"جُرح" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaralandı
        
    • yaralı
        
    • yarası
        
    • yara
        
    • yaralanmış
        
    • kesik
        
    • yarasını
        
    • yaralanmıştı
        
    • yaraya
        
    • sıyrık
        
    • yarayı
        
    Diğerleri ateşe başlamadan önce, polis memurlarından biri ciddi biçimde yaralandı. Open Subtitles واحد من رجال الشرطة جُرح بشكل خطير قبل أن يفتح الآخرين نيرانهم
    Sizi dışarı çağırdım. Çünkü az önce Maxence amca, korkak bir saldırı sonu yaralandı. Open Subtitles لقد استدعيتكم من أجل العم ماكسان لقد جُرح للتو في هجوم جبان
    yaralı polis veya rehine varmı? Open Subtitles هَلْ جُرح أحد مِنْ الشرطةِ أَو الرهائنِ ؟
    En kötü bıçak yarası kalpte olandır. Open Subtitles أسوَء جُرح ناتِج عَن الطَعن هوَ الذي في القَلب
    Bakın, neyse ki, cam şah damara gelmemiş, ama boyun toplardamarı yara almış gibi görünüyor. Open Subtitles لحسن الحظ الزجاج لم يثقب الشريان لكن يبدو أن عرق بالرقبة جُرح
    Savaşta yaralanmış. Kalçasına bir mermi almış. Open Subtitles لقد جُرح في المعركة أصيب بطلقة في فخذه
    Kızınızı getirmişler. Başında kesik varmış. - Ne? Open Subtitles إبنتُكِ في الأسفل هُناك تعاني من جُرح في الرأس
    Nasıl bir insan, olaya intihar süsü vermek için kurşun yarasını pürmüzle yakar? Open Subtitles ما نوع الشّخص الذي يستخدم موقد اللّحام على جُرح الرّصاصة ليزيّف عملية الإنتحار ؟
    Adam, karımı korumaya çalışırken yaralanmıştı bir daha yanına gittiğinde, teşekkürlerimi iletmeni istiyorum. Open Subtitles الرجل جُرح وهو يحاول حماية زوجتي بجانب اهتمامك به، أود أن تقدمي له امتناني
    Dallas Havaalanından şehir merkezine gittiği sırada bulunduğu araçta Teksas Valisi Connally ile birlikte yaralandı. Open Subtitles لقد جُرح في سيارة آتية من مطار دالاس إلى مدينة دالاس معالحاكمتكساسكونالي
    Demek ki katil saldırıda yaralandı. Open Subtitles ممّا يعني أنّ على الأرجح أنّ القاتل قد جُرح أثناء الهجوم.
    Haberci köpek yaralandı. Onu almaya dışarı çıktı. Open Subtitles كلب المبعوث جُرح لقد خرج للحصول عليه
    Ama biz yine de şanslıyız. Sadece 22 yaralı var. Open Subtitles و لكننا كنا محظوظين فقد جُرح 22 شخص فقط
    İki yaralı ve kampı darmadağın ettiler! Kimse ölmedi! Open Subtitles جُرح اثنان ونُهب المخيّم، لم يمت أحد.
    Evet, yaralı. Bunun için tanrılara şükürler olsun. Open Subtitles بالفعل لقد جُرح
    Frankie de göğsüne iki kurşun yedi. yarası çok kötü. Open Subtitles فرانكي اصيب برصاصتين في الصدر، لقد جُرح بشدة.
    Kurbanın birinci omurunun iç yüzünde ikinci bir bıçak yarası var. Open Subtitles جُرح طعنة ثانية على فقرة عنق الضحيّة من الداخل
    Hasar en az düzeyde ve kimse ciddi bir yara almadı. Open Subtitles الضرر كان قليل ولا أحد جُرح بشكلٌ خطير
    Heykellerimin birinde yüzlerce yara ortaya çıkmış. Open Subtitles أن أحد تماثيلي قد امتلأ بمائة جُرح
    Çok kötü yaralanmış gibi görünüyor. Open Subtitles يَبدو كما لو أنّه جُرح بشكل سيء.
    Kafamda bir kesik, omzumda da biraz incilme var. Open Subtitles لقد جُرح رأسي وكتفي قد ضُرب بعنف
    Eliot'a da söyle kurşun yarasını dikmek için gerekli şeyleri alsın. Open Subtitles وأخبر (إليوت) أن يشتري ما يحتاج إليه لخياطة جُرح طلقة ناريّة.
    Önce Normandiya'da, sonra da Hollanda'da yaralanmıştı. Open Subtitles جُرح في "نورماندي" ثم في "هولاندا"
    - Birinin ölümünü izlemek işaret parmağını göğüsteki yaraya sokmak... Open Subtitles لقد شاهدت شخص يموت وضعك إصبعك على جُرح في صدره ..
    Hayır, ufak bir sıyrık için zavallı adamı meşgul etme sakın. Open Subtitles لا، لا تُزعج ذلك الرجُل المسكين. عن جُرح مثل هذا الشيء.
    Oh, ve parmağa blok yapmam da gerek Ve yarayı kapatmam, Open Subtitles و أيضاً ينبغي أن أقوم بعملية إزالة إحتقان و إغلاق جُرح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more