Gisani, yani Sangoma'nın oğlu, saatlerce oturuyor bu hikâyeleri dinliyor, ve ateşe bakarak beyaz aslanın dönmesini ve halkı için daha iyi bir hayat diliyordu. | Open Subtitles | جيساني ابن سانجوما كان يجلس لساعات يستمع الى القصص وكما كان يحدق في النار |
Gisani'nin insanları, beyaz aslanın atalarından bir hediye olduğuna inanıyorlardı. | Open Subtitles | حسنا , قوم جيساني كانوا يعتقدون ان الأسد الأبيض هو هبة من الاجداد |
Bu arada, Gisani babası tarafından çağrıldı. | Open Subtitles | في تلك الاثناء جيساني تم استدعائه من قبل والده |
Köyden bir kadın, çok hastaydı ve babası Gisani'den sadece vadinin derinliklerinde bulabileceği iyileştirici, özel bir bitkiyi aramasını istedi. | Open Subtitles | إمراه في القرية كانت مريضة جدا وكانت تريد من جيساني في تلك الليلة ان يبحث لها عن نبته نادرة للشفاء موجود في قلب الوادي |
O ilk tanışma Gisani'de güçlü bir etki bırakmıştı. | Open Subtitles | اللقاء الاول كان له تأثير كبير على جيساني |
Onun beyaz derisi, Gisani'nin köyünde, onurlandırılır ve saygı görürdü ancak burada, aslanların dünyasında sürünün yaşlı üyeleri için merak anlamına geliyordu. | Open Subtitles | فراءه الأبيض سوف يُعطيه الشرف والتبجيل انها قرية جيساني لكن هنا عالم الأسود |
Mevsimler geçerken Gisani, kaderine boyun eğip sürüyü takip ederek kendi köyünden uzakta zaman geçiriyordu. | Open Subtitles | كما المواسم السابقة جيساني تابع قدره الحقيقي قضى عده ايام بعيد عن قريته |
Gisani, Mhahlwa'nın görevi devraldığını öğrendi ve halkının mutluluğunun bu aslanı her zamankinden daha fazla kollamasına bağlı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | جيساني تعلم من سيطرة مهاهاوا وعرف أن رفاه شعبه يعتمدون عليه في حراسة هذا الأسد |
Gisani, Letsatsi'nin izlerini yüreğinde hissetmek için artık çok uzakta değildi. | Open Subtitles | جيساني , الان ليس بعيد لديه الان اثار ليتساتسي عن طريق القلب والاحساس |
En sonunda, Letsatsi'nin izleri Gisani'ye, onun hâlâ hayatta olduğuna dair bir ipucu verdi. | Open Subtitles | أخيراً آثار ليتساتسي قادت جيساني في دليل بأنه لازال على قيد الحياه |
Gisani'nin önündeki kemikler, iyi haber demekti. | Open Subtitles | العظام المحطمة التي كانت امام جيساني هي اخبار عظيمة |
Richards, yerli bir avcıydı ve Gisani'nin kendi köyünden uzakta burada ne yaptığını merak ediyordu. | Open Subtitles | ريتشارد هو صياد محلي ويشعر بالفضول, ما الذي يفعله جيساني هنا بعيداً عن قريته |
Gisani, tek bir aslanın bir antilop getirdiğini ancak ondan iki tanesinin beslendiğini açıkladı. | Open Subtitles | جيساني شرح ان اسد وحيد إصطاد هذا الظبي لكن أسدان أكلا منه |
Ve Gisani'nin potansiyel iz sürücülüğünü görüp ona bir iş teklif etmekte gecikmedi. | Open Subtitles | و , شعر أن جيساني مُتعقب رائع لم يُضيع الوقت قبل أن يعرض عليه فرصة عمل |
Ve kalp durduran bir an için Gisani korkunç bir endişeye kapıldı. | Open Subtitles | وفي لحظة تحبس الانفاس شعر جيساني بالخوف الرهيب |
Evet tatlım, Gisani dedikleri benim. | Open Subtitles | أجل أنا هو الشخص المدعو , جيساني |
Gisani gözlerine inanamadı. | Open Subtitles | جيساني لم يصدق نفسه |
Gisani ne yapacaktı? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله جيساني ؟ |
O hâlâ sadece bir aslan, Gisani. | Open Subtitles | انه مجرد أسد عادي جيساني |
Sen Gisani'sin, değil mi? | Open Subtitles | أنت جيساني , صحيح ؟ |