Pekâlâ, eğer ameliyatın çok iyi geçmiş olmasaydı, sana bunları vermezdik. | Open Subtitles | إذن لم نكن لنعطيك هذه لو الجراحة لم تسر جيداً جداً. |
Gençliğimde, daha filmlere başlamadan evvel çok iyi bir hikaye anlatıcıydım. | Open Subtitles | قبل أن أتعمّق في الأفلام، كنت جيداً جداً في رواية القصص |
Ve diyordum ki, siz bu molekülü pek iyi tanımıyorsunuz. Ama vücudunuz çok iyi biliyor. | TED | لأقول أنتم لا تعرفون هذا الجزي جيداً ولكن أجسادكم تعرفه جيداً جداً |
Şans eseri, patronları matematikte o kadar iyi değil, yani işi güvende. | TED | لحسن الحظ ، فمديره لم يكن جيداً جداً في الرياضيات لذا فوظيفته بأمان. |
-Geriye dönüp baktığımda sanırım Çok güzel bir iş çıkarttık. | Open Subtitles | عندما أعود للوراء قليلا، أرى أننا عملنا جيداً جداً |
Holly, vaktimiz doldu ama şunu söylemek istiyorum ki gayet iyi durumdasın. | Open Subtitles | هولي، وقتنا انتهى لكن أنا أريد أن أقول لك شيئاً جيداً جداً |
Ve eğer kazanırsan, Senin kariyerin için çok iyi olablilir. | Open Subtitles | واذا فزت فسيكون ذلك جيداً جداً لحياتك المهنية |
çok iyi bir vurucuydum. Bu sana yeter mi ? | Open Subtitles | لقد كنت مهاجماً جيداً جداً أليس ذلك رائعاً ؟ |
Ada çalabiliyormuş. Bir mektupta çok iyi çaldığı yazıyordu. | Open Subtitles | عايدة يمكنها أن تعزف، لقد قالت في رسالة بأنها تعزف جيداً جداً |
- İyi ödüyorlar... çok iyi... şeye yetecek kadar... | Open Subtitles | يدفعون لي جيداً.. جيداً جداً بما يكفي لكي.. |
Yatılı okulda bile, muhabirlerin kokusunu alabiliyordum ama sen "arkadaşça bir sohbet" kartını çok iyi oynadın. | Open Subtitles | حتى في المدرسة الداخلية كنت جيد في أكتشاف المراسلين ولكن أستخدامك لبطاقة المحادثة الودية كان جيداً جداً |
Ona kibarca bize düşen hastalarla ilgilendiğimizi ve... onun çok iyi iş yaptığını söyledim. | Open Subtitles | وضّحتُ بشكل مؤدّب بأنّنا عالجنَا سهمَنا مِنْ الحالاتِ، وبأنّه يَعمَلُ عملاً جيداً جداً. |
Yıllardır, gördüğünüz gibi, Astroloji, bilim dünyasında orta halli bir futbol takımı gibiydi... çok iyi değildi. | Open Subtitles | لسنوات كان علم التنجيم هو أسوأ العلوم على الإطلاق ، ليس جيداً جداً |
Adama çok iyi indirdin, kardeşim. Dodgers maçında sayı kazanacakmış gibiydin. | Open Subtitles | سيكون الأمر جيداً جداً عندما تستيقظ ماذا بك لماذا أنت متعجل ؟ |
Tamamını bitirdikten sonra hala senin hakkında olduğuna inanıyorsan o zaman kitabı yazan kişi seni çok iyi tanıyor demektir. | Open Subtitles | ولو بعد قرأته فى مجمله مازلت تصدق أن موضوعه عنك أذا سيكون من قام بتأليفه يعرفك جيداً جداً |
Birbirimizi bu kadar iyi anlamamızın ne kadar rahatlatıcı olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك كيف يكون الإطمئنان يحب أن تعرف أن كل منا يفهم الآخر جيداً جداً. |
Müthiş bir his olmalı çok sevdiğin bir şeyde bu kadar iyi olmak. | Open Subtitles | لابد أن ذلك شعور مذهل. أن تكون جيداً جداً في شيءٍ تحبه. |
Aşk hakkındaki en önemli şey güzel olduğu zaman Çok güzel olmasıdır. | Open Subtitles | لا، لا الغريبفيالحبهوأنه عندما يكون جيداً، يكون جيداً جداً |
Çok güzel bir hayatın var. | Open Subtitles | إذاً أنت تكسب جيداً جداً. ماذا بك؟ |
Aslında gayet iyi tanıyorum. Kişisel dosyanı okudum. | Open Subtitles | في الحقيقة , أنا أعرفك جيداً جداً لقد قرأت ملفك الشخصي |
çok iyiydi ama babamla çıkamam. | Open Subtitles | كان جيداً جداً لكنني لا اقدر ان اواعد ابي |
Marlon Starling'in bayağı iyi olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | أظن بأن "مارلون ستيرلينج" كان جيداً جداً |
3 aydan beridir de tekrarlıyorum. Bence oldukça iyi sayılır. | Open Subtitles | لقد كنت أتدرب عليه منذ 3 أشهر وقد كان جيداً جداً |