"جلدهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • derileri
        
    • derilerinin
        
    • derilerini
        
    • bedenlerine
        
    • derilerinden
        
    • derilerindeki
        
    • derisini
        
    Üç, öldüklerinde derileri ve bir baston harika bir kostüm olur. Open Subtitles ثلاثة، عندما يموتون، جلدهم و سيقانهم النطاطة يصنعون زي تنكر رائع.
    Göğsünüzdeki kıllar.Japon erkeklerin çıplak, güzel bir derileri vardır . Open Subtitles انة الشعر الذي في صدرك الرجال اليابانيون جلدهم غير مشعر و جميل
    Daha da ateşlenirlerse derilerinin dökülmesi artarsa bana haber ver. Open Subtitles و إن زادت الحمى لديهم أو تكسر جلدهم أعلمني بالأمر
    Onları, derilerinin renginden tanımak oldukça kolaydır. Open Subtitles سيمكنك على الفور أن تخمنهم من لون جلدهم وكن واثقا أن كل من هم في صفك يحاربون،
    Balayı gezimizde en büyük kaplanları avladıktan sonra derilerini yüzüp halı yapacağım. Open Subtitles وفي رحلة شهر عسلنا سأصطاد اكبر القطط واسلخ جلدهم من أجل السجادات
    Eğer bedenlerine girebilsem Open Subtitles اذا كنت انا في جلدهم
    Yüzeye çıktıkları tek seferde derilerinden kanat gibi şeyler çıkarırlar. Open Subtitles ويخرجون من تحت الارض لمرة واحدة حتى يزحفوا ويخرجوا خارج جلدهم
    Kendi ışıklarını üretmek için derilerindeki kimyasalları kullanıyor olabilirler. Open Subtitles ربما يستخدمون مواد كيميائية في جلدهم لتوليد ضوئهم الخاص
    Hastalarıma neredeyse derisini yok edecek şekilde ikinci derece yanıklar verip uzun ve acılı bir iyileşme sürecine mi bırakmamı istiyorsun? Open Subtitles ،أتريدني أن أمنح مرضاي حروق من الدرجة الثانية ،التي قد تدمر جلدهم وتتركهم في فترة مؤلمة طويلة من العلاج؟
    Üreme hormonları yumurta ve sperm üretimini teşvik ettikçe derileri renk değiştirir. Open Subtitles بينما يحفّز هرموناتهم الجنسيّة انتاج البيض والمنيّ فيتغيّر لون جلدهم
    derileri çok sert ama içleri sulu. Open Subtitles جلدهم سميك ولكن ثمّة عُصارة جيّدة بداخلهم
    derileri vücutlarının içindeydi çünkü organlar dıştaydı. Open Subtitles جلدهم داخل أجسادهم لأن الأعضاء في الخارج.
    Hayır, derilerinin rengi yüzünden insanları bir kenara atamazsın. Open Subtitles لا , لا , لا ترمي الناس جانبًا بسبب لون جلدهم
    derilerinin çoğunu yüzdü, parmaklarını kopardı, bağırsaklarını döktü, ve adamlar hala canlıyken, cinsel organlarını kesti. Open Subtitles قطع معظم جلدهم أقتلع أصابعهم ونزع أحشائهم
    Afrika'da küçük kuşlar fillerin etrafında dolaşıp derilerinin üzerindeki kalıntıları yerler. Open Subtitles في " أفريقيا "، هنالك تلك الطيور التي تحوم حول الفيلة وتأكل القمل من على جلدهم
    Bu da derilerini yumuşatarak keselemeyi kolaylaştırıyor. Open Subtitles ويبدو أن ذلك يُطرّي جلدهم فيجعل الفرك أكثر نجاعةً
    Nehir yatağındaki dövünmeleri sayesinde, bir yıllık derilerini çıkarır ve yoluculukları sırasında yapışan istenmeyen parazitlerden kurtulurlar. Open Subtitles الضرب العنيف على قاع البحر يحلّ جلدهم القديم بعمر سنة ويخلّصهم من الطفيليات الغير مرغوب فيها التي قد يكونو التقطوها في رحلتهم
    Eğer bedenlerine girebilsem Open Subtitles اذا كنت انا في جلدهم
    Hurda taksilerini son sürat süren, derilerinden yayılan köri kokulu, günümü berbat eden Sih ve Pakistanlıların canı cehenneme. Open Subtitles تبا لهؤلاء السيخ والباكستانيين يتجولون في الاسواق بسياراة الأجرة المتهالكة بروائح الكاري القذرة من جلدهم يعفنون يومي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more