| Bu iş, planladığımız şekilde yürürse, bu gecenin sonunda Jonathan diye bir sorunumuz kalmayacak. | Open Subtitles | الأمور تسير وفقاً لما خططناه , بحلول المساء جونثان لن يكون مشكلة |
| Yaptığım işi çok seviyorum Jonathan ama sen ve Clark her şeyden önce gelirsiniz. | Open Subtitles | أحب عملي جونثان ولكن أنت وكلارك بالمنزلة الأولى دوماً تعرف هذا |
| Sanırım Jonathan haklıymış. | Open Subtitles | وبدأت أظن أن جونثان كان محقاً طوال الوقت |
| Maalesef, her evlilik Jonathan ve Martha Kent'inki kadar fotoğraflık değildir. | Open Subtitles | للأسف ليس كل زواج رائع مثل زواج جونثان ومارثا كينت |
| Jonathan'ın benden yardım istemesi çok zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن جونثان قد تنازل كثيراً حتى يطلب مساعدتي |
| Jonathan Grandville'deki kooperatifte. Aradığımı bilmiyor. | Open Subtitles | جونثان موجود في غراند فيل لايعرف أنني إتصلت |
| Jonathan, kaç kere bu çiftliği özel hayatlarımızdan daha üstün tuttun? | Open Subtitles | جونثان كم مره أعطيت الأولوية لهذه المزرعة على حساب حياتنا الشخصية الأمر مختلف يامارثا |
| Sadece Jonathan ve ben çok kötü ayrıldık bu sabah. | Open Subtitles | الأمر فقط أنني كنت تركت جونثان بعد أن تشاجرنا |
| Jonathan Kent silahını yere bırak ve kamyondan in. | Open Subtitles | جونثان كينت ضع المسدس جانباً وأخرج من الشاحنة |
| Görgü tanıkları var silah sesinden sonra Jonathan'ın kamyonunu uzaklaşırken görmüşler. | Open Subtitles | لدينا شهود عيان رأوا شاحنة جونثان تغادر القصر بعد سماع صوت الرصاص |
| Adli tıp, Jonathan'ın elinde barut kalıntısı bulmuş. | Open Subtitles | وجد المختبر الجنائي باروداً على يد جونثان |
| Sadece birkaç soru sormak istemiştim. Adım Clark Kent, Jonathan'ın oğlu. | Open Subtitles | أريد طرح بضعة أسئلة أسمي كلارك كينت أبن جونثان |
| Dinle, bunu duymak istemediğini biliyorum ama Jonathan, Lionel'la son bir kez ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | أعرف أنك لاتريد سماع هذا ولكن جونثان قال إنه سيتكفل بليونيل إلى الأبد |
| Jonathan'ın halk içindeki konumuyla bu akşam çıkarırız. | Open Subtitles | وبحسب مركز جونثان الإجتماعي فسيخرج بموعد العشاء |
| "Jonathan'a harika bir futbolcu, çok iyi bir dost, Ethan." | Open Subtitles | إلى جونثان لاعب كره بارع وصديق أفضل إيثان |
| Yani dürüst bir adamı alıp yok ettin ve vekilin neredeyse Jonathan Kent'i mahvetti. | Open Subtitles | أخذت رجلاً شريفاً ودمرته وبالمصادفة كدت تدمر جونثان كينت |
| Kahve satacağım Jonathan, şirket iktisaplarını planlamayacağım. | Open Subtitles | سأبيع القهوة جونثان لن أكون الرأس المدبر لعمليات سيطرة عدائية |
| Bak bu durumunu göz önüne alırsak, Jonathan her an yeni bir kalp krizi geçirebilirsin. | Open Subtitles | انظر إلي حالتك الحالية جونثان يمكن أن تأتيك نوبة قلبية في أي لحظة |
| Yavaş Jonathan. Doktor yavaşça ayağa kalk dedi. | Open Subtitles | رويدك جونثان الأطباء قالوا لك بأن تقف ببطئ |
| Jonathan'ın ameliyatından sonra yolladığın çiçekler için hiç teşekkür etme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تحصل لي الفرصه لكي اشكر لكم الزهور بعد جراحة جونثان |
| Bu sefer de bir nakliye işçisi olan Jonathon Bower adında biri... olduğunu söyledin, ve sonra yine ortadan kayboldun. | Open Subtitles | (فـي هـذا الوقـت كنـت تعتقـد أنّـك (جونثان باور عـامل علـى رصيـف السفـن وإختفيـت مجـدداً بعـد ذلك |