"جيداً في" - Translation from Arabic to Turkish

    • pek iyi
        
    • çok iyi
        
    • iyi bir
        
    • güzel bir
        
    • konusunda iyi
        
    • da iyi
        
    • için iyi
        
    • işte iyi
        
    • kadar iyi
        
    Ben pek iyi uyuyamadım, ama ev gayet iyi. Open Subtitles لا أَنَامُ جيداً في أي مكان لكن البيت لطيف
    Matematiğim pek iyi değil ama kısa sürede çok artıyor. Open Subtitles أنا لست جيداً في الرياضة لكن الرقم يتعاظم بسرعه.
    Marge, Bart bugün ön koltukta gidecek çünkü sporla arası çok iyi. Open Subtitles ألعاب رياضية أركبت بارت في المقعد الأمامي لأنه عمل جيداً في الرياضة
    Olması gerektiği kadar iyi bir iş yapmıyoruz. TED نحن لا نعمل جيداً في تلك الوظيفة كما ينبغي أن نكون.
    Yüzüğünü bulmak istiyorum çünkü bulursam bugün güzel bir şey yapmış olacağım. Open Subtitles أريد ان أجد خاتمك لإنني سأكون قد فعلت شيئاً جيداً في اليوم
    Birşeyi oluruna bırakmak konusunda iyi değilimdir. Open Subtitles لست جيداً في الواقع بأن أجعل الأشياء تستلقي
    Elimden her iş gelmez, plan yapmakta da iyi değilimdir. Open Subtitles براحتك لست بارعاً بالأعمال اليديوية، ولست جيداً في رسم الخطط
    Bu tür şeyler, iş için iyi değildir. Open Subtitles هذا النوع من الأمور ليس جيداً في أمور العمل
    Burası SGC. Yaptığın işte iyi olmasaydın asla burada olamazdın. Open Subtitles أنت عالم عبقري , لم تكن هنا لو لم تكن جيداً في عملك
    İyi görünüyorsun. İçeride de bu kadar iyi yedin mi? Open Subtitles تبدو في حال جيدة هل كنت تأكل جيداً في المطعم؟
    Ben senin yaşındayken sporda pek iyi değildim. Open Subtitles عندما كنت بمثل سنك لم أكن جيداً في الرياضة
    Komutan Kalfas'ın davranışı nedeniyle sizden özür dilerim. Diplomaside pek iyi değildir. Open Subtitles اعتذر بالنيابة عن كالفاس هو ليس جيداً في الدبلوماسية
    Dinle, bu konuda pek iyi değilim, o yüzden sadece soracağım. Open Subtitles اسمعي, أنا لست جيداً في ذلك, لذا سوف أسألك مباشرةً
    İşte herkesin önünde ona çok iyi davranıyorlardı. Open Subtitles كما ترى، كانوا يعاملونه جيداً في العمل، أمام الجميع
    Saban işinde çok iyi değilim, ama hayvanlardan anlarım. Open Subtitles أنا لست جيداً في الحراثه ، لكنني أعرف الحيوانات
    Biz evliyken, ...karımı yabancılarla olan kavgalarında destek olma konusunda çok iyi değildim. Open Subtitles عندما كنا متزوجين لم امن جيداً في الدفاع عن زوجتي عندما تتشاجر مع الغرباء
    Tracy, çoğumuzun iyi bir iş arama gününde hissettiği şeyi yapıyordu. TED كانت تقوم تريسي بما يقوم به الكثير منّا عندما نشعر أننا كرسنّا يوماً جيداً في البحث عن وظيفة.
    Ve şunu hatırla iyi bir pazarlamacı olduğunda... başlangıçta... Open Subtitles وأنا أتذكر أنك كنت مندوب مبيعات جيداً في البداية
    Ve yukarı doğru çıkan eğriyi görebiliyorsunuz... ...1960 ve 70'ler civarında. Ve bundan sonra güzel bir eğri üzerinde... TED و يمكنكم ملاحظة كيف تبدأ في الإنحناء كعصى الهوكي حول الستينيات و السبعينيات. وهي تأخذ مساراً جيداً في الوقت الحالي.
    Paylaşma konusunda iyi değilim. Open Subtitles لستُ جيداً في المشاركة
    - Sana söylemiştim. Avrupa'da, Almanya'da iyi kazanıyorum. Özellikle de kızılderili temalı çalışmalarım. Open Subtitles قلت لك أنا أنجز عملاً جيداً في أوروبا على الأخص ألمانيا تقدر الأعمال الفنية القومية
    Yardım toplatısına gelmek için iyi görünmelisin. Open Subtitles عليك أن تحلق شعرك، لتبدو جيداً في مزاد العزوبية خاصتي
    Şu halimle yeterli değilim ama, eğer şu işte iyi olabilirsem... Open Subtitles ...أنا لست جيداً كما أنا ,لكني إذا اصبحت جيداً في الأمور
    İyi görünüyorsun. İçeride de bu kadar iyi yedin mi? Open Subtitles تبدو في حال جيدة هل كنت تأكل جيداً في المطعم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more