"جعلنى" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağladı
        
    • sebebi
        
    • etti
        
    • neden oldu
        
    • ettirdi
        
    Bu, dönemlerin ne kadar çabuk geçtiğini fark etmemi sağladı. Open Subtitles لقد جعلنى هذا ادرك ان كل المعالم قد ذهبت بسرعة
    Ayrıca bu doğanın bir armağanı olsa da öyle sanıyorum ki sebatla çalışmam bunu bir sanata dönüştürmemi sağladı. Open Subtitles ف مرانى الدائم وأنا أمدح نفسى لذلك جعلنى آخذ الأمر ك فن
    O sayı, fabrikaya 30 yıl daha dayanmamı sağladı. Open Subtitles ذلك الفوز جعلنى امضى السنوات الـ30 في ذلك المصنع
    Buraya gelmemin sebebi Raymond'dan kendi rızasıyla teslim olmasını istemekti. Open Subtitles ما جعلنى أجىء اليوم هو أن أطلب من ريموند أن يضع نفسه طواعية قيد الأعتقال
    Yaşlı adam bana tecavüz etti ve oğlu da hamile bıraktı Sonuçta hiç bir şey olmadı çünkü bebek öldü. Open Subtitles الجد قام بإغتصابى وولده جعلنى أحمل كل شىء إنتهى لأن الطفل مات
    Bu arkeolojinin içine iyice dalmaya can atmama neden oldu. Open Subtitles ذلك جعلنى مشتاقة اكثر الى التعمق فى الاثار
    - Kimseye söylememem için yemin ettirdi. - Eğer bir duyulsaydı, ordudan atılırdı. Open Subtitles لقد جعلنى أقسم ألا أخبر احدا أنت تعلم اذا انتشر الخبر
    Kendimi Tanrı'ya ve ülkeme adadığıma inanmamı sağladı ama hepsi bir yalanmış. Open Subtitles لقد جعلنى اعتقد اننى اضحى بنفسى .من اجل الله والوطن .ولكن كل ذلك كان اكذوبه
    O sayı, fabrikaya 30 yıl daha dayanmamı sağladı. Open Subtitles ذلك الفوز جعلنى امضى السنوات الـ30 في ذلك المصنع
    Şimdi de kendimi yetersiz hissetmemi sağladı. Open Subtitles أوه ، الآن لقد جعلنى لتوه أشعر أنى غير مؤهل
    Bu gece Harold'un ailesi için yaptıklarını görmek benim için ne kadar önemli olduğunu fark etmemi sağladı. Open Subtitles جعلنى أدرك كم أنت مهمة بالنسبة إلىّ .. أنا فقط
    Yaşadığımız son olaylar, ...her şeye daha farklı bir açıdan bakmamı sağladı. Open Subtitles أنا أقول فقط الأحداث الأخيره جعلنى أضع الأشياء فى منظور
    Bu küçücük şeyle hayata tutundum inanmamı sağladı. Open Subtitles ذلك الجزء الصغير فحسب من استحسانك جعلنى أصدق أن بمقدورى القيام بأى شىء فى هذا العالم
    - Önemli bir şey değildi. Bu sadece benim neler kaybettiğimi fark etmemi sağladı. Open Subtitles لم يكن شيئاً لكن ذلك جعلنى أدرك كم كنت تائهة
    Bu evi, sizin için düşünmemin esas sebebi bu. Open Subtitles وهي السبب الذى جعلنى أفكر بك لهذا المنزل
    Ama bilmelisin ki bu parti için süslenmemin tek sebebi senin için güzel görünmekti. Open Subtitles ولكن يجب أن تعرف أن السبب الوحيد الذى جعلنى أرتدى هكذا هو أننى أردت أن أبدو جميلة أمامك
    Son iki yıldır uçmamamın sebebi bu işte. Open Subtitles وهذا ما جعلنى ارفض الطيران خلال السنتين الماضيتين
    Ona göz kulak olmaya çalıştım ama benden nefret etti. Open Subtitles وهذا جعلنى اراقبها طول الوقت, وقد بدأت هى تكرهنى
    Bu beni normal olarak mutlu etti. Sıcak havayı severim. Open Subtitles و فعليا هذا جعلنى سعيد احب السفر الى كل انحاء العالم
    Bilirsiniz, hayatım boyunca kendimi güçsüz ve önemsiz hissetmeme neden oldu. Open Subtitles اتعلم طوال حياتى جعلنى اشعر بالضعف والتفاهه
    Biliyorsun, Audrey, bütün bu olanlar... ne kadar budala biri olduğumu anlamama neden oldu. Open Subtitles أتعرفىأودرىكل هذا... حسنا ، جعلنى أدرك كم كنت أحمقاً
    Bana onun sözlerini söylemem için yemin ettirdi. Open Subtitles جعلنى أقسم على النطق بنص كلماته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more