"جيداً كما" - Translation from Arabic to Turkish

• kadar iyi
• gibi iyi

Bu, en iyi insanlar kadar iyi araba kullanabilen otonom arabalar için büyük bir adım olurdu.
هذا سوف ينقلنا خطوة طويلة إلى المركبات الذاتية التي تقود جيداً كما يقود البشر

Fakat bunu hepimiz biliyoruz ki, bu kişi sizi benim temsil ettiğim kadar iyi temsil edemez.
لكن أعتقد أننا جميعاً نعلم أن ذلك الشخص لن يُمثلكم جيداً كما سأفعل أنا

Hatırladığın kadar iyi değildin, ben gördüm.
لا سامح اللّه أن لا تكون جيداً كما تذكر رأيت ذلك يحدث أيضا

Ya da ilişkinizin düşündüğünüz kadar iyi gitmiyor olduğunu öğrenmek olsun.
أو شيء مهم كمعرفة أن علاقتك لا تسير جيداً كما كنت تعتقد

Cinsel hayatımız eskisi gibi iyi değil.
الجنس تقريباً ليس جيداً كما كان عليه من قبل

Galiba petro-teknoloji herkesin düşündüğü kadar iyi değilmiş.
أعتقد بأن البيتروتيك ليس جيداً كما يعتقد الجميع

- Lütfen. Ayrıca sen de en az benim kadar iyi biliyorsun ki annen her zaman arkanda olacak.
رجاءً ، وانت تعرف جيداً كما أعلم في النهاية أن والدتك دوماً تريد صالحك

Tanıtıldığı kadar iyi olsa iyi olur.
و من الأفضل أن يكون جيداً . كما أعلنتي سابقاً

Luke'un dazedan'ı annem kadar iyi kaldıramadığıydı.
إن لوك بإمكانه تحمّل الديزدان جيداً كما تفعل أمي أرقص

Beni tahmin ettiğin kadar iyi tanımıyorsundur belki.
حسناً, ربما لا تعرفينني جيداً كما تعتقدين

Onun bu şeylerle bir bağlantısı olduğunu sen de benim kadar iyi biliyorsun.
أنت تعلم جيداً كما أعلم أنه مرتبط بهذا الشيء بطريقة ما

Lutfen ilk seferki kadar iyi olacagina soz ver.
عديني رجاءً أن يكون الغناء جيداً كما كان أول مرة.

Hay Allah. Belki de onu sandığın kadar iyi tanımıyorsundur.
ربما لا تعلمينه جيداً كما تعتقدين

-Bak. Belki onu sandığın kadar iyi tanımıyordun.
ربما أنت لم تعرفه جيداً كما تعتقد

Belki de düşündüğün kadar iyi değilsindir.
ربما لأنك لست جيداً كما تظن نفسك

Asla senin düşündüğün kadar iyi olamaz.
إنه ليس جيداً كما تتوقع أنه سيكون

Sandığın kadar iyi biri değilim, Jae In.
" لستُ شخصاً جيداً كما تعتقدين يا " جاي إن

Sanırım onu düşündüğün kadar iyi tanımıyormuşsun.
اعتقد انكِ لاتعرفينهُ جيداً كما ظننتِ

Onun kadar iyi olmadığımı biliyorum.
أعلم أنني لست جيداً كما كان هو

Bu, Başkanın silahının eskisi gibi iyi olmadığını ortaya koydu.
، سلاح الرئيسة سيو ليس جيداً كما اعتاد ان يكون الم يكشف الأمر بوضوح الان؟