"جلدي" - Translation from Arabic to Turkish

    • deri
        
    • Derimi
        
    • cildim
        
    • derimin
        
    • cilt
        
    • tenim
        
    • derim
        
    • Tenimin
        
    • tenimde
        
    • tenime
        
    • derimden
        
    • Cildimin
        
    • tenimi
        
    • cildimi
        
    • derimde
        
    Şokla tetiklenmiş akromotrisi hiperkeratotik deri lezyonları ve açık dehidrasyon izleri. Open Subtitles نصول فجائي للشعر، نموّ جلدي مفرِط التقَرّن‎و، وإشارات واضحة عن التَّجفاف.
    Çürüyen deri solması ve ağzının çevresinde, tükürük bezlerinin fazla uyarılması. Open Subtitles جلدي نخري، تغيير اللون وحول فمه ، فرط في الغدد اللعابية
    Derimi delip geçeceğim ve bu iğneyi diğer taraftan çıkaracağım. TED سأقوم الآن بثقب جلدي واخراج هذه الإبره من الجهة الثانية.
    Kahretsin! Şimdi de cildim yanıyor. Depresyona girdiğimin resmidir. Open Subtitles جلدي الآن يؤلمني إنها إشارة مؤكدة بأني محبطة
    Sonra da biraz derimin içinden ilerletiyorum, ve öbür taraftan böyle çıkarıyorum. TED بعدها أمرر الإبره قليلاً في جلدي, وفي النهاية تخرج من الجهة الأخرى كما ترون.
    Kesinlikle boynunuzdaki beni kontrol ettirmelisiniz. - cilt tümörü olabilir. Open Subtitles يجب أن تفحص هذه الشامة قد تكون روم جلدي خبيث
    Birkaç yıl önce gerçek bir deri hastalığı geçirmiş, skleroderma. Open Subtitles لأكون عادلة,كانت مصابة بمرض جلدي حقيقي قبل سنتين تصلب الجلد
    Yüksek deri çizmeleri, poturları, eski deri bir ceketi, muhteşem bir kaskı, ve o fevkalade gözlükleri, ve illa ki beyaz bir şalı olurdu rüzgarda uçuşan. TED يرتدي حذاء جلدي طويل, بنطال , سترة جلدية قديمة, خوذة رائعة وتلك النظارات البديعة وحتما وشاح ابيض ليتطاير مع الرياح
    Daha ikinci günde, üzerime olmayan aptal bir deri pantolon yüzünden ezik durumuna düştüm. Open Subtitles إنه اليوم الثاني وانا خاسر ببنطال جلدي لايلائم
    deri önlük. Ulu Tanrım, bir kasabın peşinde olabiliriz. Open Subtitles صديري جلدي يا إلهي ربما يكون القاتل جزاراً بالفعل
    deri önlük. Ulu Tanrım, bir kasabın peşinde olabiliriz. Open Subtitles صديري جلدي يا إلهي ربما يكون القاتل جزاراً بالفعل
    Kulağı, burnuna ameliyat yapıldı ve işaret parmağına deri nakli yapıldı. Open Subtitles مرّت بالجراحة إلى أنفه، أذنه، وهناك زرع جلدي للسبابة اليسرى
    Leni'nin süveteri aklıma, Derimi aşağıya doğru çekip penisime bir iplikle tutturma fikrini getirdi Open Subtitles ليني سويتر أوحت لي بفكرة بسحب جلدي للاسفل
    Adli tıp incelemesi yaparsan, tırnaklarının altında benim Derimi bulursun. Open Subtitles في بحثكم الجنائي ستجدون جلدي متكدس تحت أظافرها
    cildim yara bere içindeydi. Open Subtitles لكني كنت أرتديه ضيقاً للغاية وكان جلدي محمر اللون.
    Pençeler derimin altına giriyor ve etlerimi parçalıyor. Open Subtitles المخالب تتسلل تحت جلدي ثم تمزق طريقها للخارج
    Maalesef tenim yüne karşı da hassas. Open Subtitles أخشى أنّ جلدي لا يزال غير مؤهّل لارتداء الصوف
    Buradaki benim derim. Hollywood özel efekti içermemektedir. TED هذا جلدي ها هنا. هذا ليس تأثير هوليوود.
    Tenimin sadece görünümü değil dokunma hissi de çok farklı. Open Subtitles ليس المظهر فقط لكن ملمس جلدي أختلف بشكل لا يصدق
    Günesi yeniden tenimde hissedebilmek için sabirsizlaniyorum. Open Subtitles أتحرق شوقاً لاستشعار ضوء الشمس على جلدي ثانية
    Her jilet tenime değdiğinde nasıl bir pisliğe bulandığımı unutuyordum. Open Subtitles كل لحظة اخترقت الشفرة جلدي نسيت كيف يبدو أن أكون على وجهي في القفار
    Kendi derimden ve bitki çürüğünden ne kadar fazla madde elde edilebildiğine tanıklık edebilmek büyüleyici. Open Subtitles امر رائع ان نشهد قدرة المادة التى يمكن توليدها المصنع. و من جلدي.
    Merminin metal Cildimin kanalları arasından geçişini hissedebiliyordum. Open Subtitles لقد شعرت بأن تتحرك من خلال الرصاص القنوات تحت جلدي المعدن الصلد.
    Düşündüğümde, tenimi karıncalaştıran şey buydu. Open Subtitles يقشعر جلدي دائماً عندما أفكر بهذا الأمر
    Gelemem, cildimi güneşin etkilerine karşı koruyan bir tedavi alıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ، أنا آخذ دواءً يجعل جلدي حساساً للشمس
    Suyun derimde hissettirdikleri karıncalanma gibiydi ve bu sebeple yıllarca duş yapmayı reddettim. TED وقد كان الشعور بالماء على جلدي كما لو كان الدبابيس و الإبر، فرفضت أن أغتسل لسنوات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more