. | Open Subtitles | ونعم، الجنس جزء من ذلك ولكن هناك المزيد |
bunun bir parçası olmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تتوقع مني أن أكون جزء من ذلك ؟ |
bunun bir parçası olmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تتوقع مني أن أكون جزء من ذلك ؟ |
Sana şunu söyleyebilirim, Kimse bunun bir parçası olmak istemez. | Open Subtitles | ... يمكنني القول لكِ لا أحد يريد ان يكون جزء من ذلك |
bunun bir parçası olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدي أدنى فكره أنكِ جزء من ذلك |
Baskıları satmak da bunun bir parçası. | Open Subtitles | أرباح بيع الصور ستكون جزء من ذلك |
bu işin parçası mısın, çünkü... | Open Subtitles | -أأنت جزء من ذلك أنا لا أتذكر .. |
Muhtemelen bunun bir parçasısın. | Open Subtitles | أنت على الارجح جزء من ذلك |
uluslara ,kişilere ,çocuklarını yetiştiren ailelere inançlarına ve ülkelerine kadar aynı şekildedir ve bunların bir parçası olarak hissederiz. | Open Subtitles | وهذا ينطبق على الأمم و الأفراد, لأنّ الأسرَ تحاول تلقين أطفالها على دينهم المعيّن و وطنهم ,وجعلهم يشعرون أنهم جزء من ذلك. |
Bunu açıklayamıyorum ama bu güzel mitolojik senaryonun sen de bir parçasısın. | Open Subtitles | لا أستطيع الشرح ولكنك جزء من ذلك النص الخرافي الجميل |