"حاداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • keskin
        
    • keskindi
        
    Baltanı her zaman kütüğe sapla, evlat. Ağzı temiz ve keskin kalır. Open Subtitles . دائماً إغرس النصل في الجذع ، يا بني لكي يبقى النصل حاداً
    Yanımda küçük, keskin bir bıçak da getirmemi söyledi. Open Subtitles و طلب مني أن أحضر معي سكيناً صغيراً و حاداً
    Gerçekten canın kan istiyorsa daha keskin bir alet al. Open Subtitles إذا أردت أن نتعارك سوية ! فلتجد لنفسك شيئا حاداً
    keskin ama fazla keskin olmayan bir silah arıyoruz bıçak ama bıçak değil, balta ama balta da değil. Open Subtitles إذاً نحن نبحث عن سلاح حاد، لكن ليس حاداً جدّاً... سكين لكنّه ليس سكيناً، أو فأس لكنّه ليس فأساً.
    Bu bıçağı keskin ve temiz tutup kaybetmemek artık senin sorumluluğun. Open Subtitles لذا فإنها مسئوليتك أن تبقيه حاداً ونظيفاً ولا تُضيّعه
    Biraz kararmış olabilir, ama hala bir kaç keskin çaltısı var. Open Subtitles ربما يبدو عليه القليل من التفحم، لكنه لا يزال يملك عرشاً حاداً
    Ne bir kız ne de bir kadın, bir amaçla keskin bir silah haline gelin. Open Subtitles لا فتاة ولا امرأة, تصبحُ سلاحاً حاداً ذو هدف
    Üçüncü bardağın altında keskin bir çivi olacak. Open Subtitles تحت الكوب الثالث، سأضع مسماراً حاداً جداً.
    keskin değiller ki. Nasıl kimseyi incitebilirler? Open Subtitles ولكنه ليس حاداً حتى, من سأؤذي به ؟
    Silahların gerçekten keskin, dostum. Open Subtitles سيفك يجب أن يكون حاداً ، ياصديقي
    Sonra keskin bir acı hissetti ve bayıldı. Open Subtitles لقد كان بخير ثم تلقى ألماً حاداً و سقط
    Kötü bir yıl keskin olur. Open Subtitles يكون الخمر حاداً في سنة سيئة
    Çok keskin ve iyi tavlanmış olmalı ki benim bıçağım gibi kırılmasın. Open Subtitles .. يجب أن يكون طرفها حاداً جداً و ألا تكون خفيفة فتتعرض للكسر ... .
    Çivi yazısı gibi görünüyor, bütün harfler keskin bitiyor. Open Subtitles يكون خط اليد حاداً و موجزاً
    keskin bir şeye ihtiyacım var. Open Subtitles علي أن أجد شيئاً حاداً
    Bu yüzden keskin olurlar. Open Subtitles هذا سبب كونه حاداً
    keskin bir şey. Open Subtitles لقد كان شيئاً حاداً
    Çok keskin şeyler aldım. Open Subtitles احضرت شيئاً حاداً هنا
    İşte, bana keskin bir şey ve bir havlu getir. Open Subtitles خذ,أحضر لي شيئا حاداً و منشفه
    keskin bir kapıymış. Open Subtitles يبد أنه كان باباً حاداً
    Hayır. Hissettiğim ağrı keskindi, önceki gibi değil. Open Subtitles كلا والألم الذي كان لدي كان حاداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more