"جيّدَ" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi

Baban için doktor getirdim, pek iyi değil.
حَصلتُ على الطبيبِ لأَبِّكَ، هو لَيسَ جيّدَ.

Belki de eğer birini çok iyi tanırsan o adımı atmazsın.
إذا تَعْرفُ شخص ما جيّدَ جداً، أنت لَنْ تَأْخذَ القفزةَ.

İngilizceyi bu kadar iyi nasıl öğrendin? Anlatsam bile asla inanmazsın.
من حيث تأتي تكلّمْ الانجليزية جيّدَ جداً؟

Fena sayılmaz, düşünürsek. Sülünler bile gayet iyi satıldı.
مقبول، اذا اخذنا كل شئ بعين الاعتبار حتى طيور "الدرّاج" بيع بثمن جيّدَ جداً

Bebeğin durumu iyi değil.
هذا الطفل الرضيعِ لَيسَ جيّدَ.

Demek marangozluk işleri o kadarda iyi gitmedi.
لذلك رَأى لَستُ أنت جيّدَ جداً.

Çünkü hepimizin iyi anlaştığını düşünüyorum.
لأن أَشْعرُ مثل كلنا تقدّمْ جيّدَ جداً.

Onun için pek iyi sonuçlanmamış sanırım.
حَزْر الذي لَمْ إحسبْ جيّدَ جداً لَهُ.

Belki de Dünya'yı çok iyi taklit ettiği içindir.
لأنه يَقلد الأرض جيّدَ جداً.

İşleri de iyi.
هو يَعمَلُ جيّدَ حقيقيَ.

İyi sonuçlandığı aşikâr.
حَسناً، إنتهى جيّدَ بالتأكيد.

- İyi sayılmaz.
لَيسَ جيّدَ جداً.

Gelin, babam iyi değil.
تعال، أبي لَيسَ جيّدَ.

İyi bir izlenim bırakmak istiyorum.
أُريدُ إعْطاء إنطباعَ جيّدَ.

- Çok iyi geçti.
- ذَهبَ جيّدَ جداً.

- İyi görünmüyorsun. - Bende öyle dedim
- هو لَيسَ جيّدَ جداً.

Bu iyi bir isim.
اسمَ جيّدَ

O iyi bir çocuk.
هو ولدَ جيّدَ.