genleri farklı bir şekilde yeniden işaretleniyordu ve işaret geldiği zaman genomları bağımlılığa neden olan fenotipi geliştirmeye hazırdı. | TED | يُعاد وسم جيناتها بطريقةٍ مختلفة، وحين يأتي التذكير، يكون المحتوى الوراثي جاهزًا ليطور هذا النمط الظاهري للإدمان. |
Eğer bir bomba patlarsa, genleri aynı kliki oluşturur. | Open Subtitles | اذا قنبلة انفجرت, فـ جيناتها تشكل الزمر نفسه. |
Onun genleri mutasyonun anahtarı olabilir. | Open Subtitles | جيناتها يمكن أن تحمل المفتاح إلى التحول بنفسه. |
Bu yetişkinler yalnızca birkaç hafta yaşar ve şimdi de tek odakları cinsel ilişkidir, yani, genlerini gelecek ateş böceği nesillerine aktarmaktır. | TED | لا تعيش هذه اليراعات البالغة إلا لبضعة أسابيع، وهي الآن تركز بثباتٍ على الجنس أي على دفع جيناتها إلى الجيل التالي لليراعات. |
O patates tarafından ayartılmıştım, başkası tarafından değil, habitatını biraz daha genişletmek ve genlerini serptirmek için. | TED | كنت مستغفلا من قبل تلك البططا لا غيرها لزرعها ونشر جيناتها وإعطائها منزلا |
genlerini yemek tarifi kitabı gibi okuyacak, ne yemek istediklerini bulacak ve petri kaplarına koyacaktık ve sonra büyüyüp mutlu olacaklardı. | TED | كنا سنقرأ جيناتها مثل كتاب طبخ، لنكتشف ما تريد تناوله ووضعه في أطباق بتري، لتنمو وتكون سعيدة. |
Laura'nın bebek sahibi olma şansını embriyosunu genleri için parça pinçik ederek yok edeceksiniz? | Open Subtitles | إذا انت تدمر فرصة لورا الاخيره في ان تحظى بطفل بعزل جيناتها عن بويضتها |
genleri, mutasyonun cevabı olabilir. | Open Subtitles | جيناتها قد تكون حل التحول نفسه |
Öğretmenimi sevmiyorum çünkü genleri bizimki kadar iyi değil. | Open Subtitles | ...أنا لا أحبها لأن جيناتها ليست جيدة كجيناتنا |
Sanki genleri çok önemliymiş gibi. | Open Subtitles | كأنّ جيناتها مهمةٌ جداً |
Etkin olmayan genlerini uyandırmak için radyasyonla onun üzerine gidebiliriz. | Open Subtitles | لقصفها بالإشعاع التي توقظ جيناتها الخاملة |
Yüzlerce kanatlı oğlu ve kızlarının hepsi onun genlerini taşıyor ve hepsi de doğru anın gelmesini bekliyor. | Open Subtitles | المئات من الأبناء والبنات المجنّحين ،يحملون جميعًا جيناتها وينتظرون جميعًا اللحظة المناسبة |
Hayatýmýzý mahvedip boktan genlerini bize aktaracak kadar kaldý ama. | Open Subtitles | بقيت فترة كافية لتدمير حياتنا ومن ثمّ قامت بنقل جيناتها المريضة |
Sana bütün iyi genlerini geçirmiş. | Open Subtitles | لقد مررت جيناتها لكِ في كل الأماكن الصحيحة |
Yaşlı dişi ailesine yük olmadan genlerini yetişkin oğullarını destekleyerek geçirebilir, bu oğullar diğer ailelerin yetiştireceği yavrulara baba olur. | TED | فيمكن للإناث الأكبر سناً أن تستفيد من جيناتها دون أن تحمل عائلتها أعباء إضافية من خلال دعم أبنائها الذكور الكبار، الذين ينجبون عجول ستربيهم عائلات أخرى |
Harika yaşlı kız. Umarım onun genlerini almışımdır. | Open Subtitles | انها عظيمة أتمنى أن أكون أحمل جيناتها |