| Bay Gardner ve müvekkilimiz aleyhindeki duruşma için devam etme niyetindeyiz. | Open Subtitles | نحن نطلب جلسة استماع للنظر في تحيزك ضد السيد غاردنر وموكلتنا |
| Ön duruşma yapılacak. Büyük ihtimalle yarın. | Open Subtitles | سوف تعقد جلسة استماع تمهيدية، ربما تكون غدا |
| Larrabee teyit duruşması bugün çok iyi gitti. | Open Subtitles | أعتقد جلسة استماع لاربي سارت بشكل جيد اليوم |
| Velayet duruşması hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج الى مناقشة جلسة استماع الرعاية لـ دانيال الصغير |
| Aksi takdirde bu konuyu Etik Kurulu'na taşıyacak ve duruşmaya çıkacaksın. | Open Subtitles | وإلا فإنها سترفع الأمر إلى اللجنة التأديبية وسيكون هنالك جلسة استماع |
| - Bay Montaine. Birkaç dakika sonra duruşmam var. Daha sonra arayıp randevu almanız mümkün mü? | Open Subtitles | آه سيد "مونتاين" , لدى جلسة استماع خلال بضع دقائق, أتمانع أن تتصل و تأخذ ميعاد؟ |
| Nefesini boşa tüketme. Yarınki duruşmada kesinlikle ifade vermem. | Open Subtitles | يمكنك أن تحتفظ بأنفاسك ، من المستحيل أن أشهد في جلسة استماع الغد |
| Dün sıradan bir ruhsat duruşmasında kargaşa çıktı. | Open Subtitles | جلسة استماع روتينية تحولت إلى فضيحة يوم أمس |
| Islah Kurulunun yönetmeliği üzere bu komite sana adil bir duruşma hakkı verdi. | Open Subtitles | بحسَب تعليمات إدراة الإصلاح أعطَتكَ هذه اللجنة جلسة استماع عادلة |
| Anneyle baba birbirini suçluyor. Ön duruşma bugün. | Open Subtitles | من كلا الوالدين، وهناك جلسة استماع قبل المحاكمة اليوم. |
| Okulun yönetim kurulu ile konuştum, ...birkaç gün içinde bir duruşma olacak. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع مجلس المدرسة وسيعقدون جلسة استماع خلال أيام قليلة |
| Kafayı koyarsan aynı güne... - ...duruşma ayarlayabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّكِ ستؤمّنين جلسة استماع في اليوم ذاته إن قررتِ |
| - Birkaç gün içinde bir duruşma olacak. - Ben duruşma falan istemiyorum. | Open Subtitles | سيكون هناك جلسة إستماع خلال أيام قليلة لا أريد جلسة استماع |
| Her neyse, yarın sabaha bir gözetim duruşması ayarladılar. | Open Subtitles | على أي حال , لقد تقرر عقد جلسة استماع لموضوع الحضانه |
| Suçunuz zaten sabit. Bu sadece hüküm duruşması. | Open Subtitles | ذبنُكَ مُحدد سلفاً هذه جلسة استماع للحكم فقط |
| Savunma jüri duruşması için... | Open Subtitles | الدفاع قلق بخصوص جلسة استماع هيئة المحلفين |
| Gözaltı duruşması için mahkemeye çağrılıyorum. | Open Subtitles | لدي استدعاء من المحكمة لحضور جلسة استماع بشأن الحضانة |
| Kanıtlamam için özel bir duruşmaya katılmalıymışım. | Open Subtitles | وأخبروني أنّه عليّ حضور جلسة استماع خاصّة لإثبات ذلك |
| - 3 dakika içinde bir duruşmam var. | Open Subtitles | -لا، لدي جلسة استماع بعد حوالي ثلاث دقائق |
| Kongresel duruşmada da buna benzer sorular vardı. | Open Subtitles | هذهِ الاسئلة أثيرت في جلسة استماع الكونغرس |
| Gelecek ay, bir kongre duruşmasında. | Open Subtitles | جلسة استماع المجلس التشريعي الشهر القادم |
| Saldırı davasında yeni bir kefalet duruşmamız var. | Open Subtitles | ربح كفالةَ جديدة في جلسة استماع قضية اعتداء |
| Yarın Annalise'nin beraat talebi görüşülecek ve senin de orada olmanı istiyorlar. | Open Subtitles | هناك جلسة استماع لـ(أناليس) غدا لإلقاء التهم ضدها، ويريدونك هناك. |