"جوهرية" - Translation from Arabic to Turkish

    • temel
        
    • önemli bir
        
    Ve bunu yapabilmek için hepimizin kabul etmesi gereken üç temel ideoloji var. TED ولكي نقومُ بذلك، هناك ثلاثة مفاهيم جوهرية يتوجبُ علينا جميعًا أن نتفق عليها.
    bu durum Amerika için temel sorunları ve kimlik bunalımını ortaya çıkaracaktır. TED وهذا سيُنتج مشاكل جوهرية وأزمة هوية للولايات المتحدة.
    Yani kuşların olmama ihtimali etrafta gezinerek yok olmuş gibi görünen çayırkuşlarını arayan bazılarımız için az çok temel oldu. TED وهكذا فان مسألة ألا يكون لدينا طيور أصبحت جوهرية لأُولئك الجائلين منّا بحثاً عن طيور قبرةالمروج والتي يبدو أنّها اختفت.
    Ve bence, hiç küçümsenmeyecek bir şey, bu çok temel bir gerçeğe bağlı: herhangi bir notasyon sistemine bağımlı değiller. TED واعتقد بأن ذلك يعود وبشكل أساسي الى حقيقة جوهرية وهي أنهم ليسوا ملزمين بنظام منهجي
    Bunun kullanımı ve düzenlemesi için şeffaflık, güven yaratma konusunda çok önemli bir husus. TED والشفافية في التعامل والتشريع الفعال تحملان أهمية جوهرية لبناء الثقة لأي من هذا.
    Bu tekrar gösteriyor ki beyin tahminler yapar ve temel hükümleri değiştiriyor. TED لذلك فهذا يظهر من جديد انّ الدماغ يقوم بالتنبؤات ويحدث تغيرات جوهرية في الادراك.
    Afrika'da bir filmin olağanüstü ve sıradanı nasıl keşfettiğini sonsuz olasılıkları ve temel gerçekleri nasıl aktardığını doğrudan görmek için ayrıcalıklı bir konumdaydım. TED لقد حظيت بفرصة معاينة وبشكل مباشر كيف أنه وفي أفريقيا، تستعرض الأفلام الرائع والعادي على حد سواء، وكيف تنقل إمكانيات لامتناهية وحقائق جوهرية.
    İnsan olmanın temel gerçeği, bazen benlik kavramı ortadan kayboluverir. TED إنها فقط حقيقة جوهرية حول كوننا بشر حول أنه في بعض الأحيان تبدو الذات وكانها تذوب.
    Artık böyle değişiklikler en temel türden siyasi reformlar olmadıkça mümkün değildir. TED مثل هذه التغييرات الآن غير ممكنة تماماً من دون الاصلاحات السياسية ذات النوع الأكثر جوهرية.
    Bunlardan ilki, toplumun temel değerlerine karşı geliyorduk. (temel Değerler) TED أولهما أننا كنا نقف ضد قيم جوهرية للناس
    Üç temel kültürel değerinizi tanıtacağız." TED سوف نروج لثلاثة أشياء جوهرية في ثقافاتكم
    Bu beni son konuma getiriyor ve bu temel bir konu. TED وهذا يقودني إلى آخر نقطة وهي نقطة جوهرية
    Bazılarının temel inançları yok gibi görünüyordu. TED بدا أن البعض منهم لا يؤمن بأية معتقدات جوهرية مطلقًا.
    Konuyu gerçekten temel bir yoldan değiştirdi. Open Subtitles غيّر الموضوع بأسره في طريقة جوهرية حقاً، لن تعود الأمور كما كانت أبداً.
    Eninde sonunda, evreni neyin ya da kimin yaratıp kontrol ettiğinden daha önemli veya temel bir gizem hayal etmek zordur. Open Subtitles وعلى كل الأحوال, من الصعب التفكير :في لغز أكثر جوهرية وأهمية من مالذي؟
    Kendimizi bu mekana adayışımızda temel bir fark olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles أنا بدأت أفكر بأنك وأنا لدينا أختلافات جوهرية في كم نحن مكرسين أنفسنا لهذا المكان
    Bu da bana çok temel bir gerçeği gösterdi ki müzik ve yaratıcılığın diğer formları sadece kelimelerle gidilmesi mümkün olmayan pek çok yere gidebilir. TED وهذا ما وضح لي حقيقة جوهرية بأن تأليف الموسيقى وأنواع أخرى مختلفة من الأبداع يمكنها في كثير من الأحيان أن تصل وبسهولة الى حيث لا يمكن للكلمات المجردة أن تصل
    Elbette, evrendeki en temel şeydir. Open Subtitles بالطبع، إنه أكثر أنواع الخوف جوهرية
    Yüksek arazide uzmanlaşmak her zaman zordur ama dağlarda yaşam için daha temel sorunlar bulunur. Open Subtitles اتقان التكيف فى هذه التضاريس المرتفعة شديدة الانحدار هو دائما تحديا، ولكن هناك مشاكل أكثر جوهرية من اجل الحياة في الجبال
    Toplantılar hakkında kazandığımız çok önemli bir içgörü, art arda yapıldıklarında günü aksattıklarıdır. TED فكرة جوهرية مهمة تعلمناها عن الإجتماعات هي تجميع الناس واحداً تلو الآخر، يعطّل اليوم.
    Bütün bu özelliklere daha önemli bir şey katmalı ve çok okuyarak zihnini geliştirmelidir. Open Subtitles ومع هذا عليها أن تضيف شىء آخر أكثر جوهرية تحسين عقلها بالقراءة الغزيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more