Sana ne olduysa oldu, Bana iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | حسناً ,أياً كان ماحدث لك فأنت تبدوا جيداً لي. |
Sake pirinçten yapıldığı için Bana iyi geleceğini söylemeseydi bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لم يكن هذا ليحدث لو لم تقل بان الساكي سوف يكون جيداً لي |
Bana iyi babalık ediyor muymuş? | Open Subtitles | إنه لم يكن دائماً أباً جيداً لي |
Ben düşünmüştüm ki onun kendi dairesi olursa bu onun için iyi olur, fakat benim için iyi değil. | Open Subtitles | إنها تنتمي لهذا المكان، ظننت أنها إن اشترت منزلها الخاصّ سيكون هذا جيداً لها ولكنه ليس جيداً لي |
benim için iyi olmayan bir şeye olan arzum tarafından tüketiliyorum. | Open Subtitles | أنا متعلقة مؤخراً برغبة لشئ لشئ ليس جيداً لي |
Bana uyar. İçki içmem gerek. | Open Subtitles | يبدو الأمر جيداً لي ، أحتاج إلى شراب |
- Bana güzel göründü. Geldiğim yerle karşılaştıracak olursak, burası bana Hilton Hotel'i gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدوا جيداً لي مقارنةً بمنطقتي يعتبرفندق"هيلتون" |
- Hiç uyanmayacaklar. - Bu Bana iyi gibi göründü. | Open Subtitles | فلن يستيقظوا يَبْدو الأمر جيداً لي |
Biliyorsun o Bana iyi bir dost olmazsa, ben de ona iyi bir dost olmam. | Open Subtitles | تعرفون... إن لم يستطع أن يكون صديقاً جيداً لي , لن أكون صديقاً جيداً له |
Bilmem, Tasha bunun Bana iyi geleceğini düşünmüş. | Open Subtitles | لا أدري خُيل إلى "تاشا" أن هذا قد يكون جيداً لي |
Bana iyi bir dost oldun doktor. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً جيداً لي دوك |
Bana iyi bir anlaşma gibi geldi. | Open Subtitles | . ذلك الصوت يبدو جيداً لي |
Belki bu Bana iyi gelir. | Open Subtitles | أعتقد ربما هذا الشيء جيداً لي |
Bana iyi göründü. | Open Subtitles | يبدوا جيداً لي |
-Yolsuzlukla Mücadele'ye hoş geldin. -Bu benim için iyi olacak. | Open Subtitles | أهلاً بكم في مكافحة الفساد - سيكون جيداً لي - |
- benim için iyi olmaz. - Ama öyle. | Open Subtitles | ــ لا يمكن أن يكون جيداً لي ــ أنه جيد. |
Polise, benim; yaşamak için ne yaptığımı söylemen, benim için iyi olmaz. | Open Subtitles | أخبارك الشرطة عن مهنتي ليس جيداً لي |
Çıkış albümünü büyük bir plak şirketine yaptırman iyiydi, yani, benim için iyi bir iş oldu, ama evet, gerçekten harika olacak. | Open Subtitles | قد يبدو الأمر ممتعاً، صحيح؟ في الحقيقة كان لديك شكة إنتاج ضخمة أظهرت عملكِ بصورة جيدة لذا فهو استثماراً جيداً لي ونعم سيكون الالبوم مدمراً |
Bu da benim için iyi olamaz. | Open Subtitles | وهذا لا يمكن أن يكون جيداً لي ايضاً |
Kızgındım ve benim için iyi olacak miktardan daha fazlasını içtim. | Open Subtitles | كنت غاضباً, وشربت أكثر مما كان جيداً لي |
Bana uyar! Görevi kabul ediyorum! | Open Subtitles | يبدو هذا جيداً لي أنا أقبل المهمة |
Bana güzel bir şeyler çal. | Open Subtitles | اسرقي شيئاً جيداً لي |