| İkisi de ufak tefek, ama tek benzerlik fiziksel değil. | Open Subtitles | هيئتهم ، الاثنتان صغيرتان لكن الامر ليس جسدى و حسب |
| fiziksel olarak korkunçtu. Tanrıdan her şeyin bitmesini ya da en azından karaya varmayı diliyordum. | Open Subtitles | الدوار إحساس جسدى مقيت وكنت أدعو الله أن ينتهى كل شئ بسرعه |
| Ama vücudum tahrip olmuştu. Bana yakın olanlar bundan habersizdi. | TED | ولكن جسدى كان قد تدمر، وأولئك المقربون منى، كانوا غافلين تماماً. |
| Bu biraz garipti çünkü vücudumu görüyordum, fakat Vücudumun içinde değildim. | Open Subtitles | لكنه شئ غريب لأننى لأننى كنت أرى جسدى لكننى ليس بداخله |
| Benim bedenimi veya seninkini veya yaşayan herhangi bir şeyi süslemek için değil. | Open Subtitles | ليست لتزيين جسدى أو جسدك،أو أى كائن حى أخر. |
| Çok güzelim, evde yalnızım ve vücuduma iyi bakıyorum. | Open Subtitles | و لكن أنا فى خطر حسنا؟ أنا فاتنة جدا و أنا وحيدة و أنا أخاف على جسدى جدا |
| Bedenim, bu kurak topraklarda sana hasret. | Open Subtitles | جسدى يتطوق إليك فى الأرض الجافة والعطشانة |
| Öldürmeden önce tecavüz veya fiziksel işkence yok. | Open Subtitles | لا آثار لاغتصاب او تعذيب جسدى قبل الوفاة |
| Güzel, çünkü suçlumuzun bütün fiziksel boyutlarını istiyorum boy, bel genişliği, ayak bileği ile kasıkları arası uzunluk dahil mümkün olan her şeyi. | Open Subtitles | جيد، لأنى اريد كل بعد جسدى للجانى الطول، الحجم، كل ما تستطيعين اعطائى اياه |
| Hiç bir şeyin bu kadar büyük fiziksel hasara yol açabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد ظننت انه من المستحيل ان تسبب اى ضرر جسدى |
| Forma girmeliyim. Fazla oturmaktan vücudum bozuldu. | Open Subtitles | لقد اصبحت كا الشبح كثرة الجلوس افسدت جسدى. |
| Forma girmeliyim. Fazla oturmaktan vücudum bozuldu. | Open Subtitles | لقد اصبحت كا الشبح كثرة الجلوس افسدت جسدى. |
| Çok tuhaf bir şey hissettim... sanki vücudum hariç bomboştum. | Open Subtitles | وشعرت حينذاك بشعورٍ غريبٍ وكأننى أصبحت خاوية من الداخل وخرجت من أسر جسدى |
| O kelimeleri yazan adama vücudumu karşılıksız veririm. | Open Subtitles | إننى على استعداد لإعطاء جسدى للرجل الذى كتب هذه الكلمات |
| vücudumu kurt yığını yerine, bit yığınında sakladığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على تخزين جسدى بين القمل بدلاً من السوس |
| Onlardan bedenimi özgür bırakmalarını isteyerek zihnimi hapsetmeyecek miyim? | Open Subtitles | أقول لهم أنهم إذا أخرجوا جسدى من السجن سوف أوصد عقلى |
| Federal ajanlar - Amerikan Yerli güneş dansı ayininin bir çeşidi. Kendimi bu kancalarla asıyorum, ...sonuçta öyle dayanılmaz bir acı çekiyorum ki, bedenimi terk ediyorum. | Open Subtitles | إنه طقس هندى أقوم بتعذيب نفسى حتى انفصل عن جسدى كتنقيه |
| Tapınaktaki eğitimim sayesinde vücuduma sahip olan Goa'uld zihnimi tamamen ele geçiremedi. | Open Subtitles | بسبب تدريبي في المعبد الجواؤلد الذى استحوذ على جسدى لم يسيطر على عقلي بالكامل |
| Bedenim, bu kurak topraklarda sana hasret. | Open Subtitles | جسدى يتطوق إليك فى الأرض الجافة والعطشانة |
| Onlar bedenimin oğullarıydı ama ruhumun oğlu olamadılar. | Open Subtitles | كانوا من جسدى و لم يكونوا ابدا من روحى |
| Bir anlığına dünyaya döndüm, garip bir eve kendi bedenime. | Open Subtitles | لثانية واحدة لقد عدت الى الأرض بداخل بيت غريب عدت الى جسدى الطبيعى مرة أخرى |
| bedenimde ve parmak uçlarımda renkler içinde gezindi. | Open Subtitles | تخللت جسدى إلى أطراف اصابعى فى أعمدة من الألوان |
| Kanserim neredeyse tespit edilemez durumda ama doktorların, Vücudumun neden bu tuhaf siyah sıvıyı üretip dışarı attığı konusunda hiçbir fikirleri yok. | Open Subtitles | السرطان الآن ليس له وجود ولكن الأطباء ليس لديهم فكرة عن السبب الذى يجعل جسدى ينتج ثم يطلق هذا السائل الأسود العجيب |
| Hareket bile edemiyorum evlat. Sanki vücudumdaki her kas acıyor. | Open Subtitles | لا يمكننى التحرك حتى كأن كل عضلة فى جسدى تتألم |
| Ruhum bedenimden çıkana kadar bekleyemedin mi? | Open Subtitles | ألم تستطع الإنتظار حتى ألفظ أنفاسى من جسدى ؟ |
| Bu benim bedenimdir | Open Subtitles | هذا... هذا جسدى |