Evet, kahve, içine içki de katıldı. İsveç konyağı. Sana iyi gelir. | Open Subtitles | نعم قهوة ومشروب البراندي السويدي جيدة لك |
Sana iyi bir eş olmak benim tek arzumdur. | Open Subtitles | أن أكون زوجة جيدة لك هي رغبتي الوحيدة |
Gel, ama Senin için iyi olacağını sanmıyom. | Open Subtitles | تعال ادخل ولكنى اعتقد انها لن تكون جيدة لك |
Kötü şeylerin Senin için iyi görünmesi. | Open Subtitles | وما تسـمي هذا الشـعور والكلام كايـت : اشـياء لا تحبها في البداية ولكن النتيجة سـتكون جيدة لك |
Başka zaman söylerim. Bencilleştiğinizi düşünüyorsanız size iyi bir haberim var. | Open Subtitles | حسناً ، طالما أنك تعتقدين أنك أنانية إن لدى أخبار جيدة لك |
Yok, bu çikolata. Sana iyi gelir. | Open Subtitles | إنها الشوكولاته جيدة لك جربيها |
Bence bu okul Sana iyi gelecek. | Open Subtitles | أظن بأن هذه المدرسة ستكون جيدة لك. |
Teddy, Sana iyi haberlerim var. | Open Subtitles | أوه ، تيدى . أنباء جيدة لك |
- Sevindim. Sana iyi bir haberim var. | Open Subtitles | -إننى مسرور ، إن لدى أخبار جيدة لك |
Sana iyi haberlerim var. | Open Subtitles | أنا لدي أنباء جيدة لك |
Bunun sonu, Senin için iyi olmayacak. Uyandırdığın için teşekkürler, tulum. | Open Subtitles | اوه.ان هذا لاينتهي بطريقة جيدة لك شكراً على المعلومية.يأيها المتأنق |
Seninle ilgilenememekten, yeni ailenin Senin için iyi olup olmadığından, seni tekrar bulduğumda kim olacağından korktum. | Open Subtitles | أنني لا أستطيع الإعتناء بك او أن عائلتك الجديدة لم تكن جيدة لك أو ,عندما وجدتك كنت خائفة أيضاً من, كيف أصبحت |
O Senin için iyi bir arkadaş ve ben de yeni yerler denemek istiyorum | Open Subtitles | لا ، كانت صديقة جيدة لك و أريد تجريب مكان جديد |
Senin için iyi şeyler isterim... fakat ilişkimiz... benim açımdan da senin açından da bir sonu yok. | Open Subtitles | أريد اشياء جيدة لك ولكن علاقتنا كان لابد لها أن تتنتهي |
Bahçıvan Chauncey* gibi, sadece izlemeyi seviyorum. Bu sanat kooperatif yeri, Senin için iyi olur gibi duruyor. | Open Subtitles | انا فقط احب المشاهده، مثل تشونسي البستاني يبدو انها جيدة لك هذه الجمعية الفنية |
Sizin ona yapmaya çalıştıklarınızı göz önüne alırsak size iyi bir haber vermek isterim ki o burada değil. | Open Subtitles | أنا أقول بأنّه أخبار جيدة لك بأنّها ليست هنا الآن، إعتبار بأنك مجرّب لإليها. |
KQRS'den size iyi haberler var. | Open Subtitles | محطة الإذاعة هنا عندها أخبار جيدة لك |
Tamam, size iyi akşamlar. | Open Subtitles | حسنا,ليلة جيدة,لك ايضا |
Seni burada iyi bir hâle getirebilirim. Başka nereye gideceksin ki hem? | Open Subtitles | يمكنني أن أجعل الأمور جيدة لك هنا إلى أين ستذهب غير هنا؟ |
Sana güzel haberlerim var. Cezan ertelendi. | Open Subtitles | لدي أخبار جيدة لك لقد تم تأجيل عقوبتك |
Burası Dışişleri Bakanlığı Sizin için iyi haberlerimiz var. | Open Subtitles | ,معكَوزارةالشؤونالخارجية لدينا أخبار جيدة لك. |
Senin için yeterince iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لست جيدة لك |
Sanırım bu aynı zamanda insanlara neden tehlikeli hareketler yaptığını izah etmen için de iyi bir yol olacaktır. | Open Subtitles | .. أعتقدسيكونأيضاً. فكرة جيدة لك للتوضيح إلى الناس |
Waits, bu gece teslim olmak için çok güzel bir gece olurdu. | Open Subtitles | أتعلم ، ويتس الليلة قد تكون ليلة جيدة لك لتُسلم نفسك |