| Bu bana Jeff Bezos tarafından geçen yıl ödünç verildi. | TED | لقد أقرضني هذا جيف بيزوس بكل لطف من العام الماضي |
| Jeff Gregg tarafından veya adına işlenmiş çok ciddi suçlara tanık oldum. | Open Subtitles | لقد تعرفت على مجرمين سريين . يعملون عند ونيابة عن جيف جريج. |
| Jeff ile birlikteyken bir "bira almak" vardır, bir de "içmek". | Open Subtitles | حسناً , مع جيف هناك شُرب البيرة و هناك شُرب الخمر |
| O günlerde Jack Daniel'i, Jeff Dahmer'a (*) tercih ediyordum. | Open Subtitles | في تلك الايام كنت افضل جاك دانيالز على جيف ديمر |
| Üçüncüsü ise, patronu Geoff Tudhope'a mücadelenin dışında kalmasını söyledi, çünkü gücün ne kadar yıkıcı olabileceğini biliyordu. | TED | و الثالث، قال لرئيسه جيف تدهوب انه إضطر إلى الخروج، لأنه كان يعرف كيف يمكن للقوة أن تكون مدمرة. |
| Nöbetler asabiyet, ve yemekte Jeff, ağzının kenarlarında köpükler görmüş. | Open Subtitles | وتغيرات عديدة وعلى الغذاء جيف لاحظ بعض الرغوة على فمة |
| Sen ve Jeff'in bir çift olmadığınızı biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تدرك ان انت و جيف لستما ثنائى صحيح ؟ |
| Mr. Holland's Opus filminde Jeff gözyaşlarına boğulmuştu. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | تعرف , جيف كان يبكى عندما شاهد فيلم السيد هولاند اوباس |
| Kahretsin, bu sabah Jeff ve Britta'dan sonra gördüğüm ikinci umutsuz ilişki. | Open Subtitles | اللعنة اخترت الثنائي الخاطئ لامشي معهما للصف جيف و بريتا أفضل منهم |
| Jeff bana Audrey ile halının üstünde işi pişirdiklerini söyledi. | Open Subtitles | جيف أخبرَني بأنّه وأودري يُستَعملُ ليَعمَلُ هو على هذا البساطِ. |
| Jeff'i aradım ve Mike'ı tekrar çağırmasını istedim ve Mike öğrendi. | Open Subtitles | ودعوت جيف حتى انه سيدعو مايك مرة أخرى، وجدت مايك بها. |
| Pekâlâ, Jeff Goldblum, adam Donanma Bakanı'nı üzerine dinleme cihazı yerleştiriyor, bilgiyi yüklüyor. | Open Subtitles | حسنا,جيف جولدبلم شخص ما قام بدس أداه تنصت لوزيره البحريه يقوم بتحميل البيانات |
| Eski sevgilim Jeff sen onunla tanışır tanışmaz kayıplara karıştı. | Open Subtitles | جيف , صديقي السابق , فقد بعد أن قابلته أنت |
| Kanka, Kendall'ın şu Jeff denen heriften ayrıldığını söylemiştin hani. | Open Subtitles | يا صديقي، واعتقدت أنك قلت أن كيندال انفصلت عن جيف |
| Onları takıp sokaktan aşağı yürürdüm ve Jeff'i bana gülümserken görürdüm. | Open Subtitles | وكنت ارتديهم وامشي في الشارع وكنت ارى جيف وهو يبتسم لي |
| Aramızda kalsın ama Jeff'in ya da John'ın yanına oturmak istemezsin. | Open Subtitles | بيني وبينك, أنت لا تود أن تجلس بجانب جيف أو جون |
| Jeff 1980'de liseden mezun olduğum zaman Avrupa'ya çıktığım yolculuğa rehberlik etmişti. | TED | ان جيف هو من قاد رحلتنا الى اوروبا عندما تخرجنا من المدرسة الثانوية في بداية الثمانينات |
| Jeff yanıma geldi ve şöyle dedi: "Daha önce hiç inek devirmeyi denemişmiydin?" | TED | فقال جيف لي حينها هل قمت من قبل ببقششة البقر ؟ |
| Teşhisten birkaç hafta sonra, Vermont'a gittik, ve Jeff'i babalar meclisine katılacak ilk kişi olarak seçtim. | TED | حسناً .. بعد عدة اسابيع من تشخيص مرضي ذهبنا الى فرمونت وقررت ان اضع جيف كاول شخص في مجلس الآباء |
| Ve avukatım Jeff Pucell'e ayrılmam gerektiğini söylemem gerektiğini biliyordum. | TED | وكنت أعرف أنه كان علي أن أخبر جيف بورسيل المحامي الخاص بي، أنني يجب أن أغادر. |
| Geoff'la konuşup, bir tane sipariş vermesini istemeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | وفكّرت فى ان اطلب من جيف ان يحضر لى واحدة |
| Ricardo'yu esir aldılar, Şef. Biz zor kaçıp kurtulduk. | Open Subtitles | لقد اسروا ريكاردو جيف, نحن نجونا باعجوبة |
| Sağ ol, Jefe. | Open Subtitles | شكراً لكم ,جيف. |
| Birincisi, sizin uzman doktorunuzum Dr Jeffrey Steadman. 'Jeff' değil! | Open Subtitles | اولا انا المقيم لكم دكتور جيفري ستيدمان ليس جيف |
| -Ben Jef Tracy'nin oğluyum. -Kesinlikle öyle | Open Subtitles | أَنا إبنُ جيف تريسي نعم بالتأكيد |