Sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا |
Aslında, uyku biyolojimizin akıl almaz derecede önemli bir parçası, ve nörobilimciler neden bu kadar önemli olduğunu açıklamaya başladı. | TED | في الواقع، النوم جزء مهم بشكل لا يصدق من تكويننا الأحيائي وقد بدأ علماء الأعصاب بشرح السبب إنه في غاية الأهمية. |
Hayal etmek, bizi makinelerden ayıran şeyin önemli bir parçası. | TED | وهذا الحلم جزء مهم فيما يفصلنا عن الآلات. |
Geçmişimin önemli bir kısmı herhangi bir utanç eyleminden dolayı hikâye dışı bırakıldı. | TED | لقد تم إغفال جزء مهم من تاريخي في هذه القصة، من دافع الارتباط وليس الخجل. |
Tartışmak hayatımın önemli bir kısmı ve tartışmayı severim. | TED | إنه جزء مهم في حياتي، و أنا أحب أن أتجادل. |
Sadece valizleri taşıyan adam olduğumu biliyorum ama bana göre bu grupta herkesin önemli bir rolü var. | Open Subtitles | . . لكن مسرحيّتنا كلهاِ جزء مهم في هذه المجموعةِ. |
Ama sanırım hikayenin çok önemli bir kısmını atlıyorsun | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنّك تنسَ جزء مهم من تلك القصّة |
Çiftçiler toplumumuzun önemli bir parçası, özellikle kırsal kesimin. | TED | هم جزء مهم من كل مجتمع، خاصة مجتمعنا الريفي. |
İnternet'ten aldığım bu fotoğrafta-- soldaki adam bu fotoğrafın önemli bir parçası. | TED | هذه الصورة والتي جئت بها من شبكة الانترنت.. الشخص على اليسار جزء مهم من هذه الصورة. |
Rahibe Rosa'nın anlattıklarına göre, eminim ki Cody bu savaşın önemli bir parçası. | Open Subtitles | من الذي اخبرتني به الأخت روزا فأنا أعتقد بأنّ كودي ستكون جزء مهم في هذه المعركة |
Bu mektup tedavinin önemli bir parçası. | Open Subtitles | هذا الخطاب جزء مهم جداً من إصلاح العملية |
Güvenlik uçuşun önemli bir parçası. Ama dürüst olmak lazım. | Open Subtitles | هنا في إن دبليو أي، السلامة هي جزء مهم جداً في الطيران، |
Birçoğumuz karar verebilme yeteneğinin insan olmanın önemli bir parçası olduğuna inanır. | Open Subtitles | أغلبنا يؤمن أن القدرة علي اتخاذ القرارات جزء مهم من إنسانيتنا |
...ama spektrumun önemli bir parçası olduğumuzu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | و لكن أنا أحبُ أن أفكّر أنّنا في جزء مهم من هذا الطيف. |
Ve tipografi müfredatın çok önemli bir kısmı ve öğrencilerimize ilham için kendi içlerine bakmalarını teşvik ediyoruz | TED | والطبوغرافية هي جزء مهم جداً من المناهج الدراسية ونحن نشجع طلابنا على العثور على المحفّزات بداخلهم. |
Bu projenin çok önemli bir kısmı da bu sıradışı insanları nasıl fotoğrafladığımla ilgiliydi. | TED | جزء مهم جدا من هذا المشروع كان إيجاد كيفية تصوير أولئك الأشخاص المميزين. |
Tanrı'dan bile yaşlı olduğun için, rahminden yarasaları uzaklaştırmanın çocuk sahibi olmanın önemli bir kısmı olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | افهم انه من إبقائك الخفافيش خارج ارحامك جزء مهم من إنجاب الطفل عندما تكونين أكبر عمرًا من الآلهه |
Haberin önemli bir kısmı. | Open Subtitles | إنه جزء مهم من القصة. |
Bu görevde önemli bir rolü var. | Open Subtitles | وهو جزء مهم من هذه المهمة |
Genetik bunun önemli bir kısmını oluşturuyor ve kesinlikle genetik olarak duyarlı ve genetik olarak eğilimli insanlar var ama bu genetikle ilgili değil. | Open Subtitles | الجينات والوراثة جزء مهم من هذا وبالتأكيد هناك أشخاص معرضون ومتأثرين وراثيا |