O fotoğraflara takvim için ve CU başvurum için ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا في حاجه لتلك الصور من أجل التقويم وتقديمي في الجامعة |
Tek söylediğim, piyasada tekrar iyi bir yere gelebilmek için birilerine ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما اقوله انه فى حاجه الى اصدقاء طيبين ليعيدوه الى دائره العمل |
kim kauçuk bir tavuk ve gereksiz konuşmalara ihtiyaç duyarki? | Open Subtitles | فليس هناك حاجه للحصول على بعض الدجاج المطاطى على اى حال |
Sivil toplum liderlerinin çok daha yetkin olmalarına da ihtiyacımız var. | TED | نحن أيضا في حاجه إلى زيادة كفاءة قادة المجتمع المدني. |
Uçağın taşıdığı bir kasa vardı ve ne olduğunu bilemene Gerek yok. | Open Subtitles | على متن تلك الطائره توجد خزينه بداخلها شئ لا حاجه بك لمعرفتة |
Güçlü bir adamsın, Woodruff! Ama birkaç hafta dinlenmeye ihtiyacın var. | Open Subtitles | انت عصبى المزاج , وودروف انت فى حاجه الى اسبوعين اجازه |
Bana sus deme. Bize seks lazım değil, odayı bulmamız lazım. | Open Subtitles | لا تقولى لى اخرسى , نحن لسنا فى حاجه للجنس , فقط يجب علينا ان نجد الغرفه |
Peşindeki kız hayranlar iyidir, ama vitamin gerekir... çünkü o yavrular adamı yorar. | Open Subtitles | اجل , اللمه مسليه لكنك فى حاجه فيتامينات لان اولئك الصغيرات سينهكن قواك |
Ama bunu yapmam için kayda değer bir savunmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | و لكن لكى افعل ذلك , انا فى حاجه لدفاع مقنع. |
Ne böyle bir şakaya ne de senin parana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لست فى حاجه للغو كهذا مره اخرى فضلآ عن نقودك |
Bununla bir çuval un alabilirsiniz. Una çok ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذا يجب ان يسوق لشراء طحين ونحن فى حاجه ملحه للطحين |
Hepimizin sakin olup düşünmesi için bir geceye ihtiyacı vardı zaten. | Open Subtitles | نعم, كنا جميعا في حاجه لليله لنستقر ونعيد التفكير في هذا |
Abin sana büyük yanlış yaptı ama sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أخوك قد أخطأ في حقك ولكنه في حاجه إلى مساعدتك |
Demek istediğim, herkesin evinde ihtiyacı olmayan şeyler var. | Open Subtitles | قصدى ان كل واحد عنده حاجه فى البيت مش عاوزها |
Ben, dikkat etmeye ihtiyaç duymayan biri gibi derim. | Open Subtitles | كنت لاقول انه رجل يتصرف كرجل لم يكن فى حاجه لان يهتم |
Devletler ve şirketler senin ve benim... gibi insanlara ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | الحكومات والمؤساسات فى حاجه لأشخاص مثلك. ومثلى |
Başka gereksiz adama ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن لسنا فى حاجه لمزيد من الرجال الغير مناسبين |
Anlayacağın Üstçavuş, artık sana ihtiyacımız kalmadı. | Open Subtitles | , هكذا كما ترى , جرانى هايواى نحن لم نعد فى حاجه اليك بعد الان |
- Yazılı emre Gerek yok, efendim. - Yine de vereceğim. | Open Subtitles | . لست فى حاجه لأوامر منك - و لكنك ستأخذهم - |
Eminim ki ihtiyacın olan bir şeyler bulabiliriz. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه بإمكاني ان أجد شيء لدي انت في حاجه اليه |
- Bize kira parası lazım. Sakin ol güzelim. | Open Subtitles | و نحن في حاجه الي نقود الايجار اهدءوا يا فتيات |
Sen kardiyak aramak gerekir . | Open Subtitles | انتى فى حاجه لطبيب قلب ادعو احدهم الى هنا |
Başka biriyle tanışman çok güzel. Kendini suçlu hissetmen gerekmiyor. | Open Subtitles | من الجيد أنكِ قابلتي شخص أخر لا حاجه للشعور بالندم |
Ama fazla iyi değil. Çok fazla verirsem bana ihtiyaçları kalmaz. Bana ihtiyaçları olacak kadar veririm. | Open Subtitles | اجعلهم دائما في حاجه اليّ و لكن لا اجعلهم يكروهني |
Ekibimi toplayıp kontrol edeceğim. Tamam, güzel. Unutma Binbaşı ideal olması gerekmez. | Open Subtitles | سأحضر فريقى و افحصه تذكر نحن لسنا فى حاجه الى موقع مثالى |